Haberler

Forum Mersin Yaşamın Merkezinde Bir AVM

Tarih: 30 Ağustos 2010 Kaynak: Birgün Yazan: Yaşar Adanalı
Bundan birkaç ay önce doğup büyüdüğüm şehir Mersin'e gittim. Orada yaşanan dönüşümler üzerine beni fazlasıyla endişelendiren gözlemler yapma fırsatım oldu. Hem mesleki hem de hemşeri sorumluluk hissi ile ne zamandır bu gözlemleri yazmak istiyordum.

Bilmeyenler için, Mersin yoğun göç alan, 1.5 milyonun üzerinde nüfusu ile, önemli bir liman şehri. Adana ile birlikte Doğu Akdeniz'in sanayi ve tarım merkeziyken, hızla bölgesel lojistik bağlantı noktası olma yolunda ilerliyor. Şehir ağırlıklı olarak göç sonucu barındırdığı yoğun Kürt nüfusu ve zaman zaman kendini gösteren etnik gerilimler üzerinden medyada yer alıyor. Kuşkusuz bu gerilimler siyasi daralma ve çözümsüzlükler kadar, kentsel yoksulluktan, toplumsal dışlanmadan, sosyal adalet noksanlığından da besleniyor. Bugün, kentte gerçekleştirilmek istenen kentsel dönüşüm projelerinin hedefinde göçmen mahalleleri bulunuyor.

Mersin'de ortaya çıkmakta olan başka bir gerilimin kaynağını, kentin içinden geçtiği ekonomik yeniden yapılandırma ile paralel bir şekilde dönüşen üretim-tüketim ilişkileri oluşturuyor. Kentin geleneksel esnaf ilişkileri, eski merkezi, ana caddeleri ve buraların Mersin için önemi hızla değişiyor ve kentin ekonomik, sosyal ve mekânsal merkezine bir alışveriş merkezi (AVM) oturuyor.

AVM

Tabii ki bu süreç Mersin'e özgü değil. Ayrıca, gerilim olarak tanımladığım AVM'leşme süreci, henüz yeterince sorgulanmış, etkileri çalışılmış ve süreci düzenleyecek politikalar üretilmiş değil. AVM'ler ülkenin küresel ekonomi ile entegre sürecinde ortaya çıkan yeni tüketim ve "hayat" tarzlarının mekânlaşmasını imgeliyor ve tüm Türkiye'de mantar gibi çoğalıyorlar. Bu, İstanbul gibi büyük şehirlerde artık normalleştirdiğimiz bir olgu. İstanbul'un ilk AVM'si olan Galleria'dan sadece 20 yıl sonra bugün kentin genelinde yaklaşık 111 AVM yer alıyor.

Türkiye'de kentlerin manzarasını AVM'leştirerek dönüştüren baş aktörlerden biri Hollanda merkezli emlak devi Multi Corporation'dır. Şirketin kendi verilerine göre, 9 ülkede 38 AVM'de 4000 kiracısı olan, yılda 260 milyon ziyaretçiyi ağırlayan ve 4 milyar avroluk satış hacmini kontrol eden Hollanda şirketi, Türkiye`de Multi Turkmall iştiraki ve Forum AVM markası ile faaliyetlerini sürdürmektedir.

AVMersin

2007 yılında Multi Turkmall Şirketi, Mersin'de Forum Mersin Alışveriş ve "Yaşam" Merkezi'ni kentin iki ana ulaşım arterinin ortasına, oldukça merkezi bir konuma, 250 milyon avroluk bir yatırım ile kondurdu. Sınıfsal farklılıkları ve farklı tüketim tercihlerini dikkate alan bir mimari proje, akıllıca programlanan kültürel ve sosyal etkinlikler, düzenlenen kampanyalar, merkezi konumu ve ulaşım kolaylığı sayesinde çok kısa bir sürede kentin yaşam merkezi "oluverdi". Forum Mersin, 2009 yılında, Uluslararası Alışveriş Konseyi'nce (ICSC) "büyük alışveriş merkezi" kategorisinde birinci seçilerek "Avrupa'nın en iyi alışveriş merkezi" ilan edildi.

Düşününce çılgınca geliyor, bir şehrin orta yerinde gerçekleştirilen devasa bir yatırıma hiçbir etki değerlendirmesi yapmadan izin veriyorsunuz. Sonrasında, bu projenin şehrin ticari ve sosyal hayatını hızla dönüştürmesini sadece izliyorsunuz. "Adil ve mutlu kent" açısından oldukça kötü, neoliberal kentleşme açısından bir o kadar başarılı bir yerel yöneticilik ve şehir planlaması örneği. AVM'leşme sürecini bu şekilde okumamın sebeplerine birazdan değineceğim ama üstteki fotoğraflara bakmak ipuçları verecektir. Bu fotoğraflar hayatımın ilk 10 senesini geçirdiğim Çamlıbel Semti'nden.

Ölümle Yaşam Arasında Bir Semt

Çamlıbel, Forum AVM yapılana kadar Mersin'in önemli bir ticaret / alışveriş merkezi konumundaydı. Karma kullanımın hâkim olduğu semtte, iki ana cadde boyunca onlarca işyeri, yüzlerce mağaza ve binlerce konut uzanıyor. Son birkaç yıldır burada yaşanan dönüşüm gerçekten çarpıcı. AVM'nin açılması ile birlikte önce zincir mağazalar, semti terk etti. Devamında, ticaret hacmi hızla dibe vurdu. Neredeyse her iki mağazadan biri kapandı. Mağazaları, kafeler gibi diğer sosyalleşme mekânları takip etti. Bugün birçok boş mağazanın vitrinini kiralık ve satılık afişleri süslüyor. Ülkenin sayılı opera ve balelerinden birinin, harika bir rıhtımın ve neredeyse asırlık palmiye ağaçlarının burada bulunduğu, yürüyerek (gene ölmekte olan) şehrin eski merkezine, kamu kurumlarına ulaşılabildiği düşünüldüğünde bu dibe yarışı anlamak şehircilik açısından daha bir önem kazanıyor.

Boş dükkânların önünden dakika başı geçen bir minibüse atlayarak, 10 dakika içinde Forum Mersin'e gidebilirsiniz. Yandaki fotoğrafta da görüldüğü üzere, burada sizi bambaşka bir manzara karşılıyor. İlk bakışta Akdeniz yaşantısına uygun mimarisi, açık ve kapalı mekânlarda gerçekleşen canlı sosyal/kültürel etkinlikleri, sınırsız alışveriş seçenekleri, yeme-içme alternatifleri, vitrinleri ve daha çok birbirlerini süzen binlerce kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı, yerli, yabancı insan size bir "yaşam" merkezine geldiğinizi müjdeliyor. Peki bu 10 dakikalık "ölümden yaşama" doğru yapılan yolculuk gerçekte ne ifade ediyor? Kentte yaşanan bu dönüşümün yerel ekonomiye, kentsel mekâna ve toplumsal ilişkilere etkileri neler? Kuşkusuz bu sorulara verilecek cevap uzun soluklu bir araştırmayı hak ediyor. Benim vereceğim hızlı cevap, sadece araştırmaya hipotez olma iddiasında.

AVM Etki Değerlendirilmesi


1. Şehirde merkez kayması

Çamlıbel örneğinde çarpıcı bir şekilde görüldüğü üzere, şehrin eski ticari merkezi hızla eski önemini kaybetmekte ve metruklaşmaktadır. İşyerlerinin kapanması, fiziki yapının bozulması, insanların yoksullaşması, işsizliğin artması bu merkez kaymasının kaçınılmaz sonuçlarıdır. Kısaca büyük balık küçük balıkları yutmaktadır. Aslında Çamlıbel'in AVM'lerle tanışıklığı Forum Mersin'den öncesine dayanmaktadır. Semtin göbeğinde yer alan güzel, bahçeli, müstakil bir konut yıkılarak yerine Marina Vista adında butik bir AVM açılmıştı. Sineması, zincir cafe ve fast-food markalarıyla ilgi çekmekle birlikte, semtin cadde karakteri etrafında gelişmiş ekonomisine fazla bir etkisi olmamıştı. Şu an bahsi geçen bu küçük AVM, ABD'de "Ölü AVM" (Dead Mall) olarak adlandırılan durumu yaşamaktadır. Yani, içindeki dükkânlar kapanmakta, iş hacmi düşmekte ve kapısına kilit vurulma noktasına gelmektedir. Yine Dead Mall'ların başına gelen, fonksiyonu değiştirilerek (okul veya hastane gibi) dönüştürülmeyi beklemektedir.

2. Kentsel gelişmenin yeniden tanımlanması

Forum inşaatının başlamasıyla birlikte, etrafında hızlı bir değer artışı yaşanmaya başlamıştı. Yeni yeni işyerlerinin açılmasını ve konut alanlarının inşaatını tetikleyen AVM, fiyat artışı ile bulunduğu semtin de kullanıcı profilinin değişmesine ve mikro ölçekte soylulaştırmaların yaşanmaya başlanmasına yol açtı. Bu süreç devam etmektedir.

3. Kâr transferleri

AVM'ler hakkında büyük yanılgılardan biri de kentin yerel ekonomisi için katma değer yarattığı veya bu değerin olduğundan fazla algılanmasıdır. Öncelikle AVM'nin kira gelirleri tek bir merkeze akmaktadır ve bu merkez Mersin`de değildir. Ayrıca, AVM'lerin kiracıları genellikle İstanbul merkezli markalardır. Açılan birçok mağaza doğrudan merkeze yani İstanbul'a bağlıdır. Dolayısıyla, buralardan elde edilen kârlar, yerel ekonomiye yatırım olarak dönmek yerine, kâr transferi olarak İstanbul'a gönderilmektedir. Gün içinde yapılan cirolar hemen ertesi sabah mağaza müdürleri tarafından merkezlerin hesabına yatırılmaktadır.

4. Emlak karteli olarak AVM'ler

Düşünün ki, perakende sektöründe faaliyet gösteriyor ve iş yapmak istiyorsanız, tüketimin merkezi bu AVM'de yer almak zorundasınız. 200'ün üzerinde olmakla birlikte sınırlı sayıda bulunan dükkânlardan birini tutmak istiyorsunuz ve tutmaya çalıştığınız bütün dükkânların sahibi tek bir şirket. Mülk sahibi-kiracı ilişkileri açısından son derece sıkıntılı bir durumdan bahsediyoruz. Nitekim, bundan birkaç ay önce, Mersin Alışveriş Merkezi Perakendecileri Derneği (MAPDER) Başkanı Murat Yüksekbaş, yerel basına yaptığı açıklamada yüksek kira maliyetlerinden dolayı kârsız işletmeler haline geldiklerini belirtmişti.

5. İstihdama olan etkileri

Forum Mersin, birçok yerde 2.500 istihdam yarattığının altını çizmekte, bu yatırımı destekleyen kentin yöneticileri de bu durumu kutlamaktadır. Tabii AVM kaynaklı yaratılan istihdamın, gene AVM kaynaklı artan işsizlik ile birlikte ele alınası gerekmektedir. Dolayısıyla, yukarıda bahsi geçen şehirdeki merkez kayması ile ilişkili olarak, kapanan işyerlerinde işsiz kalan nüfus değerlendirildiğinde, istihdama olan etkinin pozitif mi negatif mi olduğunun araştırılması gerekmektedir. Ayrıca, artan yatırım ve işletme masrafları (dekorasyon, ürün çeşitliliği, kira vb) düşünüldüğünde AVM'de yerel firmalar yerine İstanbul merkezli markalar daha rahat yer alabilmektedir. Dolayısıyla, daha önce küçük ve orta boy işletme sahibi olarak faaliyet gösteren yerel sermaye, AVM'deki mağazalarda ücretli emek olarak çalışmak durumunda kalmaktadır. Bayilerin, ücretli emek olarak mağazalarda çalışması, bu kişilerin yoksullaşmakta olduklarını göstermektedir. İş güvencesi açısından da AVM'nin ideal bir çalışma ortamı sunduğunu söylemek mümkün değildir. Bir yandan mesainin uzunluğu ve yorucu çalışma koşulları, diğer taraftan AVM'nin esnek işgücüne olan talebi çalışanlara güvencesiz ve olumsuz iş imkânı olarak yansımaktadır.

6. Turizm ile ilişkisi

Turizm, Mersin'in kalkınması için temel öneme sahip sektörlerden biri durumundadır. Özellikle bölge ülkeleri ile iyileşen ilişkiler çerçevesinde şehre gelen turist sayısı da artmaktadır. Yazlıkçı kaynaklı yerel turizm de şehre ciddi bir hareketlilik getirmektedir. Turizm hareketliliğinde AVM merkezi bir konuma oturmaktadır. AVM, kentin turizm ile olan ilişkisinde, ana çekim merkezi olarak turizmden elde edilecek gelirin tek elde toplanmasına yol açmakta ve adil bir şekilde bu gelirden faydalanılmasının önünü tıkamaktadır.

7. Özel alanın kamusalmış gibi yapması ya da hayatın özelleştirilmesi

Belki de bütün bu negatif etkilerden daha da önemli olanı bu mekânın niteliğiyle alakalı. Burası, her ne kadar kafaları bulandırsa ve kamusalmış gibi gözükse de aslında özel bir mekândır. Bir an için sunulan renkli hülyalara kendinizi kaptırdığınız taktirde kolaylıkla "kamusal bir mekân" sanabileceğiniz AVM'nin sokağında yürürken çantanızdan çıkardığınız fotoğraf makinenizin maksadı özel güvenlik görevlileri tarafından ivedilikle sorulduğunda nerede bulunduğunuzu hatırlıyorsunuz. Sonuçta burası tanımlı eylemlerin dışına çıkılmasının istenmediği ve izin verilmediği, kontrollü ve kapalı bir tüketim mekânıdır. Alışveriş yapma, vitrin bakma, yemek yeme, sunulan kültürel etkinlikleri izleme ile sınırlandırılmış fonksiyonları, bir kent yaşantısını besleyebilecek niteliklerden çok uzaktadır. Ayrıca kentin geri kalanından kopuk bir mekân sunmakta, hayatın vitrinleşmesine yol açmaktadır. Bir şehir kendini bir AVM üzerinden yeniden tanımlarken gerçek ve imgelenmiş olanın sınırları da bulanıklaşmaktadır.

Sonuç: AVM İzleme

Kapitalizmin temelinde sermayenin birikimi, konsantrasyon ve merkezileşme eğilimi yatar. Neoliberal kentleşme, kent toprağını sermaye birikiminin merkezinde görür. Kentlerin özelleştirilmesi, AVM'leştirilmesi sermaye birikimi ve merkezileşme eğiliminden başka bir şey değildir. Sermayenin önüne sınırlar koymadığınızda, maksimum kar motivasyonu ile bütün yaşam alanlarına yayılacaktır. Bunda aslında şaşıracak bir şey yok. Kentte yaşayanların bu sürecin tehlikelerinin farkında olması, önlemlerini alması, kent yönetiminden bunu talep etmesi ve onları değiştirmesi gerekir. AVM yatırımları açısından Avrupa'da en sermaye dostu ülke Türkiye gösterilmektedir. Hiçbir engelleme ile karşılaşmadan, plansız bir şekilde, ekonomik, sosyal, ekolojik, kültürel etki değerlendirmeleri yapılmadan, kentin merkezi veya çeperi farketmeden AVM'leri kondurabiliyorlar tabii. Yaşadığımız şehirlere sahip çıkmak, planlanan ve tamamlanmış AVM projelerini takip etmek, hayatlarımıza etkilerini izlemek, sesimizi yükseltmek bize düşüyor. Siz de bir AVM'zede olduğunuzu düşünüyorsanız buyrun sıkıntılarınızı paylaşın.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.