Fotoğraf: Domus
8 Eylül'de açılan Venedik Bienali, gelecek yıllarda neyin nasıl inşa
edileceğini, mimarlığın nasıl bir gelişim süreci geçireceğini görselleştiren
"NEXT: Dünya mimarisinin geleceği" adlı sergiye de ev sahipliği
yapıyor.
Mimarlığın sanatla olan ilişkisini daha da yakınlaştıran fantastik ya
da gerçekci temsillerden farklı olarak bu yılki mimarlık bienali sergisi,
hedeflenen mimarinin uygulanmasında öncelikli olarak şekil ve malzemenin
kalitesini araştırıyor.
Dünyada pekçok mimar, binalarına yeni bir doku ve görsel kalite kazandırmak
amacıyla yeni malzemeleri yeni yapım teknikleriyle uygulayarak özgün ve çağdaş
araştırmalar üzerinde çalışmakta. Japon mimar Toyo Ito'nun alüminyum ve
betonarme cam üzerine geliştirdiği çalışmalardan Herzog ve Meuron'un
dijital tasarımlarındaki zarif kaplama malzemelerine kadar tüm denemeler
sergi boyunca gösterimde olacak.
NEXT uluslarası sergisi, geniş Arsenale Bölgesi'ndeki Corderie ve
Artiglerie sergi mekanlarında konumlandırılarak geçmiş dönem mekanlarının
ve yeni inşaatların geleceğinin büyüklü küçüklü maket ve fotoğraflarla
görselleştirildiği büyüleyici bir yol üzerinde gerçekleştiriliyor. Müze,
kule, çalışma, konut, kilise, merasim,iletişim, performans, alışveriş, eğitim
ve master plan gibi hepsinin de belirli bir yapı tipiyle veya mimari bir
temayla alakalı olduğu, daha önceden hiç görülmemiş 110'u aşkın proje,
sergi boyunca ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Genç olsun kıdemli olsun
sunduğu projede belirli bir olgunluğa ulaşmış mimarlarca tasarlanmış bu
projeler mimarlık sergisinin odak noktasını oluşturmakta.
8. Uluslararası Mimarlık Sergisi "NEXT", daha ikinci haftasında
toplam 13,100 ziyaretçi tarafından gezildi. Sabah 10:00'dan akşam 18:00'e
kadar açık olan sergi, 3 Kasım tarihine kadar mimarlığa ilgi duyanların beğenisine
sunuluyor. Sergilerin gerçekleştirileceği ana mekanlardan Arsenale,
uluslararası projeleri kapsayan NEXT sergisine, Giardini di Castello ise farklı
uluslara ait pavyonlara ev sahipliği yapacak. Bu kapsamda sergiye katılan 35
ülke ise şöyle sıralanıyor.
Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avusturya, Belçika, Brezilya,
Çek / Slovakya Cumhuriyetleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda,
Yunanistan, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsrail, İsviçre, İtalya,
Japonya, Kanada, Kore, Kuzey Avrupa Ülkeleri, Litvanya, Macaristan, Meksika, Mısır,
Portekiz, Romanya, Rusya, Slovenya, Şili, Ukrayna, Venezuella, Yugoslavya "NEXT" sergisi kapsamında Foster and Partners da yakın bir geçmişte
tasarladığı yüksek katlı iki ofis binasının maketlerini sergileyecek.
Biri Londra'da yapımı hala devam etmekte olan 40 katlı Swiss Binası, diğeri
de Manhattan'da, Hearst Firmasına ait Art Deco binasının, "şehrin
sembolu" olma özelliğini elinden alacak olan yine aynı kuruma ait, 42
katlı Hearst Merkez Binası.
Bu vurucu binaların ikisi de üçgensel gridleme sisteminin oluşturduğu sağlam
bir strüktür ve kolonların bölmediği esnek ofis mekanlarından oluşmakta.
Hearst Merkez Binası iç mekanındaki "piazza"sıyla, Swiss Re Binası
da, satış birimlerinin oluşturduğu bir pasajla daire içine alınmış,
zemin katıyla anlamlı kamu mekanları içermekte. Ayrıca Swiss Re'nin
aerodinamik formu, mekanik soğutma ve havalandırma sisteminin yıl içinde
toplam % 40'lık bir kısmını üstlenerek enerji tüketimini ve karbondioksit
emilimini azaltıyor ve ofis mekanlarına doğal vantilasyon sağlıyor.
World Trade Center: Geçmişi, Bugünü, Geleceği
Amerika Birleşik Devletleri Pavyonu, bu yılki kapsamını 11 Eylül saldırıları
üzerine yoğunlaştırmış. Yaşanan olayların iki farklı yaklaşımla ele
alındığı pavyonda geçmiş, fotoğraflarla gelecek ise farklı tasarımların
sunumuyla canlandırılıyor. 11 Eylül'den bugüne fotoğrafçı Joel
Meyerowitz tarafından çekilmiş dokunaklıdan bilimsele büyüklü küçüklü
7000'i aşkın fotoğrafın geçmişi anlatmasına karşın Max Protetch Eylül
2001'den itibaren uluslararası camiadan 50 kişilik mimar ve sanatçı topluluğunu
davet ederek bu arsada neyin yapılabilir olduğunu etüd etmeye başladı. İçlerinde
Zaha Hadid, Steven Holl, RoTo Architects, Winka Dubbeldam, Frei Otto, Daniel
Libeskind, Morphosis, Oosterhuis Architects, Raimund Abraham, ve the late Samuel
Mockbee gibi isimlerin bulunduğu mimarların çizim, maket ve dijital
enstallayonları bu mekan için uygun mimari yaklaşımlar sunarak New York'un
geleceği için yeni bir münazara platformu başlatıyor.
|