Sanat

Kabil Portreleri

Tarih: 18 Ağustos 2008


Uzun yıllardır Paris'te yaşayan İzmir'li fotoğrafçı Ahmet Sel, İstanbul Yapı Kredi Kültür Merkezi'nden sonra Türkiye'deki ikinci sergisini 6 – 26 Ağustos 2008 tarihleri arasında Ayvalık'ta Karagöz Sanat Evi'nde açıyor.

Ahmet Sel 1956'da doğdu. İstanbul Saint-Joseph lisesi ve Paris Nanterre Üniversitesi İletişim Bilimleri Bölümü mezunu.
1980'li yıllardan bu yana Paris'te yaşamakta olan Ahmet Sel serbest fotoğrafçı olarak çalışıyor. 1995-2000 yılları arasında Sipa Press fotoğraf ajansının Moskova bürosunu yöneten Sel, Fransa'ya döndükten sonra 2005-2006 yılları arasında Sipa Press'in genel yayın yönetmeni olarak görev yaptı.

Haber ve belgesel fotoğrafçılık alanında çalışmaya devam eden Ahmet Sel'in fotoğrafları Le Monde, Paris Match, Corriera della Serra, The New York Times, Walrus, Télérama, L'Express, Geniş Açı vb. dergi ve gazetelerde yayımlanıyor. Çalışmalarını uzun dönemlere yayılan seriler üzerinde yoğunlaştıran Ahmet Sel'in Avrupa ve Türkiye'de sergilenen fotoğraflarının bir bölümü kurumsal ve özel koleksiyonlarda yer alıyor.

Ahmet Sel, "Kabil Portreleri, 2002 - 2003" başlıklı sergisi  için şunları söylüyor: "Kabil portrelerini, 2002 de Taliban güçlerinin Afganistan’ın başkentini terkettiği günlerde Le Monde gazetesi için gerçekleştirdim. Daha sonraki aylarda Kabil’e bir kaç kez daha döndüm, seri genişledi ve bir kitap* oldu.

Afganların portrelerini, yirmibeş yıl süren bir kabustan uyanırlarken çektim, kötü bir düşten hıçkırıklarla uyanan bir çocuğun resmini çeker gibi. Daha tam kendine gelmeden... Buna rağmen, benim objektifime, « biz hâlâ varız, yaşıyoruz işte !» der gibi bakıp, törenle poz verdiler.

Afganistan’da geçirdiğim birkaç ay boyunca, yüzlerce insan birbirini öldürdü, şeyhler, sahlar, aşiret liderleri birbirlerini ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yaptılar.

ABD komandoları köy baskınlarını yoğunlastırdı, taliban yandaşları ise bombalı saldırıları...

Afganistan yeniden dünyanın bir numaralı afyon üreticisi ünvanını kazandı.

Mühendisler taksi söförlüğü, doktorlar bakkalık, öğretmenler inşaat işçiliği yapıyor.

Fotoğrafını çektiğim genc bir adam, dizinin üzerinde kalaşnikofu,yeşil çayını yudumlarken, kendisine Paris’te nasıl bir iş bulabileceğimi sordu.

Kabil’de elektrik ve su kesintileri, toplanmayan çöpler, yoksulluk, rüşvet, difteriden ölen bebekler, trafik kazaları, töre cinayetleri ve politik suikastlar günlük yaşamın parçası...

Böyle bir ortamda, insanların fotoğrafını çekmek, onların insanlık maceralarını anlamak icin girişilen bir eylem mi, yoksa, özellikle « ekzotik » bir ortamda, görüntü için görüntü mü ?

Fotoğraf kendi kendine yetiyor mu, açıklayıcı yazılar mutlaka gerekli mi? Poz verenin adını verip onu anonim kaderinden kısa bir süre için de olsa ayırmak, başından geçenleri anlatmak, okuyucu ya da izleyicinin fantazmasına vurulan bir dizgin mi ?

Demek istiyorum ki, bu fotoğraflar belli bir zaman diliminde, bir ülkenin sosyo-politik portresi mi ?

Portreler 'ekzotik' mi, 'jeopolitik' mi?"

* Kaboul, portraits posés. Editions Horizon Illimité. Paris, 2003.
Sanat
Takvim
<<Nisan 2024>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30          
Sanat Haberleri Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.