Sanat

Tüketim toplumunun çığlığı

Tarih: 23 Mart 2007 Kaynak: Radikal Yazan: Mahmut Hamsici
Heykeltıraş Güler Güngör, yeni sergisinde çocuk pornosu gibi toplumsal yaraları çarpıcı heykelleriyle bir çığlığa dönüştürüyor. Sanatçı, tüketim toplumunun yol açtığı yıkıma işaret ediyor.

Fransız Kültür Merkezi'nin koridorlarında bugünlerde bir çığlık sesi yankılanıyor. Güler Güngör'ün yaşadığımız çağın daha fazla elde ettikçe daha az mutlu olan insanının dertlerini ele alan heykellerinden yayılan çığlık bu. Güngör, 'Cambazın Çığlığı' ve 'Saklan Çocuğum' temalarıyla izleyicinin karşısına çıktığı bu yeni sergisinde hem 'modern' yaşamın insanı zorlamasını hem de çocuk tacizi gibi yine toplumsal bir yarayı çarpıcı heykelleriyle işliyor.

'Cambazın Çığlığı' bölümünde havada asılı olarak kendini korumak için cambazlık yapmaya çalışan, 'zorlanan' insanlar ile duvara yerleştirilmiş çığlık atan ve çığlığı tıpkı rezonans dalgaları gibi yayılan insan başı figürleri bulunuyor. Güngör, ABD merkezli olarak dünyaya yayılan tüketim toplumu karşısında insanın hali pür melalini ele aldığını belirtiyor bu işleriyle: "İnsanlar bugün ayakta kalmak için sürekli cambazlık yapmak zorunda. İnsan sıkışmış durumda. Toplumsal değerler yok oluyor, bir tüketim çılgınlığıdır gidiyor. Doğa mahvoluyor, savaşlar yaşanıyor... Oturup bu çılgın gidişatı düşünmemiz gerek."
'Cambaz' adlı insan figürlerinin ayaklarının altındaki dövmeler dikkat çekiyor. Görgün şu sözlerle açıklıyor bu çizgileri: "Kişiyi bir ömür boyu taşıyan ayaklardır. Mutluluğa koşarken de, acılı bir haberi aldığında da ayaklarla gidilir. Orada izler kalıyor ve o izler yüzlerde çığlık oluyor."

Şeffaf ve kırılgan ruhlar
Serginin 'Saklan Çocuğum' bölümündeyse Güngör'ü etkileyen yine önemli bir toplumsal yara var: Tüketim toplumunun bugünkü aşamasıyla epey ilgisi olan çocuk pornografisi ve çocuklara taciz sorunu. Saflığı simgeleyen beyaz renkteki büyük heykellerde çocukların bedenleri sütun şeklinde iniyor, sadece elleri, ayakları ve başları görünüyor. "Çocukların bedenlerini sakladım dokunulmasın diye" diyor Güngör. Çocukların yanındaysa aydıngerle yapılmış elbiseler ve üzerinde kelebekler duruyor. "Elbiseleri yaparken olabildiğince şeffaf, temizliği ifade eden bir malzeme seçtim, üzerinde de kelebekler var. Çocukların ruhu da kelebekler gibi kırılgan, dokunduğunuzda zedelenecek şeylerdir, psikolojik etkisi bir ömür boyu kendini gösterir."

Güngör'ün 'umarım hepimizi bugünkü yaşadıklarımızla ilgili biraz olsun düşündürebilirim" dediği bu etkileyici sergisi 28 Mart'a kadar gezilebilir. İstanbul Fransız Kültür Merkezi Tel: 0212 334 87 40
Sanat
Takvim
<<Nisan 2024>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30          
Sanat Haberleri Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.