"Üçüncü İzmir'i yaratacağım"
Dar bir alanda sıkışıp kalan
İzmir'i rahatlatmak için Alsancak Limanı ile Turan arasındaki 550 hektarlık
alanda yeni bir kent kurulması amacıyla açılan yarışmayı kazanan mimar
Jochen Brandi kazandı.
İspanya'dan Prof. jordi Farrando, Hindistan'dan Prof. Romi Khosla,
Singapur'dan Prof. Kok Leong Chia ve Türkiye'den de Prof. Doğan Kuban, Prof
Hande Süher ve mimar Raci Bademli'nin jüri üyesi olarak değerlendirme yaptığı
yarışmada Brandi'nin çalışması, 27 ülkeden toplam 140 projeyi geride bırakarak
birinciliğe seçildi.
Brandi, yarışmanın 30 Ocak'ta yapılacak ödül töreni için İzmir'e
geldi. Ünlü mimar birincilik kazanan ve İzmir'in geleceğinde önümli ölçüde
etkisi olacak projesini ve düşlediği İzmir'i Yeni Asır'a anlattı.
Brandi'nin projesinde Alsancak ile Turan arasındaki sahilin 200 metre
doldurulmasından, Alsancak Garı'ndan başlayıp denizin içinden Karşıyaka'ya
ulaşacak metroya kadar uzun süre tarşılacak öneriler var. Ama Brandi, Büyükşehir
Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın da dediği gibi bu projenin gelecek yüzyılı
da kapsadığını hatırlatarak "Ben, sizi değil sizden sonra gelen kuşağı
düşünüyorum" diyor.
Türkiye'ye yabancı değil
Soru: Türkiye ve İzmir'i tanıyor musunuz? Daha önce hiç gelme fırsatı
bulabildiniz mi?
Cevap: Ben Aslında Türkiye'ye hiç yabancı biri değilim. Babam, Prof. Dr.
Diez Brandi 50 yıl önce 1952 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık
Bölümü'nde dersler vermeye başladı. Uzun süre bu görevi yürüttü.
Babamla birlikte İzmir'e kadar gelip Ege sahillerini de gezme imkanı bulduk.
Babam, asistanlarından bir genci beraberinde Almanya'ya getirdi. Bu genç
sayesinde biz Türklerin fethedici özelliklerini öğrendik. Bu genç dönemin
ünlü Amerikalı sinema oyuncusu Errol Flayn'a çok benziyordu. Babamın bürosu
çok geçmeden güzel kızların uğrak yeri haline geldi. Ahmet adındaki bu Türk
genci sonuçta sarışın güzel bir Alman kızı ile evlendi. Yani benim, Türkiye,
Türkiye ve İzmir hakkındaki bilgilerim babam nedeniyle epey vardır.
İzmir'den öğreniyorum
Soru: İzmir'in geleceği ile ilgili bu çok önemli proje yarışmasına katılma
fikri nasıl oluştu?
Cevap: Ben Türkiye'yi tarih ve kültür açısından, geçmiş açısından
en değerli ülke olarak görüyorum. Ege sahillerinde çok kültürlü efes
gibi fazla sayıda tarihi metropoller vardı. Ancak bunlardan sadece İzmir
tarihten süzülerek varlığını sürdürebildi. İzmir tarih boyuncu bir
metropol olarak kaldı. Bu beni çok etkiledi. Bu güne kadar kalabilen bu
metropol bugün den sonra sorunlarını mutlaka çözer. Yarışma şartnamesinde
bir üçüncü İzmir'i oluşturma olgusu üzerinde duruluyordu. İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın bir sözü beni çok etkiledi. Piriştina,
"Henüz yüzyılın başındayız. Bir yüzyılı daha içine alan bir
proje düşünüyoruz. Bu proje çeşitli kuşakların projesi olacak"
dedi. Ben, İzmir'den çok şey öğreneceğime inanıyorum.
Türk mimarları kutluyorum
Soru: Bu uluslararası yarışmanın şartlarını ve organizasyonu nasıl
buldunuz?
Cevap: Ben her şeyden önce İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni ve destek
veren Türk mimarlarını, böylesine önemli bir konuda uluslararası proje yarışması
yaptıkları için kutluyorum. Ayrıca, Mimar Odası'nı da kutluyorum. Çok önemli
görevler üstlendiler. Bütün dünyadaki onlarca mimarın tecrübeleri bu yarışma
ile ortaya çıktı. Bu son derece doğru bir yöntemdir. İzmir'in geleceği için
tüm dünya mimarları çalıştı. Sonuçta İzmir bundan büyük bir yarar sağlayacak.
Yarışma organizasyonu da gerçekten çok güzeldi. Teknik açıdan aksayan hiç
bir nokta olmadı.
Soru: Çeşitli uluslardan oluşan konusunda uzman jüriyi etkiyen
projenizin, ana fikir olarak nasıl bir İzmir öngörülüyor?
Cevap: İzmir'in tarihini ele aldığımız zaman son derece enterasan bir
yapı ile karşılaşıyorsunuz. İzmir'in ilk yerleşimi binlerce yıl önce kıyı
kesiminde olmuş. O zamanlar İzmir'in kıyı çizgisi eski Bayraklı limanıymış.
Biz buna birinci İzmir diyoruz. Arkeolojik SİT kapsamında olan Bayraklı, bütün
dünya kültürleri için büyük önem taşıyor. Bilimadamlarına göre,
sahildeki en eski yapılar burada oluşmuş. İkinci İzmir ise bugün yaşanan
şehir. Binlerce yıllık dolgu ile oluşmuş. Bu günkü İzmir'in kıyı çizgisinin
hemen arkasında ulaşım ve trafik ağları başlıyor. Biz, ise projemizde
üçüncü bir İzmir oluşturmayı hedefliyoruz.
Deniz doldurulacak
Soru: Üçüncü İzmir nasıl olacak? İkincisinin oluşumu binlerce yıl sürmüş
ve doğal yollarla olmuş. Zor değil mi?
Cevap: Yeni bir kıyı hattının yapılmasını öngörüyoruz. Bu da
Hollandalılar'ın yaptığı gibi deniz içinde dolgular yapılarak olur.
Alsancak Limanı ile Turan arasında deniz 100-200 metre doldurulacak. Böylece
büyük bir arazi kazanılmış olacak. Çalışma yapılacak alan böylece iki
yada üç katına çıkıyor. Kazanılacak alan ise kamusal yaya alanı olacak.
Yeni Asır
|