Mimari projesi Hakan Kıran'a ait olan Haliç Metro Geçiş Köprüsü'nün kaderini belirleyecek Bağımsız ÇED Raporları ve Türk makamlarının görüşleri, UNESCO Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği tarafından Dünya Miras Merkezi'ne resmen iletildi. UNESCO son sözünü haziranda verecek.
İlke olarak uygun
İstanbul'un "Tehlike Altında Dünya Mirası Listesi"ne alınmasını gündeme getiren projeyle ilgili hazırlanan bağımsız değerlendirme raporlarında "Haliç'in jeolojik ve sismik koşullarında mevcut projenin ilke olarak uygun olduğu ancak, planların ‘taşıyıcı ayak' boyunun kısaltılması, halatların ve sütunların inceltilmesi, istasyon örtüsünün kaldırılması, köprünün renginin değiştirilmesi, çevre düzenlemesinin iyileştirilmesiyle mirasa olabilecek olumsuz etkisinin asgariye indirilebileceği" belirtildi. Rapordaki öneri ve değişiklikler, İBB Raylı Sistemler Müdürlüğü, projenin müellifi ve yüklenici firma tarafından inceleyip, uygulanabileceğine karar verildi. Projede yapılan değişiklikler, ICOMOS (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi-International Council on Monuments and Sites) tarafından inceleniyor. Konu önümüzdeki ay, Paris toplantısında ele alınacak.
55 metreye indi
UNESCO nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Gürcan Türkoğlu'nun verdiği bilgiye göre, UNESCO metro köprüsü direklerinin ve istasyonun, İstanbul ve Süleymaniye'nin siluetine geriye dönüşü olmayan bir zarar vermemesi için önlem alınması isteniyor. Bu nedenle ilk eskizlerde 200 metreyi aşan direkler, önce 85 metreye, son olarak 55 metreye indirildi. Bazı uzmanlar direk yerine köprünün altına ayak ilavesini savunurken, bazı uzmanlar da çok ayaklı köprünün Haliç'te, su dolaşımını engelleyip, doğal hayatı yok edeceğini vurguluyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise mevcut projenin en uygun bir çözüm olduğu kanaatinde.