Haberler

Cesur Mimarların Renkli Binaları

Tarih: 3 Mayıs 2011 Kaynak: Architecture.about.com Yazan: Jackie Craven Çeviren: Derya Yazman
Güle güle Bauhaus... Mimarlık, siyah ve beyazdan ya da cam ve çelikten olmak zorunda değil. Modern binalarda rengi kullanmaya cesaret eden isyankar mimarların göz kamaştırıcı tasarımlarını gözden geçirelim.

Eski tasarımcılar renklerle eğlenirdi. Mısır ve Yunanistan'daki tapınaklar ve mezarlar, kırmızı ve altın renklerle bezenmişti. Yeşil ve kırmızı ise Çin'in Yasak Şehri'nde baskın renklerdi.

Modern binalarda, daha sönük renkler hakim. Taşın ve tahtanın doğal görünüşü, cam ve metalin yansıttığı sanayi atmosferi arayışı, 19., 20. ve 21. yüzyılda mimarların renklere yüz çevirmesi ile geriledi. Asi mimarlar yeni bir trend başlattı. Friedensreich Hundertwasser, Jean Nouvel ve diğer isyankarlar tarafından tasarlanan göz kamaştırıcı binalara bir bakalım.

The Quai Branly Müzesi, Paris



Mimar Jean Nouvel renkleri, Paris'teki Quai Branly Müzesi'nde değişik koleksiyon birimlerini dramatize etmek için kullandı. Ayrıca Nouvel, cam duvarlar, hareketli tavan yükseklikleri, dönen merdivenler ve gizli ışıklarla yaptığı mimari hilelerle, dönemler ve kültürler arasında geçişleri gösteriyor.

2006 yılında tamamlanan müze, çok çılgın, düzensiz ve karışık renklerin kombinasyonu olarak görülüyor. Sokak ile bahçe arasındaki sınırı oluşturan cam duvarlar, bu yanılgıları kuvvetlendiriyor. Yoldan geçen biri, ağaçlar ya da duvardaki bulanık görüntüler arasındaki yansımaları fark edemiyor.

Hundertwasser-Haus, Viyana



Hundertwasser-Haus, 52 apartman binaları yoğun renkler ve dalgalı duvarları ile, Viyanalı ressam ve mimar Friedensreich Hundertwasser'ın fikirlerini tanımlıyor.

Başarılı bir ressam olan Hundertwasser, insanların evlerini süslemelerinde özgür olmaları gerektiğine inandı. Bu nedenle de "Süs, uğursuzluktur" diyen Avusturyalı mimar Adolf Loos tarafından kabul gören gelenekselliğe başkaldırdı.

Hundertwasser, mimarlık hakkında tutkulu bir yazı yazdı ve kurallara karşı gelen renkli, organik binalar tasarlamaya başladı.

Mimar Joseph Krawina, Hundertwasser apartman binalarının plan çizimleri için Hundertwasser'ın fikrini kullandı. Fakat Hundertwasser, Krawina'nın sunduğu bu modelleri reddetti. Hundertwasser'ın fikrine göre, tasarım çok çizgisel ve düzenliydi. Birçok tartışmadan sonra, Krawina projeyi bıraktı.

Hundertwasser-Haus, mimar Peter Pelikan ile 1985'te projeyi tamamladı. Joseph Krawina halen projenin ortaya çıkışında desteği olduğunu savunuyor.

Paula Rêgo Müzesi, Portekiz



Kırmızı duvarlarla, Paula Rêgo Müzesi Portekiz kökenli sanatçı Paula Rêgo'nun ruhunu ele geçiriyor. Eduardo Souto de Moura, 2011 Pritzker Ödülü'nün sahibi ve Rêgo'nun işlerinin evi olan olan bu müzeyi tasarladı.

2008 yılında tamamlanan yapı, Cascais Plajları'nın yakınındaki, eskiden kamusal bir bahçe olan alan üzerinde açıldı.
Eduardo Souto de Moura, Pritzker Ödülü Komitesi'ne, "Bu alan seçimimde çok şanslıydım. Açık alanlar ile ormanlık alanları çitle ayrılmış bir bölgeydi. Ağaçların esas yüksekliğinin üzerine, değişken yükseklik birimlerinde bir set önerdim," dedi.

Souto de Moura tarafından tasarlanan 750 metrekarelik Paula Rêgo Müzesi, kafe, mağaza, ofis, oditoryum ve sergi alanlarına sahip.

Casa Vicens, Barselona



İspanyol mimar Antoni Gaudí göz alıcı Casa Vicens'ı tasarladığında, gotik ve magribi tarzını kombine etti. Kariyerinin erken döneminde inşası tamamlanan yapı, parlak renkler, çini işleri, özenli bir şekilde dekore edilmiş bacaları ile oldukça büyüleyici.

Casa Vicens, Gaudí'nin doğaya olan aşkını yansıtıyor. Sanayici Manuel Vicens'ın evi olarak tasarlanan Casa Vicens, 1925 yılında Joan Serra de Martínez tarafından büyütüldü. 2005 yılında da UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'ne girdi.
Şu aralar, yapının satışı için 30 milyon Euro gibi fiyatlar konuşuluyor.

Guthrie Tiyatrosu, Minnesota



Fransız mimar Jean Nouvel, aşırı mavi Guthrie Tiyatrosu ile ışığı ve rengi keşfediyor. Sarı terası ve binanın üzerine farklı kontrastlarla eklenen turuncu LED görselleri ile bina dikkat çekiyor.

Pritzker jürisi, Jean Nouvel'in Guthrie tasarımına yönelik, "Kente duyarlı ve Mississippi Nehri'nin yakınında performansın büyülü ve tiyatral ifadesini sergileyen" bir yapı olmasına dikkat çekti.

Guggenheim Müzesi, New York (Öneri)



Hayır, New York'taki Guggenheim Müzesi parlak renklere sahip değil. Fakat, Frank Lloyd Wright isteseydi olurdu. Wright, beyazı sevmedi ve onun müze için yaptığı orijinal çizimlerinde, Cherokee kırmızısı imzası ile gökkuşağı renklerini kullandı.

1944 yılının Ocak ayında tamamlanan çizimler, mavi vurgularla çok köşeli yapı modelini gösterdi. Frank Lloyd Wright ayrıca siyah mermer ile pembe, şeftali ve Cherokee kırmızısını da kullandı.

Demir oksit ile üretilen Cherokee kırmızısı, Fallingwater ve birçok diğer imaj evlerinin iç mekanlarında kullanan Frank Lloyd Wright'ın rengi oldu. Cherokee kırmızısı Pittsburgh Renkleri'nin #6432-7 kodu ile eşleşiyor, fakat koyudan parlağa doğru çeşitlendirilebiliyor.

Kırmızıyı, "kreasyonun rengi" olarak tanımlayan Frank Lloyd Wright, Guggenheim Müzesi için kırmızı mermer duvar, uzun ince kırmızı tuğlalar ve hava aldığından ötürü yeşile dönen bakır bantlar kullandı.

Frank Lloyd Wright'ın renk fikri üzerinde önceleri hiç düşünülmedi.

Daha sonra, Hilla Rebay Wright'a "Kırmızı renk benim de olduğu gibi S.R.G.'nin de hoşuna gitmeyen bir renk," dedi. Bu nedenle Frank Lloyd Wright'ın fikri reddedildi ve sanatçı Hilla Rebay, Guggenheim Müzesi için alternatif renk fikirleri önerdi.

Hilla Rebay 1945'te, "Sarı mermer, olmazsa yeşil..." olarak açıklamalar yaptı.

Frank Lloyd Wright insafa geldi. 1952 yılında Guggenheim Müzesi'ni beton ve yumuşak renkli mermer kumu ile inşa etti. Seneler sonra, mermerin çok pahalı olması nedeniyle kullanımı reddedildi. Wright, PV-020 numune rengini onayladı.

"Buff" olarak bilinen PV-020, soluk sarı kahverenginde. Fakat Buff, Frank Lloyd Wright'ın tercihi değildi. Bazı raporlar, Wright'ın popüler olan "Color Harmony Manual" kitabının rengi olan derin boz kahverengini seçtiğini gösteriyor. Wright, gerçekten hangi rengi istemişti?



Guggenheim Müzesi 1959 yılının Ekim ayında açıldığında, krem sarısı bir renkle değiştirilmişti. Frank Lloyd Wright 1959'un Nisan ayında öldü ve o bu değişen rengi asla görmedi.

Açılışından seneler sonra, krem rengi sarısı ile kaldı. Fakat yeniden boyamalar ile Guggenheim Müzesi gitgide artan soluk bir renk ile büyüdü. Müze, 1960'lı yıllardan bu yana kirli beyaz renginde.



Gwathmey Siegel & Associates Architects'in yapıyı genişletme çalışmalarının tamamlanması ile griye çalan renk, 1992 yılında onay gördü. Beyazın bu tonu, müze için bir marka renk yaratmaya başladı.

2007 yılında, 29 milyon Dolar'lık bir yenileme ile mimari koruyucular Guggenheim Müzesi'nin rengini araştırdı. 11 eski rengi deneyerek, bejin ve kirli beyazın tonunu keşfettiler. Bu sırada hararetli tartışmalar gözlendi.

Bazı insanlar, Guggenheim Müzesi'nin Frank Lloyd Wright'ın seçmiş olduğu koyu renklerle boyanmasının iyi olacağını söylüyor. Diğer yandan, New York Kenti İmaj Öğeleri Koruma Komisyonu, 1992 yılının hafif gri beyazı rengiyle bağdaşan "Tnemec BF72 Platin" rengini 7'ye 2 oranla oyladı.

Karşıt fikirler, bu renk seçiminin beyazı sevmeyen Frank Lloyd Wright'ı dehşete düşürebileceğini söylüyor.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.