Türkiye'deki Ecyad Kaleleri
**Ecyad Kalesi yıkımıyla yükselen ''ulusal kültür bilincimizin'' hızı
geçmeden, aynı bilinçten yıllardır ''yoksun'' kalan ülkemizdeki ''kültür
kıyımı coğrafyasını" da Suudileri kınayanların dikkatine
sunuyoruz... Kim bilir, belki bu duyarlılık geçici değil, nihayet ''kalıcı''
olur da tüm Türkiye'de yıllardır yaşanan ''Ecyad gerilimine'' artık bir
son verilir...
Suudilerin Mekke'deki tarihi Ecyad Kalesi 'ni bir otel projesi uğruna yıkmaları
karşısındaki ''ulusal tepkimizin düzeyi'' tarihe geçiyor... Yıllardır bu
ülkenin kültürel mirasını koruma konusunda hep ''yalnız'' kalan ve hatta
''mağdur'' bile olan kesimlerin ise yüreğine su serpilmiş oluyor...
Bu talihsiz olayın belki de en ''hayırlı'' denebilecek etkisi, galiba Türkiye'deki
''benzer'' kültür katliamlarının nihayet ''anımsanmış'' olması...
Aynı katliamlara neden olanlar ve suskun kalanlar, şimdi ''Suudi gözyaşlarıyla''
adeta günahlarını da perdelemeye çalışırlarken çoğu yazar da ülkemizdeki
kıyıma dikkat çekiyor. Duyarlı gazeteciler ise böylesi olayları örneklemek
için uzmanlardan bilgi derlemeye çalışıyor... Peki, gerçekten ''Türkiye'deki
durum'' nedir?.. Bu sorunun yanıtına ait bir ''liste'' en kalın kitaplara
bile sığmaz... Ancak yine de şöyle bir anımsamak için yurdun tüm bölgelerinden
gözlemlerle genel bir ''durum değerlendirmesi'' yapmamız mümkün:
* DOĞU ANADOLU:
Sayısız kilise ve hatta ''Anadolu'daki ilk Türk camileri'' bakımsızlıktan
yok oldu ve olmak üzere... Doğu Beyazıt 'taki gizemli İshak Paşa Sarayı 'nın
yanı başındaki Osmanlı mirası Şafiler Camii ''hela'' olarak kullanılıyor...
Kars 'taki 12 Havariler Kilisesi için belediyenin ''kültür merkezi''
projesine ''Türkiye Cumhuriyeti memuru'' (!) bürokratlar engel oluyor...
Erzurum 'da tarihi evler çok az kaldı; Sarıkamış 'taki ünlü Katerina Köşkü
harap.
* GÜNEYDOĞU ANADOLU:
Politikacılar, dünyaca ünlü Mardin evlerini restore etmek yerine tarihi
kent dokusuna ''Hilton Oteli'' öneriyorlar!.. Hemen tüm geçmiş kültürlerle
birlikte ''İslam tarihinin'' de uygarlık başkentlerinden Hasankeyf baraj
tehdidinden hâlâ kurtarılmadı... Diyarbakır Surları 'nın durumunu artık
herkes bilirken Harran elden gidiyor; Gaziantep 'teki tarihi kent dokusuna
''solcu'' belediye bile sahip çıkmıyor. ''Harput'' diye bir güzellik kalmadı;
''GAP'' demek, ''kültürel yok oluş'' la özdeş hale geldi...
* DOĞU KARADENİZ:
Ahşap mimarinin mucizevi örnekleri ''Şavşat'' evleri bile apartmanlaşıyor;
Trabzon 'da, Anadolu'nun kale ve surlarını ''ezecek'' şekilde tasarlanan ''uçan
(!) yol'' projesini desteklemeyen siyasetçi ve yerel yönetici yok...
Gümüşhane 'nin tarihsel merkezi Süleymaniye Mahallesi ''terk edilmişliğin''
kurbanı... Her yönüyle çevre ve kültür düşmanı ''kıyı yolu'' inşaatı,
önüne geleni ''yok ederek'' ilerliyor... Artvin 'den batıya doğru hemen tüm
''akarsu vadilerindeki'' doğal ve kültürel miras ise ya ''enerji
projeleriyle'' ya da bu kıyı yolu için açılan ''taşocaklarıyla'' ortadan
kaldırılıyor...
* ORTA VE BATI KARADENİZ:
Aynı kıyı dolgu ve tahribat yolunun katliamı sürüyor... Ordu 'da
binlerce yıllık yaşam izlerini de barındıran ''Kurul Kayaları'' taşocaklarınca
''dinamitleniyor'' ... Tokat 'ta ünlü Yazmacılar Han bile gözden çıkarılırken
yöredeki tarihi evlerden sökülen kapılar, tavanlar ''vali'' nin gözü önünde
İstanbullu antikacılarına pazarlanıyor...
* ORTA ANADOLU VE AKDENİZ:
UNESCO listesindeki Divriği (Sıvas) Ulu Cami 'sini kurtarmak için sayısız
proje var, ''para yok'' (!) deniyor... Kayseri 'deki Osmanlı dönemine ait ünlü
taş konakları, Mollaoğlu 'nu ve diğerlerini sözde ''Osmanlı hayranı''
yerel yöneticiler yıktılar; soruşturma bile açılmadı... Selçuklu 'nun şaheseri
Unat Hatun külliyesinin yanı başına, onu ''ezecek'' şekildeki dev otel kütlesini
Başbakanımızın ''milliyetçi mimar başdanışmanı'' dikti; eleştiren
yok...
Antakya 'nın dinler tarihinde bile yeri olan tarihsel kent dokusu, ''imar kuşatması''
altında kaderiyle baş başa bırakıldı... Adana 'da yerel yönetimin ''yeni
Adana'' aşkı yüzünden tarihi Tepebağ 'a takındığı ''vefasız'' tutum, söylemde
bitse bile uygulamada sürüyor. Kentin simgesi ''Taşköprü'' için bile hâlâ
''kurtarma parası'' bulunamıyor...
* MARMARA BÖLGESİ:
Assos ve çevresi, Karayolları'nın ''hız yolu'' inadıyla gözden çıkarılıyor;
Çanakkale 'deki Fatih Sultan Mehmet 'in hatıraları olan Çimenlik ve
Kilitbahir kalelerini ''altına alacak'' köprüden ''vazgeçtik'' diyen bir
iktidar yetkilisi bulunamıyor. Edirne 'deki Osmanlı'nın başkent dönemini
belgeleyen ''Sarayiçi'' ndeki yok olmuş mirası yeniden canlandırma
projesinden yıllardır haber yok; Tekirdağ 'daki eski evler bile apartmanların
arasında artık ''zor seçilir'' durumdalar. Bursa 'da kentsel peyzajı parçalayan
gökdelenin tüm sözde yasal izinleri mahkemece iptal edilse bile ''kendisini''
iptal edecek ''Cumhuriyet yetkilisi'' bulunamıyor...
* ...YA İSTANBUL?..
''Dünya kenti'' İstanbulumuz için ise hangi birini söylemeli?..
Gazetelerde Suudileri protesto demeçleri sıralanırken Eminönü'ndeki
"terk edilen'' tarihi evlerden biri daha çöktü ve içinde ''kaçak'' barınan
aile, çocuklarını yitirdi... Bu eşsiz kültür mirasını ''korumayan'' imar
anlayışını ve yerel yönetimdeki ''kamusal sorumsuzluğu'' hangimiz protesto
ettik?.. Süleymaniye, Zeyrek, Fener, Balat, Galata ... Bütün buraları ''ihya
etmek'' dururken kentin çevresindeki ormanları ve su havzalarını yağmalatarak
''imar görevini'' yerine getirenleri sorgulamayan bir toplumun Ecyad Kalesi'ne
ağıt yakması da ''geçici bir duyarlılık gösterisi'' olarak gazete arşivlerine
gömülecektir...
Cumhuriyet
|