reklam

18 Mart 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Siyasilerin deprem rantı

59 trilyon liranın biriktiği Doğal Afet Sigortaları Kurumu küçük çaplı bir KİT'e dönüşüyor.

Zorunlu Deprem Sigortası Yasa Tasarısı DASK'ın özerkliğini ortadan kaldırırken kurumda şimdiye kadar biriken 59 trilyon liranın kullanımında siyasilerin belirleyici olma tehlikesini de gündeme getiriyor.

Kurulun adını DESK olarak değiştiren tasarıya göre, 7 kişiden oluşan yönetim kurulunda, sigorta sektörünün belirlediği iki kişiyi artık Hazine Müsteşarlığı belirleyecek.

İki yıla yakın bir süredir yasalaşamayan Zorunlu Deprem Sigortası, nihayet Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan Genel Kurul'a gitti. Ancak, yasalaşması beklenen tasarı, idari ve mali özerkliğe sahip DASK'ın özerkliğini yitirmesine, yönetim kurulu üyelerinin oluşma biçiminin antidemokratikleşmesine yol açacak unsurlar barındırdığı gibi, sektörden gelme insanların seçimini de Hazine Müsteşarlığı'na bırakıyor.

Kurumda bugüne kadar biriken 59 trilyon lirayı aşkın para siyasilerin iştahını kabartmış olmalı ki, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülerek Genel Kurul'a giden Zorunlu Deprem Sigortası Yasa Tasarısı 'nın içerdiği en büyük değişikliği, kurumu küçük çaplı bir KİT'e dönüştürmesi oluşturuyor. Çünkü tasarı, halen bir kanun hükmünde kararname ile faaliyete geçen ve özerk bir yapıya sahip DASK'ı (Doğal Afet Sigortaları Kurumu) bakanlık nezdinde kamu tüzelkişiliğini haiz bir kuruma dönüştürüyor. Sigorta sektörünü temsilen yönetim kurulunda yer alan iki kişinin seçimini de Hazine Müsteşarlığı'na veren tasarı, kurumda devletin ağırlığını arttırmayı hedefliyor. Bu da kurumda biriken paranın kullanımında gelebilecek itirazları önlemeye yönelik bir adım olarak yorumlanıyor. Söz konusu gelişmenin ardından uzmanlar, tasarıda, kurumda biriken kaynağın hangi koşullarda ve nasıl kullanılacağının çok iyi tarif edilmesine karşın bu durumun kurumda biriken paranın kullanımında siyasilerin etkin olması tehlikesine yol açabileceği konusunda hemfikirler.

Neler değişiyor?
27 Aralık 1999 tarihinde çıkan Kanun Hükmünde Kararname ile oluşturulan ve Eylül 2000'de uygulamaya konmuşken 27 Mart'a 2001'e ertelenen DASK, halen 7 kişilik bir yönetim kurulu ile yönetiliyordu. DASK'ın adını DESK (Deprem Sigorta Kurumu) olarak olarak değiştiren tasarı, yönetim kurulununun oluşum biçimini de farklılaştırıyor. Yönetim Kurulu, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ve Sermaye Piyasası Kurulu'nu temsilen kurumlarca görevlendirilen üyelerin yanı sıra yine kurumlarca belirlenen sigortacılık, reasürans ve deprem bilimi konularında en az 7 yıl deneyimli kişilerden oluşuyordu. Bugün, sigorta, reasürans ve deprem bilimi alanlarından gelen üyeler de kendi kurumlarınca seçilip, bakanlık tarafından atanmış olmalarına karşın yeni tasarı, söz konusu iki üyenin, Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmesini öngörüyor.

Ayrıca, tasarının yasalaşması halinde müsteşarlık, bakanlık ve SPK temsilcisinin görevine devam etmesine karşın sigorta sektörünü ve bilim adamlarını temsilen yer alan diğer 3 üye yeniden belirlenecek.

Şu ana kadar mali ve idari özerkliğe sahip bir kurum olarak görev yapan ve yapılan işin ciddiyeti açısından bu özerkliğin devam etmesi gerektiğini dile getiren Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreteri Bilgi Kongar, bazı sakıncaları olsa da DASK'ın mutlaka yasalaşması gerektiğinin önemini vurguluyor. Türkiye'de sigorta bilinci oluşmadığı için insanların kendiliğinden deprem sigortası yaptırmadığını anlatan Kongar, Türkiye'de cezasız ve denetimsiz uygulamaların başarılı olma şanslarının olmadığını da söyledi. Türkiye'de deprem sigortası riskinin şu an tüm dünyaya satılmış olduğunu ve sigortalıların beyan edilen miktar üzerinden zararının tamamının ödeneceği bilgisini veren Kongar, zorunlu deprem sigortasının yaygınlaşması için siyasilerin de, depremlerin ardından sosyal yardım dışında yardım sözü vermemeleri gerektiğinin altını çizdi.

2 milyon konut sigortalı
27 Mart 2001 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayan zorunlu deprem sigortası kapsamında 2 milyon 300 bin konut sigorta yaptırdı.

Bu, 16 milyon konut bulunan Türkiye'de, deprem sigortası yaptıranların oranının yüzde 15 bile olmadığını gösteriyor.

Zorunlu mali sorumluluk sigorta yaptırma oranı Avrupa ülkelerinde yüzde 95, ABD'de yüzde 100'e yaklaşıyor.

Zorunlu deprem sigoratası, bütün konutları sigorta güvencesi altına almayı ve devletin depremlerden kaynaklanan mali yükünü azaltmayı amaçlıyor.

DASK ile, depremin yangın, infilak ve yer kayması dahil, sigortalı binalarda ve temellerinde doğrudan neden olacağı maddi zararlar sigorta bedeline kadar DASK tarafından teminat altına alınıyor.

Bugüne kadar kurumda 59 trilyon lira birikti. DASK, Afyon depremi sonrasında, zorunlu deprem sigortası yaptıranlara çok kısa bir sürede zararlarını ödedi.
Cumhuriyet

 

Mart 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

gadarchitecture  mimarlık ortaklığının yaklaşık son on yıllık çalışmalarını içeren bir gösteri... 

Tarih: 09 Mart - 06 Nisan 2002 
Yer:
Galerist - İstanbul
Sergi: Salı - Cumartesi  arasında saat 11:00 - 18:00

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz