Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı ile Fotoğraf ve Video bölümleri öğrencilerinin işlerinden oluşan 'Track 07' sergisi 10 Mart'a kadar Santralistanbul'da. Prof. İhsan Derman, 'Track07 bizim için bir evrim' diyor.

Teknolojinin geldiği en üst noktalardan birini kullanıyor 'Track 07' sergisi, fakat temel olarak bakıldığında bu süper teknoloji cihazının, bir o kadar da 'ilkel' bir kullanım şekli var. Projeksiyon ve bilgisayar(a benzer) cihazlar sayesinde görüntü beyaz bir pleksiglas malzemeye yansıtılıyor. Ve elinizle (avcunuzun içiyle) görüntüye müdahale edebiliyorsunuz. Mouse'un üzerine bir kez tıklayıp bir klasörü açmak, bir fotoğrafı büyütmek gibi işlemleri, görüntüye elinizle dokunarak yapabiliyorsunuz. Bu multi touch teknolojisi Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı ile Fotoğraf ve Video bölümleri yıl sonu öğrenci sergisinden oluşan 'Track 07'deki özellikle fotoğraf işlerine de ilham kaynağı olmuş. Sergiyle ilgili görüştüğümüz bölümün öğretim üyelerinden Prof. Dr. İhsan Derman, "Bu sergi bizim için bir evrim" diyor. Bilgi Üniversitesi Santralistanbul kampüsündeki Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin en üst katındaki sergi 10 Mart'a kadar açık.

Sergideki 'multi touch' teknolojisi, işlerin sergilenme biçimini zenginleştirmek dışında dışında içeriğe ne gibi bir katkıda buluyor?

Çalıştığımız ortamı şekilsel olarak görmüyoruz. Şekille içerik örtüşüyor. Sanatsal ürünler sunan ama sanatsal bir sergi değil. Tasarım konularını ele alıyor. Yedi senedir öğrenci işleri adı altında açıyoruz 'Track' sergilerini. Bu gördüğünüz sergi, ne şekil açısından ne de içerik açısından bir öğrenci sergisi gibi değil. Türkiye'de özellikle multimedya interaction ile ilgili araştırmalarda biz öncülük ediyoruz.

Arayüzün tamamen saydamlaştığı duvarın sizin önünüzde bir tuval gibi kaldığı bir set up var burada.

Bu teknoloji öğrencilerin bu sergideki işlerinde nasıl bir değişiklik yarattı?

Yapacağınız işi buradaki nihai görüntüye uygun geliştirmeniz gerekiyor. Bu işleri yaparken bazı sınırları gözetmeniz gerekiyor. Dönemin başında belirlediğimiz şekilde üretti öğrenciler işlerini. Bu seneki yaklaşımın fotoğraf işlerine özellikle yansıdığını düşünüyorum.

Teknolojinin çok etkili olduğu bu sergilerde Avrupa'ya eşzamanlı işler gözlemliyor musunuz?

Buradaki öğrencilerin diğer ülkelerdeki öğrencilerden bir farkı yok. Buradaki etkileşim metoduyla şuan Avrupa'da görecekleriniz çok eşzamanlı. Bu bölümün öğrencilerinin hedefledikleri çok lokal sınırlar değil.

Bu sergi 'Track'lerin yedincisi. Zamanla nasıl bir değişiklik oldu öğrencilerin algılarında?

Değişiyor. Yurtdışını da kriter gibi algılamak istemiyorum ama eğer öyle bir referans varsa o öğrencilerle buradaki öğrenciler çok birbirine yaklaştı. Arayüzü kullanmak bizim için yeni ama bilgisayar teknolojisine hâkim olmayan birisi için daha kolay. Bu teknolojiyi size yaklaştırmak için arkadaki konfigürasyon daha zor yapılmış. Eğer bir teknoloji 'user friendly' ise o teknolojinin arkasındaki bilimsel metinler çok karmaşıktır. Bu sergi bizim için bir evrim. Bir bilimsel 'hard ware' geliştirme, fiziksel 'interface' geliştirmeyle ilgilenmiyorduk. Ama gidişat böyle. Yalnız yazılımcı olmanız, yalnız yazılımdan anlamadan grafik tasarımcı olmanız yeterli değil. Teknoloji sizin fiziksel araç ve gereci yapabilmenizi eskisinden daha fazla mümkün kılıyor. O yüzden siz bütün ortamı şekillendirme imkânına sahipsiniz. Mekân tasarımı buradan bağımsız ele alınacak bir şey değil.

Serginin başlığı 'multi touch'ı temsilen 'Temas' konuldu değil mi?

'Multi touch' teknolojisi nedeniyle temas. Bir yandan cinsel çağırışımları olan da bir şey. Teknolojiyle oynamanın böyle bir yanı da var. Birinci anlamı teknik olarak 'multi touch'dan dolayı seçildi. Burası müze gibi algılanabilecek bir yapı. Yaptığımız işler de bir müzedeki sanat eserlerinden daha farklı etkileşime geçebiliyorsunuz. Arkadaki yapıyı gizlemiyoruz. Sanat yapıları kuruluş biçimleriyle, ortamlarıyla fazlaca mistisize edilebilir. Biz her şeyi göstermek istiyoruz. Birçok insanın kolay erişebileceği bir teknoloji.