Sarıyer Belediyesi tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ‘İstanbul mu, 3. Köprü mü?' başlıklı bir panel düzenlendi. İTÜ Maslak Kampüsü Kültür ve Sanat Birliği Oditoryumu'nda düzenlenen panelde bilim insanları, 3. köprünün yol açacağı ekonomik, kentsel ve çevresel zararları tartıştı.

Panele konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Semra Atabey, Prof. Dr. Betül Şengezer, Prof. Dr. Semih Tezcan, Prof. Dr. Güngör Evren ve Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan'ın yanı sıra İstanbul Çevre Konseyi, İstanbul Çevre Koruma Derneği, Doğa Savaşçıları Derneği, Sarıyer Mahalle Dernekleri Platformu, 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu, Yeşiller Partisi'nden temsilciler, eski kültür bakanlarından Ercan Karakaş, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile birlikte bazı akademisyenler de katıldı.

İSTANBUL'UN ÖZGÜN KİMLİĞİ YOK OLACAK
Panelde açılış konuşmasını, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç yaptı. Genç, ‘İstanbul'a ve İstanbul'un geleceğine karşı sorumluyuz' diyerek, 3. köprü projesinin başında hiçbir bilim insanının bulunmadığına dikkat çekerek, kamuoyu baskısı oluşturulması gerektiğini söyledi. Genç'in ardından söz alan Prof. Dr. Semra Atabey, yapılması düşünülen 3. köprünün İstanbul'un ekolojik dengesini yok edeceğine dikkat çekti. Atabey, İstanbul'un uluslararası geçiş güzergahında bulunan metropol bir kent olmasının, plansız olması anlamına gelmediğini belirterek, plansız ve projesiz olan İstanbul'un, 3. köprü ile su havzalarının ve orman arazileriyle birlikte özgün kimliğinin yok olacağına vurgu yaptı.

YENİ SORUNLARA YOL AÇACAK
Atabey'in ardından Prof. Dr. Betül Şengezer, 3. köprü projesinin yol açacağı tehlikeyi similasyon gösterisiyle anlattı. Şengezer, kentsel ulaşım projelerinde toplumun varlığına ilişkin ortak çıkarlar olması gerektiğini ifade ederek, yapılan projelerin ulaşımda kamu yararı, arazinin kullanımına ilişkin ölçütler, taşınacak kişi sayısı ve en çok kullanıcı ölçütlerini belirlenmesi gerektiğini; ancak 3. köprü projesinde bu ölçütlerden hiçbirinin mümkün olmadığını söyledi. 1973'te yapılan Boğaziçi ve 1988 yılında yapılan Fatih Sultan Mehmet köprülerinin yıllara göre istatistik değerlendirmelerini yapan Şengezer, bu köprülerin ulaşım sorununu çözmediğini, nüfus artışına sebep olduğunu ve buna bağlı olarak yeni ulaşım sorunları yarattığını ifade etti. "1990'da 7 milyon, 2000'de 10 milyonu aşkın nüfusu vardı İstanbul'un. Tuzla'dan biri, Avrupa yakasına geçmek için 1. köprüden 35 km, 2. köprüden 80 km yol alıyor. 3. köprü olursa bu rakam 4 katına çıkar. Hem fazla benzin harcama, hem zaman kaybı, hem de hava kirliliği yaratacak olan bu planın durdurulması gerek" diyen Şengezer, her yıl ulaşım, kentsel yapılaşma ve turizm harcamaları için 4 bin 100 hektar arazinin yok olduğunu, bunun çözümünün ise raylı sistemli toplu ulaşım mekanizması olabileceğini söyledi.

YAPMAMAK İÇİN 14 NEDEN!
Prof. Dr. Semih Tezcan ise 3. köprüyü yapmak için 3 sebep gösteren yetkililere, yapılmaması için 14 neden belirtebileceğini söyledi. Tezcan, bugün Başta Londra ve Paris metroları olmak üzere dünyanın birçok metropol kentlerinde raylı toplu taşıma sistemi uygulandığını vurguladı. 3. köprünün İstanbul ulaşımına cevap vermeyeceğine işaret eden Tezcan, Boğaz geçiş hızının yılda yüzde 7 arttığını belirterek, "2010 yılında 5 köprü, 2015 yılında ise 15 köprü yapmamız lazım. Ama şu var. Köprü günde 150 bin insan taşır, bu ulaşımı çözer mi? Eğer raylı sistem uygulaması planlanırsa günde 1.5 milyon insan ulaşımdan faydalanır; böylece köprülere de ihtiyaç kalmaz" diye konuştu. Tezcan, raylı ulaşım sistemiyle daha az maliyet ve daha az arazinin kullanılacağını ifade ederek, 3 köprü yapımının milyar dolara mal olacağını, bununla bitlikte hem çevre hem orman hem de kentsel bir felaket yaşanacağını söyledi.

MÜCADELE ÇAĞRISI
Prof. Dr. Güngör Evren de sanki İstanbul'un boğazlara gelince ulaşım sorunu yaşadığını söyleyerek, hiçbir bilim insanının bu projenin başında olmadığını söyledi. Evren, Boğaz'ın transit geçişin yüzde 5.2'lik bir oranı için İstanbul'un bütün orman ve su kaynaklarının yol olacağını hatırlatarak, "Biz nasıl bir İstanbul istiyoruz, nasıl bir gelecek düşünüyoruz?" diyerek herkesi sorumluluk almaya ve bu alanda mücadele vermeye çağırdı.