reklam

28 Ocak 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Soykırım Anıtını 'Barışla' Onarın

Iğdır 'daki Soykırım Anıtı'nın yıpranıp döküldüğü için onarılacağını duyunca, 2000 yılının sonlarını anımsadım...

Prof. Dr. Metin Sözen ve Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu 'nun da bulunduğu bir grupla Nahçıvan 'ı ziyaret etmek için Iğdır'a gittiğimizde, Vali Mustafa Tamer bize bu anıtı da gezdirmiş, ancak bunu yaparken hem harcanan çok yüksek paralardan hem de ''kışkırtıcı'' mimarisinden de yakınmıştı...

İzleyen günlerde ise Soykırım Anıtı'nın gerçekten de ''ırkçılığı'' ve ''şovenist düşmanlıkları'' körükleyen bir etki yaptığını, oysa artık bu çağda tarihin anımsanmasına hizmet edecek yapılarda daha çok ''barış özleminin'' öne çıkması gerektiğini yazınca, kızılca kıyamet de koptu... (Cumhuriyet, 12 Aralık 2000)

Yıllardır Dilucu kapısındaki sınır ticaretini de tekellerinde tutarak güzelim Iğdır ovasını ucuz mazota kurban eden ''ülkücüler'' , beni Türk düşmanı ve hatta ''Ermeni ajanı'' falan ilan ederek, bu anıtı eleştirmemin ''Iğdır'a hakaret'' demek olduğunu yazıp çizdiler...

Aynı gerilimli günlerde anıtın Azerbaycanlı mimarı Cafer Giyasi 'nin de bana ''küsmesini'' anlıyordum; ama, Vali Bey'in bize söylediği eleştirilerini daha sonraki saldırılar karşısında ''unutan'' bir tutum takınmasına da doğrusu çok içerlemiştim.. *

Ne varki şimdi aynı valinin bu ''vefasızlığını'' giderebileceği yeni bir durumun "onarım sayesinde" doğduğunu düşünüyorum..

Soykırım Anıtı, hemen tümü ''ırkçı-şoven milliyetçi ve siyasi Türkçü'' lüğü simgeleyen bozkurt, at, çift başlı kartal vb. gibi motiflerle kaplı dev bir kaide üzerinde tam 43 metre yükselen (14 katlı apartman kadar) ''kılıçlardan'' oluşuyor...

Iğdır'ın hemen karşısındaki Erivan 'a doğru yükselen bu kılıçların, anıta mimarınca ''barışı da simgeliyor'' dedirten tek özelliği ise ''çatılmış'' olmaları... Yani saldırı durumunda değil ''bekleme'' pozisyonunda bizi Ermenilere karşı korumaları...

20. yüzyıl başlarında Ermeniler tarafından öldürülen Müslüman-Türklerin toplu mezarlardan çıkartılan iskeletleri ve kafatasları da işte bu dev kılıçları taşıyan kaidenin altındaki ''Soykırım Müzesi'' nde sergileniyor...

Şimdi kimi okurlar haklı olarak diyebilirler ki bu anıt, onarılırken nasıl bir ''barış'' anıtına dönüşebilir?..

Azerbaycanlı ''duygusal'' mimarı incitmeden bazı önerilerimi özetleyebilirim...

Barış sarmaşığı
Örneğin, o çatılmış kılıçlar sık ve tam bir örgü gibi ''zeytin dallarıyla'' veya defnelerle sarılıp, ''bağlanabilir'' ... Böylece sonsuza kadar ''çatılmış'' kalacakları da bir barış sarmaşığıyla güvenceye alınmış olur...

Anadolu uygarlıkları
Anıtın kaidesi ve kılıçların kabzalarındaki ırkçı motifler yerine de Anadolu uygarlıklarının barışcıl ve hümanist kültür kalıtlarını simgeleyen rölyefler yapılabilir... Böylece Anadolu ve Kafkasya arasındaki bir ''kültür buluşması'' betimlenebilir...

Dostluk müzesi
Kılıçların altındaki müze ise katliam değil, her iki halkın tarihteki çatışmaları dışında yaşadıkları ortak dostlukların ve hatta birlikte yarattıkları kültür ve sanatın örnekleriyle bezenemez mi?

Mimar Giyasi ve diğer yetkililer bunlara ne derler bilemem... Ancak, şu tamiratı gündeme getiren "eskimenin" sadece ''3 yıl'' gibi kısa bir sürede meydana gelmesine de herhalde bir şeyler söylemeliler...

Öyle ya, boşa giden onca masrafın hesabını kim verecektir?

Hâlâ ''bekçisi'' için bile kadrosu olmadığı söylenen müzedeki kime emanet edildiği belirsiz tarihi belgeler ve değerli eşyalar, şimdi de onarım sırasında nasıl korunabilecektir?..

3 yıldır gerekli bakım için bile iki işçi çalıştırmaya para bulamayanların "anıtımıza söz söyletmeyiz" demeye de hakları olmasa gerek...

Gelin, hiç değilse şu onarım sayesinde "barışı" sağlayalım. Anıtı da müzeyi de yine barış duygularıya kucaklayarak koruma altına alalım...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci 

Ocak 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Endüstri Ürünleri Tasarımcısı  Defne Koz  04 Şubat  Salı günü  Diyalog bölümümüze konuk oldu. 

Defne Koz
Bu buluşmayı soru & cevap şeklinde okumak için ...

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz