Haberler

Asıl bunlar ucube!

Tarih: 11 Ocak 2011 Kaynak: soL
İnsanlık Anıtı'nı "ucube" diye nitelendiren Erdoğan'a gerçek "ucubeleri" gösterelim dedik.

Erdoğan, Kars'ta yaptırılan İnsanlık Anıtını "ucube"ye benzetti. Erdoğan, "Burada Hasan Harakani Hazretlerinin hemen yanı başına bir ucube koymuşlar, garip bir şey dikmişler. Oradaki tüm vakıf eserlerinin, o sanatkarane eserlerin olduğu yerde böyle bir şey olması düşünülemez. Konuyla ilgili olarak belediye başkanı görevini süratle yerine getirecektir. Bunu süratle bekliyoruz. İnşallah ilk gelişimizde bunu da göreceğiz. O çevreyi nasıl istimlak ederek, kamulaştırarak tertemiz pırıl pırıl hale getirdiysek, o bölgeyi gayet güzel bir park haline belediyemiz süratle getirecektir" sözleriyle anıtın hemen yıkılması için harekete geçileceğini belirtti. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da Erdoğan'ın herkesin önünde, alenen yaptığı "ucube" benzetmesi için "Demedi" diyerek Erdoğan'a destek olmaya çalışmıştı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise "Oradaki dokuya uymuyor" diyerek yıkımı desteklemişti.

Biz de soL olarak, kendilerine, sanat eserlerini, heykelleri değil başka "ucubeleri" yıkmalarını tavsiye ediyoruz.

Yıkılacak çok "ucube" var
Kuşadası'nın göbeğine, yat limanının çevresi de dahil birçok yere Ofer tarafından dikilen kaçak binalar, Bodrum'un Gündoğan Beldesi'ne kaçak inşa edilen İstanbul Palace Oteli, MNG Holding tarafından Bodrum-Milas sınırında kaçak olarak denizin dolguyla doldurulması suretiyle inşa edilen bir diğer otel gibi, "cennet" olarak nitelendirilen sahil beldelerinin doğal güzelliğini ve tarihi dokusunu bozan yapılaşmalara yüzlerce örnek verilebilir. Peki ya büyükşehirler? Büyükşehirlerdeki ucubeler saymakla bitmiyor.

İşte İstanbul ve Ankara'dan birkaç örnek:

Gökkafes
Ritz Carlton Otel, İstanbul'daki ucubelern başında geliyor. Halk arasında Gökkafes olarak bilinen bu otel, "inşaat yapılamaz" şerhi düşülen bir araziye yapıldı. Arazideki farklı kişilere ait arsalar Mustafa Süzer'e ait Süzer Holding tarafından satın alındı. Süzer, daha sonra Tapu Müdürlüğünden "inşaat yapılamaz" şerhini sildirdi. 1987'de inşaata başlayan Süzer, bir yıl sonra Bedrettin Dalan'ın Belediye Başkanlığı döneminde inşaat ruhsatı aldı.

Yapımı hukuken şaibeli ve şehir planlaması açısından sakıncalı olduğundan ciddi protestolara neden olan Gökkafes'in inşaatı 2001 yılında tamamlandı. Ayrıca 5 Ocak 2005'te, binanın giriş kısmındaki dört restoranın bahçe üzerinde yaptığı "kış bahçeleri", ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle buldozerle yıkıldı. Otel olarak faaliyete açılan binanın hukuksal durumu hâlâ belirsiz.

Gökkafes yeri itibariyle İstanbul'un gözbebeği denebilecek bir mevkide bulunuyor. Taksim ve Beşiktaş'a oldukça yakın konumda bulunan otel, merkezi olmakla birlikte çevre semtlerden bakıldığında deniz manzarasını baltalama "görevi" görüyor. Denizden herhangi bir taşıtla geçerken ise aynı otel, Dolmabahçe Sarayı'nın ve İnönü Stadyumu'nun arkasında yükselen, İstanbul'un kalbine saplanmış bir hançer gibi duruyor. Literatürümüze "kaçak gökdelen" kavramının girmesini sağlayan Gökkafes'e "İstanbul'daki en büyük gecekondu" yakıştırması yapılıyor.

Corner Mühürdar Otel

Son zamanların en bilindik örneği, Kadıköy sahilinin herhangi bir noktasında durup baktığınızda etrafınızda çirkin gövdesiyle ilk dikkat çekecek olan Corner Otel.

Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu, otelin müteahhit şirketi, İBB ve Kadıköy Belediyesi'nin kendilerine gönderdiği belgelerde çelişkiler ve yanlışlıklar görmüş, verilen ruhsatta, 45 m yükseleceği belirtilen otelin yükseklikleri artırılan 4 bodrum katla beraber 60 m olduğu tespit edilmişti. Tadilat projesi ile tadilat ruhsatında da "evrakta sahtecilik" yapıldığı ortaya çıkmıştı.

Otel'e karşı Kadıköylüler başta tüm duyarlı kesimler yoğun bir mücadele verseler de, otelin inşası sürüyor. "Moda sahilinde dev hançer" olarak adlandırılan otel, Moda'nın yapı dokusunu bozmakla kalmıyor, bölge imarının piyasaya açılması anlamına da geliyor.

Gökkuşağı
İ. Melih Gökçek'in en "müstesna" projelerinden olan Gökkuşağı Yolu, Ankara'nın en merkezi iki noktası olan Kızılay ve Bahçelievler 7. Cadde mevkileri arasında ulaşımı aksatmak dışında hiçbir işe yaramıyor.

Yapımının 3 trilyon 610 milyara mal olduğu söylenen Gökkuşağı, 2005 yılında bitirilerek, şarkılarla türkülerle havai fişeklerle açıldı. 20'ye yakın büfe, iki adet kafeterya, iki adet orta boy "ikram" salonu bulunan Gökkuşağı rengarenk tasarımı ile "göz kamaştırıyor". Açıldıktan yalnızca birkaç ay sonra tüm mağazaların topluca kapandığı Gökkuşağı, sürekli kırılan camlarıyla da sorun yaratıyor.

Four Seasons Otel

Sultanahmet'te inşa edilen Four Seasons Otel de görüntü olarak çok rahatsız edici olmasa da, tarihi kalıntılar üzerine yapılması kendisine "ucube" demeye yetiyor.

Danıştay 6. Dairesi, ruhsat ve imar planının iptaline karar veren İdare Mahkemesi'nin kararını onayıp, arkelojik kalıntılar üzerine otel yapılmasının koruma ve şehircilik esaslarıyla örtüşmeyeceği belirtse de otelin inşasına devam edildi. İkinci "yürütmeyi durdurma" kararı da İstanbul 1. İdare Mahkemesi'nden çıktı. 1. İdare Mahkemesi, 25 Şubat 2009'da da "kamu yararı olmadığı" gerekçesiyle ruhsatın iptali yönünde karar verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Fatih Belediye Başkanlığı ve inşaatı yürüten Four Seasons Oteli'nin sahibi Sultanahmet Turizm AŞ, karara itiraz etti.

Kararda atıf yapılan bilirkişi raporunda, "Çelik konstrüksüyonlu ayaklar üzerinde zeminden bir kat yüksekten de başlasa, Ayasofya ve Sultanahmet Camii'nin hemen önüne ve onların üçüncü boyuttaki etkilerini de olumsuz yönde etkileyecek biçimde, dünya kültür mirası açısından 1. derecede önemli olan arkeolojik değerlerin üzerine otel inşaatı yapılması koruma ve şehircilik biliminin temel esaslarıyla örtüşmez" denildi.

Süreç, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu'nu (UNESCO) tarafından da takip ediliyordu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Binası

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Tandoğan'daki binası da şehrin mimari dokusuna aykırı görünüşüyle dikkat çekiyor. Mimari ve kültürel dokuyu bozan çok sayıda yapı olmasına karşın, bizzat belediyenin kendi binasının inşasında böyle unsurları dikkate almaması tepki topluyor.

2008 yılı sonunda hizmete giren Tandoğan'daki belediye binası tam 24 katlı. Anıtkabir'in Ankara'nın birçok noktasından görülebilmesini sağlamak için Anıtkabir'e yakın semtlere yüksek katlı bina yapma yasağı söz konusuyken belediye binasının yüksekliği göze çarpıyor. Oldukça geniş bir alanda yüksek katlı tek bina olan Belediye Binası oldukça çirkin görünüyor.

Söğütözü Kongre ve Ticaret Merkezi
Ankara'da Eskişehir Yolu üzerindeki Armada Alışveriş merkezinin karşısında bulunan çelik yığını da tam bir ucube. İnşaatı yıllardır süren bu yapı "Söğütözü Kongre ve Ticaret Merkezi" olarak tasarlandı.

"Kaynak yetersizliği" nedeniyle 2006 yılından beri inşası durdurulan yapının yıkılması yönümde de adım atılmıyor. Tam anlamıyla çöplüğe dönmüş olan yapı görünüş itibariyle tam bir çirkinlik abidesi.

Demirören Alışveriş Merkezi

İstanbul'un en güzel ve tarihi semtlerinden Beyoğlu'nun en bilinen caddesi olan İstiklal Caddesi'nde Ağa Camii'nin yanında uzun süredir devam etmekte olan inşaatla yükselen alışveriş merkezi İstiklal Caddesi'nin orta yerinde bir utanç anıtı olarak yükseliyor.

2863 sayılı kültür varlıklarını koruma yasasının "Bir bina, eğer yanında ya da karşısında kültür varlığı olarak tescillenmiş bir yapı varsa, yüksekliği onun saçak kotunu geçemez" ibaresini hiçe sayarak inşasına devam edilen Demirören, yanındaki tarihi Serkıl Doryan binasının boyunu çoktan geçmiş durumda.

İstiklal Caddesi üzerine yapılacak bu dev alışveriş merkezinin tek sıkıntısı, yüksekliği değil. Birincisi, bir kültür ve sanat merkezi olarak ağırladığı çok çeşitli insan tipolojisiyle Beyoğlu için AVM, bambaşka bir kültürel yapıyı temsil ediyor. Demirören Alışveriş Merkezi, temsil ettiği yeni tüketim kültürüyle semtin havasını değiştirecek. Ayrıca AVM, otopark kullanımı da düşünüldüğünde İstiklal Caddesi'ne paralel sokakların trafiğini mahvedecek.

Üçüncü köprü de ucube olacak
Garipçe-Poyrazköy güzergahında yapılması planlanan 3. Köprünün, diğerleri gibi uzun vadede kentin ulaşım sorununu çözmekten uzak olduğu aşikar. Köprü inşa edilerek ve karayolu öncelikli çözümler üretilerek İstanbul'daki trafik sorununun çözülemeyeceği, yapılan her köprünün İstanbul şehir içi ulaşımında demiryolu ve denizyolunun payını azalttığı, karayollarının payını ise hızla artırdığı görülüyor.

Köprü yapımı sırasında 1.6 milyon ağacın kesilecek olması da İstanbul'u bekleyen en büyük tehlikelerden bir tanesi. Bölgenin İstanbul için hayati önem taşıyan su havzalarını da barındırıyor olması İstanbullular için bir diğer felaket haberi. Yeni yapılacak köprüden sonra İstanbul'un nüfusunun daha da artacağı ve 25 milyonu aşacağı da öngörülüyor.

Ayrıca projenin milyarlarca dolara mal olacağı ve elde edilecek rantın maliyetten çok daha fazla olacağı düşünüldüğünde 3. Köprünün getirecekleri daha iyi anlaşılıyor.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.