Kaçırılan tarih geri geldi
Türkiye'nin ''yurtdışına kaçırılan tarih'' için verdiği mücadelede
14 bini aşkın eser geri getirildi. Binlerce eser ise halen yabancı ülkelerin
müzelerinde. Yüzyıllar boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan
Anadolu'da yeraltındaki tarih gün ışığına çıkarılmayı beklerken,
arkeolojik kazılarda ya da tesadüfen bulunan birçok önemli eser ise tahrip
oldu.
Kültür Bakanlığı'nın Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri (TAY)
Projesi'nde, İlk Tunç Çağı sonuna kadarki döneme ait yerleşim yerleri ele
alındı. Çalışma sonunda hazırlanan raporda, Türkiye'deki arkeolojik
tahribatın boyutlarına dikkat çekildi. Marmara ve Ege bölgelerinde toplam
588 arkeolojik yerleşim yerinin 515'inde tahribatın belgelendiği ifade edilen
raporda, hasarların tarım, yapılaşma, define arama, kaçak kazı, yol, doğal
nedenler, maden ve ocaklardan kaynaklandığı belirtildi. Güneydoğu'da araştırılan
194 yerleşim biriminden 174'ünde tahribat belirlendiğine değinilen raporda,
64 yerleşim biriminin ise barajların altında kaldığı vurgulandı.
Tahribat nedenleri arasında yer alan define kazıları, tarihi eserlere
zarar vermesinin yanı sıra çıkarılan buluntuların yurtdışına kaçırılmasına
da neden oluyor.
Sayıları bilinmiyor
Anadolu'dan yasal olmayan yollarla yurtdışına kaçırılan eserler
konusunda kesin bir envanter bulunmuyor.
Halen Almanya'da bulunan Boğazköy Sfenksi, Bergama Zeus Sunağı,
Afrodisyas İhtiyar Balıkçı Heykeli, Konya Beyhekim Camii mihrabı, Hacı İbrahim
Veli Türbesi sandukası, bir bölümü Almanya'da bir bölümü ise Rusya'da
bulunan Troya eserleri, ABD'de bulanan Herakles heykelinin üst yarısı,
Kumluca eserleri, Danimarka'da bulunan Diyarbakır Müzesi sfenks figürü,
Seydi Mahmut Hayran-i Türbesi'ne ait sanduka, Cizre Ulu Camii kapı tokmağı,
İngiltere'de bulunan bronz heykel, İsviçre'deki Lidya eserleri, İtalya'da
Lidya yazıtı gibi eserler için bu ülkeler nezdinde girişimler sürüyor.
Cumhuriyet
|