Haberler

Yuvayı Dişi Kuş Yapar

Tarih: 6 Mayıs 2011 Kaynak: Huffington Post Yazan: Tom Mallory Çeviren: Serzan Gök


Bu hafta yayınlamayı düşündüğüm projeleri incelerken kadınların mimarlık mesleğinde temsili konusunda oldukça şaşırtıcı sonuçlara ulaştım. Hatırladığım projeleri aklımdan geçirmek suretiyle kadın mimarlar tarafından tasarlanmış on yapıyı seçtim. İlk seçtiklerim arasında Zaha Hadid, Kazuyo Sejima ve Gae Aulenti vardı. Bu seçimi yaparken doğal bir şekilde bir liste oluşacağını düşünmüştüm ama farkettim ki karı-koca eşli takımlar haricinde kadınlar tarafından tasarlanmış mimari eserlere ulaşmak oldukça zor. Bulabildiklerimin çoğu da iç mimarlık veya iç mimarlığın ağırlıkta olduğu tasarımlardı.

Bir erkek olarak mimarlıkta kadınların rolü konulu bir makale yazdığımın kesinlikle bilincindeyim. Üç ablamdan biliyorum ama alarm zillerinin çaldığını görmemezlikten geleceğim ve de konuya direkt ve somut verilerle devam edeceğim: İnşaat sektörü cinsiyet bazlı eşitlikte oldukça kötü bir üne sahip. Mesela Büyük Britanya'da inşaat sektöründe kadınların oranı sadece %10 civarında, inanılmaz olan başka bir husus da mimarlar odasına kayıtlı kadın mimarların oranının %12 gibi düşük bir oranda seyretmesi. Bu rakamlar benim için şoke edici. Çünkü mimarlık fakültelerinde kadın ve erkek mimarlık öğrenci oranı nerdeyse eşittir - o zaman neden çalışma ortamında kadınların oranı son derece düşük?

Büyük Britanya'da mezun olan kadın mimarların oranı %38, yani demek oluyor ki daha mesleki ortama girilmek üzereyken bile kadınların mimarlık fakültelerinden ayrılma oranı oldukça yüksek. Yale Üniversitesi Mimarlık Bölümü Dekanı Robert Stern'e 2007 yılında neden dünya çapında kadın mimarların sayısının düşük olduğu sorusu sorulduğunda oldukça ilginç bazı görüşler öne sürmüştü:

"Tanrım... Cevap vereceğim... Ama bu oldukça karışık bir konu...Yale gibi mimarlık okullarında kadın erkek oranı 50'ye 50 gibidir. Belki daha az kadın öğrenci vardır ama aralarında oransal olarak çok fark yoktur. Bu durum benim mimarlık eğitimi vermeye başladığım dönemde de bu şekildeydi. Mimarlık eğitimimi aldığım dönem böyle değildi hiç kuşkusuz; o zamanlar mimarlık fakülteleri erkekler klübü gibiydi adeta. Kadınların kariyerlerinde geldikleri en kritik nokta anne olmaya karar verdikleri dönemlerdir. Her ne kadar mali karşılığı çok olmasa da mimarlık oldukça zaman harcanması gereken bir meslektir. Ayrıca mimarlığın bugünün global dünyasında geldiği noktada, hem yerel hem de uluslararası oldukça sık bir şekilde seyahat yapılmasını gerektirmesi, durumu daha da karmaşıklaştırıyor. Kadın mimarlar bu yüzden oldukça zorlanıyorlar. Aile kurmak ile mesleklerini yapabilmek arzuları arasında gidip geliyorlar. Sanıyorum ki esas neden, kadınların bu sebepler yüzden uzun vadede mesleklerinde daha yüksek noktalara gelebilecekleri düşünülmüyor. Çünkü yetenek ve mesleki yeterlilik olarak bakıldığı zaman kadın ile erkek arasında hiçbir fark yok aslında."

Kadın mimarların tasarladığı mimaride belirgin bir feminenlik var mı? Olmalı mı acaba? Sektörde kadınların adil olmayan temsiliyet oranı, başarılı olan çok az kadın mimarın tasarımını etkiliyor mudur acaba? Bence temelde sorulması gerekenler bu sorular. Bugüne kadarki tarihsel süreç boyunca olduğu gibi, bundan sonra da çevremizin sadece erkekler tarafından yapılmış tasarımlarla sarılması fikri şahsen beni korkutuyor. Bu son derece adaletsiz bir durum ve mutlaka tartışılması gerekiyor. Sözde eşitliğin olduğu günümüz dünyasında tamamen erkekler tarafından şekillendirilmiş olan mimarlık sektörüne kadınların uyum sağlamasını mı beklemeliyiz? Yoksa mimarlık mesleği gerçek eşitlik için gayret gösterip, kadın mimarlara mı uyum sağlamalı?

1- Soft House, Hamburg, Almanya (Mimar: Sheila Kennedy, KVA Matx)





Sheila Kennedy MIT Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nde profesör. Aynı zamanda KVA Matx mimarlık firmasında üst düzey yöneticilik yapıyor. Güneş pilleri teknolojisinin mimariye uygulanması konusunda uzman olan Sheila Kennedy'in Soft House projesi Uluslararası Yapı Fuarı (IBA) ödülünü kazandı. Bu projenin 2013 yılında Almanya'nın Hamburg şehrinde inşa edilmesi planlanıyor.

2- Yeni Çağdaş Sanatlar Müzesi (New Museum), New York City (Mimar: Kazuyo Sejima, SANAA)



Kazuyo Sejima'nın Ryue Nishizawa ile ortaklığı ile kurulan SANAA firması son dönemlerde dünyanın çeşitli bölgelerinde oldukça yaratıcı projelere imza atıyor. Yedi katlı olan New Museum binası Manhattan'ın merkez bölgesinde inşa edilmiş ilk müze binası olma ünvanına da sahip.

3- Nordpark Kablolu Demiryolu Hattı, Innsbruck, Avusturya (Mimar: Zaha Hadid)







2004 yılında Pritzker Ödülü'nü kazanan Zaha Hadid, hem inşa edilmiş tasarımlarıyla, hem de teorik ve akademik çalışmalarıyla uluslararası arenada zamanımızın öncü mimarları arasında yer alıyor. Avusturya'nın Innsbruck Bölgesi'nde yer alan Nordpark Kablolu Demiryolu Hattı projesi kablolu bir demiryolu hattı ve bu hat üzerinde dört tren istasyonundan oluşuyor.

4- Corian Super-Surfaces Showroom, Milano, İtalya (Mimar: Amanda Levete, Future Systems)





İtalya'nın Milano şehrinde yer alan Corian Super-Surfaces Showroom, Amanda Levete tarafından tasarlandı. Amanda Levete, Future Systems adlı firmada Jan Kaplick ile ortak çalışıyor.

5- Cafe Una, Viyana, Avusturya (Mimar: Lacaton ve Vassal)





Lacaton ve Vassal tarafından Avusturya'nın başkenti Viyana'da tasarlanmış olan Cafe Una projesi adeta içinde bulunduğu Museumsquartier projesine meydan okuyan bir tasarıma sahip.

6- Riggio-Lynch Şapeli, Clinton, Tennessee, ABD (Mimar: Maya Lin)





Maya Lin tarafından tasarlanan Riggio-Lynch Şapeli ABD'nin Tennessee eyaletinin Clinton şehrinde yer alıyor. Washington DC'de yer alan Vietnam Şehitleri Anıtı'nı tasarlayarak ün kazanan Maya Lin, Riggio-Lynch Şapeli projesinde New York kökenli bir firma olan Bialosky&Partners ile çalıştı. Şapel binasına ek olarak bir toplanma alanı ve betonarme bir yapının da olduğu bu proje, mevcut yeşil peyzaj ile oldukça uyum sağlıyor.

7- METİ El İşleri Okulu, Rudrapur, Bangladeş (Mimar: Anna Heringer)







Başta Ağa Han Ödülü ve AR Yükselen Mimarlar Ödülü (AR Emerging Architecture Award) (2006 ve 2008), Archiprix-Douglas Ödülü ve Eike Roswag ile birlikte kazandığı Avrupa Renk Tasarımı Ödülü (European Colour Design Award) gibi ödüllere sahip bir mimar olan Anna Heringer, Bangladeş'in kuzeyinde yer alan Rudrapur şehrinde 325 metrekare alana yayılan METİ El İşleri Okulu'nu tasarladı. Sürdürülebilir ve çağdaş bir mimariye sahip olan bu yapı aynı zamanda inanılmaz derecede etkileyici.

8- Porsche Müzesi, Stuttgart, Almanya (Mimar: Elke Delugan-Meissl)



Avusturya kökenli bir mimar olan ve Delugan Meissl Associated Architects firmasının kurucusu olan Elke Delugan-Meissl'in tasarladığı yeni Porsche Müzesi boşluk ve yerçekimi gibi kavramların sınırlarını zorlayan fütüristik ve dinamik bir yapı.

9- Hydra İskelesi, Haarlemmermeer, Hollanda (Mimar: Lise Anne Couture, Asymptote Architecture)







Lise Anne Couture'nin genel müdür olduğu Asymptote Architecture firması kurulduğundan beri mimarlık ve tasarım alanlarında yeni teknolojik gelişmelerin uygulandığı öncü kurumlardan birisi oldu. Birçok ödülün de sahibi olan 1.200 metrekarelik bir alana yayılan Hydra İskelesi hem uçak hem de hidroloji mühendislik teknolojilerinin desteği ile Amsterdam Schipho Havaalanı'na yakın bir şehir olan Haarlemmermeer'de tasarlandı.

10- Cheonan Galerisi, Güney Kore (Mimar: Caroline Bos, UNStudio)







Ben van Berkel ile birlikte UNStudio firmasını kuran Caroline Bos, Amsterdam şehrinde yer alan bu firma ile uluslararası çapta kamu binaları, altyapı, ofis binaları, rezidans, şehir planlama gibi birçok alanda başarılı projelere imza attı. Diğer birçok tasarımı gibi Cheonan Galerisi projesi de akıllı, zevkli, enerjik ve güzel bir proje.

Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.