15 Dakika

Zülbiye ve İbrahim Uçkun

Tarih: Ağustos 2008


Adınız-soyadınız, yaşınız, eğitiminiz, mesleğiniz, hangi şehirde yaşıyorsunuz?
Zülbiye Uçkun, 77, ortaokul, emekli modacı, Bursa
İbrahim Uçkun, 85, lise, emekli memur, Bursa

Nerede çalışıyorsunuz, göreviniz nedir?
İbrahim Uçkun:
Emekli olduğumuz için ev işleri yapıyoruz.

Nerede oturuyorsunuz? Evinizden memnun musunuz?
Zülbiye Uçkun:
Bursa Kükürtlü’de, bir sitede oturuyoruz. Evimizden çok memnunuz.

İU:
Mercan Sitesi’nde, Paşa Çiftliği Metro İstasyonu karşısında.

ZU:
Ama şu an kızımda misafiriz. Onlar tatile gittiler. Müstakil ev olduğu için bahçeye bakılması lazım. Aslında biz bakmıyoruz, otomatik sulama var ama bir aksilik olur diye kalıyoruz. Bir de torunlarımın kedisi var. Onun da suyunu mamasını vermek gerekiyor. Kendi evimiz güneşe karşı olduğu için çok sıcak oluyor. Bahaneyle burada serin serin oturuyoruz, yazlık gibi.

Evinizin kaç odası var? Evinizde oturma odası-salon kavramı var mı? Salon sürekli kullanılan bir oda mı?
ZU:
Evimiz 3 oda 1 salon. Oturma odasıyla salon ayrı, daha çok oturma odasında oturuyoruz. Salonu yalnızca misafir geldiği zaman kullanıyoruz.

İU: Evimiz 110 m2.

Eviniz hiç tadilat geçirdi mi? Tadilat esnasında kimden yardım aldınız? (Arkadaş, aile, mimar, usta vb.)
İU:
Evet, panjur yaptırdık.

ZU: Evet, salonumuza, yatak odamıza ve çok güneş aldığı için mutfak balkonuna panjur yaptırdık. Bir de mutfağımızın tezgahını değiştirdik. İlk müteahhitin yaptığı mermer ve evye siline siline bozulmuştu. Çok şık, çok güzel oldu şimdi. Kızımızdan yardım aldık. Onun evinde gördüğüm mermeri çok beğenmiştim. Kızımın eczanesinin yanında mutfak tezgahı yapan bir yer var. Gittim orada yapılmış mutfakları da gördüm, çok beğendim, 2 saatte yaptılar.

İU: Bir de tuvaletin döşemesinin fayanslarını değiştirdik, Kalebodur yaptırdık. Daha güzel oldu. Müteahhitin yaptıkları solmuştu.

ZU: Derzler beyaz değilmiş, kara çimentoymuş. Kara kara gördükçe rahatsız oluyordum. Yaşlı olduğumuz için başımıza iş çıkmasın istedik, yenisini hemen üstüne, hiç kırmadan döşettik, derzleri de beyaz yaptırdık. Yalnızca alaturka tuvaleti yaptırdık. Kızımız gelince banyomuz da yapılacak.

Neden bir mimardan yardım almayı denemediniz?
ZU: Bizim mimarımız, kızımız ve torunumuz. Ustaları kızım ayarlıyor. Kendi yaptırdığı ustaları bize de gönderiyor.

Tadilat için alışverişinizi nalburdan mı yapı marketlerden mi yapıyorsunuz? Neden?
İU:
Fayans, mermer gibi malzemeler nalbur gibi küçük yapı marketlerde var, oralardan alıyoruz.

ZU:
Orada banyo dolapları, duş kabinleri, fayanslar, karolar, klozetler, her şey var.

Nasıl bir yerde yaşıyorsunuz? Apartmanda mı müstakil evde mi?
ZU:
Kooperatif apartmanında yaşıyoruz. 1986’da tamamlandı. Yapılırken belli aşamalarında gittik, gördük. Biraz fark vererek fayansları istediğimiz renk yaptırdık.

İU: Müteahhitimiz, Recep Mercan çok iyiydi. Apartmanı çok güzel ve depreme dayanıklı bir şekilde yaptı. Eskiden beri inşaat işi yapıyordu, kooperatif olarak bizim sitemizi de yaptı. Yaptırdığımız kontrolde de, yaptığı beton işlerinin depreme dayanıklı olduğunu söylediler.

ZU:
İçerdeki işçiliği de çok iyi. Su tesisatında olsun, giderlerinde olsun, 23 senedir hiç sorun yaşamadık.

İU:
Kullandığı malzemeler en iyisi, en dayanıklısı.

ZU:
Müteahhitin koyduğu ECA armatürleri kullanıyoruz biz hala. Tabii bazı komşularımızın evleri kalabalık olduğundan onlarınkisi değişti. Zaten evlerinde değişiklik yaptırdılar, biz hiç bir şey yapmadık. Yalnız eskiden döşemelerimiz marleydi, ama kızım hepsi parke olsun dedi. Şimdiki laminatlardan değil, eski tür parke. Balıksırtı değil de kare kare olanların en iyisinden yaptırdık.

Apartmanınızın girişini ve merdiveni tanımlar mısınız?
ZU:
İki kanatlı demir kapıdan giriliyor apartmana. İçeride tekrar, soğuktan muhafaza etmek için demir-cam kapılar var. Zemin ve merdivenler mermer. Gayet geniş, rahat ve güzel ama ışık almıyor. Her sekiz basamak çıktığınızda karşılıklı iki daire var.

İU: Merdivenlerin hepsi mermer. Her sahanlıkta iki dairenin karşılıklı girişi var. Sahanlıklar, merdivenler ve dönemeçler eşya çıkarmaya gayet müsait.

Apartmanınızın bahçesi var mı?
ZU:
Çok büyük bir bahçesi var. Sitede toplam 5 blok var, arada kalan bahçelerin toplamda 7 dönüm olduğu söyleniyor.

İU: Bahçede çocuk parkı var. Salıncaklar, kaydıraklar var. Ayrıca 3 tane çiçekli bahçemiz var. Bu bahçelere kamelyalarımız yapıldı, üstü lamine döşendi. Masa ve sandalyelerimiz var. Komşularla oturup çay içiyoruz. Bahçenin bakımını bahçıvan yapıyor. 2 tane de kapıcımız var. Siteye giriş kapılarını otomatik yaptırdık. Sitemiz 96 hane. 2 tane de dükkan var. Birisi bakkal, diğeri PVC doğrama satıyor.

Dairenizin balkonu var mı? Kapalı mı açık mı? Nasıl kullanıyorsunuz?
ZU:
2 balkonumuz var. Salondan çıkılan balkon büyük.

İU: Balkonlarımızın üstü zaten kapalı olduğu için güneşten sakınmak için başka bir şey yaptırmadık. Bir tek mutfak balkonuna panjur yaptırdık.

ZU: Yaşlı annem vardı. Onun için mutfak balkonuna sedir yaptırdım. Üstüne örtüsünü, yastığını yaptım. Annem rahmetli olmadan önce orada otururdu. Şimdi de biz o sediri yaşatıyoruz. Balkonda bir de erzak dolabımız var. Orası güneş aldığı için yalnızca kuru gıdayı oraya koyuyorum. Çamaşır kurutmak için diğer balkonu kullanıyoruz. Müteahhitin yaptığı demirlere gerilmiş iplere çamaşır asıyoruz. Yalnız evimizin önünden çok fazla araba geçtiği için egzoz dumanı ve yanımızdaki yetiştirme yurdundan çıkan dumanlar balkonu is yapıyor. Bu yüzden ben ara holümüze ip geriyorum, artık yaz kış oraya asıyorum.

Özel aracınız var mı? Park sorunu yaşıyor musunuz?
ZU:
Bizim aracımız yok ama bahçemizde çok güzel ve geniş bir otoparkımız var.

İU: 2 tane arabası olan aileler çoğunlukta olduğu için arabalar sığmıyor yalnız. Komşularımız otopark sıkıntısı çekiyorlar.

ZU: Karşılıklı kamelyaların önüne koyuyorlar. Bu sefer de aradan arabalar geçmeye çalışırken sıkıntı oluyor. Aslında yönetimde tek araba konulması yönünde bir karar alınmış, dinleyen dinliyor ama 3 arabası olanlar 3. arabalarını herhalde dışarı koyarlar.

Sokağınızda çöpleriniz nasıl toplanıyor?
İU:
Çöplerimizi evlerimizde bidon içinde muhafaza ediyoruz. Haftada 3 gün çöpümüz toplanıyor. Herkes kapıcı çöpleri toplayacağı zaman çöplerini kapılarının önüne çıkarıyor. Kapıcı topladıktan sonra da belediye arabası gelip topluyor. 3 gün de apartmanların içi temizleniyor.

ZU: Çöplerimiz akşam toplanıyor, çöp arabası da 3’te geliyor. Bütün komşularımız kurallara uyuyor. Çöp sorunumuz yok yani.

Sokağınızın aydınlatması hakkında ne düşünüyorsunuz?
ZU:
Gayet güzel, aydınlık.

İU: Park yerinde karşılıklı uzun beyaz aydınlatmalar var. Güvenlik görevlisi de geceleri devamlı olarak sitenin içinde geziyor.

ZU: Güvenlik görevlisi gece 11’de gelip, sabah 6’da bırakıyor.

Sokağınızdaki kaldırımlara bakım yapılıyor mu? Kalitesi sizce yeterli mi?
ZU:
Kaldırımımız yok ama yürüme yolları ve park yerleri beton parke döşeli. Eskiden betondu, engebeliydi. Eski yöneticimiz zamanında beton parke döşendi.

Çevrenizde kullanabileceğiniz açık-yeşil alan var mı? Büyüklüğü nedir? Yeterli mi?
-

Ses ve gürültü ile ilgili sorununuz var mı?
ZU:
Var çünkü evimiz yola bitişik ve o yolda yoğun bir trafik var ancak yatak odamıza yaptırdığımız panjurla hem güneş hem de ses yalıtımı sağladık. Bir de yanımızda yetiştirme yurdu olması nedeniyle çocukların bazılarından ara ara rahatsızlık duyuyoruz. Mesela panjurlarımıza sapan atıyorlar, deliyorlar. Bazı komşularımızın camları kırıldı. Bizim de yatak odamızın camı kırıldı. Sitenin içinden geçmek yasak olduğu halde sitenin içinden de geçiyorlar. Bazı komşularımız arabalarına zarar verdikleri için şikayet ettiler.

Başka bir şehirde yaşamayı ister miydiniz? Hangi şehirde?
ZU:
Kızımız, damadımız, bütün eşimiz dostumuz, komşumuz, akrabamız burada olduğu için başka yerde yaşamak istemeyiz.

Yaşadığınız kentte, işyerinizde veya evinizde mimari ve şehircilik çerçevesinde, ilk neyi değiştirmek isterdiniz?
İU:
Bursa’da çok şey değişti. Belediye reislerimiz oldukça çalışkan. Yollar genişletildi, kavşaklar yapıldı, trafik rahatlatıldı. Şimdi de eski eserler tamir ediliyor. Mesela çok eski bir hamam olan Ördekli Hamamı’nı hamam olarak değil de kültür merkezi olarak tanzim ettiler, çok güzel oldu. Bence bunun gibi eskisini bozmadan yapılan, aynı şeyi canlandırma şeklinde yapılan projelere ağırlık verilmeli. Mesela şimdi de Pekmez Hanı’nı eski haline getirmeye çalışıyorlar. Yalnız yakınlarda Balibey Hanı’nı restore ettiler ama eskisi gibi olmadı. Ben doğma büyüme Bursalı’yım, 85 yaşındayım. Eski halinden ziyade bir dükkan haline geldi şimdi.

ZU: Ben bir tek yol boyunca yapılan sulamalara çok takılıyorum. Şehirlerimiz hep susuz. Kendimce düşünüyorum da, yer altı suları bile kullanılsa onlar da biter. Tamam çok güzel oluyor, her yer yeşil, her yer çiçeklik ama şehirlerarası yollarda bile ardarda dizilmiş kilometrelerce sulama fıskiyeleri var. Bunlar bir yandan, havuzlar diğer yandan çok su sarfediliyor. Ne gerek var? Belediye her kavşağa bir havuz yaptırdı. Onlar çalışmadığı zaman kirleniyor, çalıştığı zaman desek, kim görecek? Başında oturulanı var, oturulmayanı var. Yanından bir otobüs geçecek de bir an görünecek. Tamam belki havuzun suyu tekrar tekrar kullanılıyor ama harcanan elektriğe de yazık. Her kavşağa bir havuza gerek yok bence.

İU: Eskiden Bursa, Yeşil Bursa diye biliniyordu ve suları çok boldu. Ancak 80-90 senedir Bursa’ya dışarıdan çok göç geldi. Bursa Ovası eskiden meyve ve sebze bahçeleriydi, şimdi ise binalarla dolu. Eski sulu Bursa kalmadı. Halbuki çok iyi dereler vardı.

Tatile gidiyor musunuz? Sıklıkla nereye gidiyorsunuz ve neden orayı tercih ediyorsunuz?
-

Tatile gittiğiniz zaman nerede kalmayı tercih ediyorsunuz? (Ev, yazlık, otel, pansiyon, tatil köyü vb.)
-

Beğendiğiniz ve beğenmediğiniz binalar nelerdir?
ZU:
Çelik Palas’ın yanındaki Atatürk Köşkü’nü beğeniyorum. Ben daha çok öyle eski tür, oya gibi ahşap evleri beğeniyorum.

İU: Ben de eski tür evleri beğeniyorum. Bir de Bursa’nın kaplıcaları güzeldir. Mesela Çekirge Meydanı’nın alt yanındaki Eski Kaplıca. Bir de Kükürtlü’de sac ayağı gibi 3 tane kaplıca var: Yeni Kaplıca, Karamustafa ve Kaynarca. Bunlar eski halleriyle kullanılmaya devam ediyor.

Hangi mimarları tanıyorsunuz ve bildiğiniz çalışmaları var mı?
ZU:
Torunum ve Bursalı mimar İlkay İntaş.

En son ne zaman bir müzeye/sanat galerisine gittiniz? Hangisi?
ZU:
En son kızımın Şefik Bursalı Sanat Galerisi’ndeki resim sergisine gittik. Torunumla Kent Müzesi’ne gittik.

En son okuduğunuz kitap?
ZU:
Atatürk, Şu Çılgın Türkler, Gelibolu, Köprü.