Siyasilerin deprem rantı
59 trilyon liranın biriktiği Doğal Afet Sigortaları Kurumu küçük çaplı
bir KİT'e dönüşüyor.
Zorunlu Deprem Sigortası Yasa Tasarısı DASK'ın özerkliğini ortadan kaldırırken
kurumda şimdiye kadar biriken 59 trilyon liranın kullanımında siyasilerin
belirleyici olma tehlikesini de gündeme getiriyor.
Kurulun adını DESK olarak değiştiren tasarıya göre, 7 kişiden oluşan
yönetim kurulunda, sigorta sektörünün belirlediği iki kişiyi artık Hazine
Müsteşarlığı belirleyecek.
İki yıla yakın bir süredir yasalaşamayan Zorunlu Deprem Sigortası,
nihayet Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan Genel Kurul'a gitti. Ancak, yasalaşması
beklenen tasarı, idari ve mali özerkliğe sahip DASK'ın özerkliğini
yitirmesine, yönetim kurulu üyelerinin oluşma biçiminin antidemokratikleşmesine
yol açacak unsurlar barındırdığı gibi, sektörden gelme insanların seçimini
de Hazine Müsteşarlığı'na bırakıyor.
Kurumda bugüne kadar biriken 59 trilyon lirayı aşkın para siyasilerin iştahını
kabartmış olmalı ki, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülerek Genel
Kurul'a giden Zorunlu Deprem Sigortası Yasa Tasarısı 'nın içerdiği en büyük
değişikliği, kurumu küçük çaplı bir KİT'e dönüştürmesi oluşturuyor.
Çünkü tasarı, halen bir kanun hükmünde kararname ile faaliyete geçen ve
özerk bir yapıya sahip DASK'ı (Doğal Afet Sigortaları Kurumu) bakanlık
nezdinde kamu tüzelkişiliğini haiz bir kuruma dönüştürüyor. Sigorta sektörünü
temsilen yönetim kurulunda yer alan iki kişinin seçimini de Hazine Müsteşarlığı'na
veren tasarı, kurumda devletin ağırlığını arttırmayı hedefliyor. Bu da
kurumda biriken paranın kullanımında gelebilecek itirazları önlemeye yönelik
bir adım olarak yorumlanıyor. Söz konusu gelişmenin ardından uzmanlar,
tasarıda, kurumda biriken kaynağın hangi koşullarda ve nasıl kullanılacağının
çok iyi tarif edilmesine karşın bu durumun kurumda biriken paranın kullanımında
siyasilerin etkin olması tehlikesine yol açabileceği konusunda hemfikirler.
Neler değişiyor?
27 Aralık 1999 tarihinde çıkan Kanun Hükmünde Kararname ile oluşturulan ve
Eylül 2000'de uygulamaya konmuşken 27 Mart'a 2001'e ertelenen DASK, halen 7 kişilik
bir yönetim kurulu ile yönetiliyordu. DASK'ın adını DESK (Deprem Sigorta
Kurumu) olarak olarak değiştiren tasarı, yönetim kurulununun oluşum biçimini
de farklılaştırıyor. Yönetim Kurulu, Hazine Müsteşarlığı, Maliye
Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ve Sermaye Piyasası
Kurulu'nu temsilen kurumlarca görevlendirilen üyelerin yanı sıra yine
kurumlarca belirlenen sigortacılık, reasürans ve deprem bilimi konularında
en az 7 yıl deneyimli kişilerden oluşuyordu. Bugün, sigorta, reasürans ve
deprem bilimi alanlarından gelen üyeler de kendi kurumlarınca seçilip,
bakanlık tarafından atanmış olmalarına karşın yeni tasarı, söz konusu
iki üyenin, Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmesini öngörüyor.
Ayrıca, tasarının yasalaşması halinde müsteşarlık, bakanlık ve SPK
temsilcisinin görevine devam etmesine karşın sigorta sektörünü ve bilim
adamlarını temsilen yer alan diğer 3 üye yeniden belirlenecek.
Şu ana kadar mali ve idari özerkliğe sahip bir kurum olarak görev yapan
ve yapılan işin ciddiyeti açısından bu özerkliğin devam etmesi gerektiğini
dile getiren Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreteri
Bilgi Kongar, bazı sakıncaları olsa da DASK'ın mutlaka yasalaşması gerektiğinin
önemini vurguluyor. Türkiye'de sigorta bilinci oluşmadığı için insanların
kendiliğinden deprem sigortası yaptırmadığını anlatan Kongar, Türkiye'de
cezasız ve denetimsiz uygulamaların başarılı olma şanslarının olmadığını
da söyledi. Türkiye'de deprem sigortası riskinin şu an tüm dünyaya satılmış
olduğunu ve sigortalıların beyan edilen miktar üzerinden zararının tamamının
ödeneceği bilgisini veren Kongar, zorunlu deprem sigortasının yaygınlaşması
için siyasilerin de, depremlerin ardından sosyal yardım dışında yardım sözü
vermemeleri gerektiğinin altını çizdi.
2 milyon konut sigortalı
27 Mart 2001 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayan zorunlu deprem sigortası
kapsamında 2 milyon 300 bin konut sigorta yaptırdı.
Bu, 16 milyon konut bulunan Türkiye'de, deprem sigortası yaptıranların
oranının yüzde 15 bile olmadığını gösteriyor.
Zorunlu mali sorumluluk sigorta yaptırma oranı Avrupa ülkelerinde yüzde
95, ABD'de yüzde 100'e yaklaşıyor.
Zorunlu deprem sigoratası, bütün konutları sigorta güvencesi altına
almayı ve devletin depremlerden kaynaklanan mali yükünü azaltmayı amaçlıyor.
DASK ile, depremin yangın, infilak ve yer kayması dahil, sigortalı
binalarda ve temellerinde doğrudan neden olacağı maddi zararlar sigorta
bedeline kadar DASK tarafından teminat altına alınıyor.
Bugüne kadar kurumda 59 trilyon lira birikti. DASK, Afyon depremi sonrasında,
zorunlu deprem sigortası yaptıranlara çok kısa bir sürede zararlarını ödedi.
Cumhuriyet
|