reklam

19 Mart 2002 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

Deprem tartışması yasaklanmalı mı?

Japonya’da, ekonomiyi ve toplumun ruh sağlığını olumsuz etkilediği için bilim adamlarının deprem tartışmalarına yasayla sınır getirildi. Bunun üzerine, "Aynı yasak Türkiye’de de uygulanabilir mi?" sorusu gündeme geldi. Bazı bilim adamları, "Japonya tüm önlemleri aldı. Orada tartışmalara sınır koyulması normal" yorumunu yaptı.

Prof. Dr. Aral Okay (İTÜ)
Yasaklamak yanlış
Bilim adamlarının konuşmalarına yasak getirmek doğru olmaz. Nereye varacağı belli olmayan, çok saçma sapan şeyler söyleyenler oluyor. Ancak, en iyi yöntem, bu kişilerin kendilerinin utanması ya da kamuoyunun insanların niteliklerinin ayrımına varması. Kamuoyu otokontrolü sağlar, tartışmalar rayında kalırsa, yasaklara gerek kalmaz. Gerçekdışı iddialarda bulunanlar, yerbilimciler arasında da zaten ciddiye alınmıyorlar. Türkiye ile Japonya’yı mukayese edemeyiz ama ben yine de yasaklamayı doğru bulmuyorum.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy (Y.T.Ü.)
Tartışmak gerekir
Zaman içinde belki biz de Japonya’nın durumuna geleceğiz. Ancak bugünkü durumumuzda, halkımızın bilgilenmeye ihtiyacı var. Kamuoyunun bilgi alma hakkını engelleyemezsiniz. Biz sırça köşklerde oturup ahkâm kesen insanlar değiliz. Biz de halktan biriyiz, beklenen deprem tehlikesine karşı onları uyarıyoruz. Bizim tek kaygımız, gerekli önlemlerin alınmasıdır. Bir gün az konuşacak seviyeye gelirsek, bundan en çok biz mutlu oluruz. Açıklamalar özgürce yapılsın ve ciddiye alınmayacak insanlar varsa bunu halk görerek karar versin. ‘Türk insanları korkuyor, o halde konuşmalara yasak getirelim’ demek çok çarpık bir anlayış. Belki alınacak tek önlem, ehliyeti olan kişilerin, otokontrolü sağlamalarıdır.

Prof. Dr. Ahmet Ercan (Jeofizik Kur.)
Düzenleme şart
Bilim adamları, depremden sonra 7’den büyükçüler ve 7’den küçükçüler olarak ikiye ayrıldı. Ben ‘7’den küçük olacak’ derken, birisi çıkıp ‘8’i geçer’ deyince mecburen cevap vermek zorunda kalıyorum. Ancak spekülatif haber çıkmasına karşıyım. İnsanların psikolojisi, turizm, ekonomi bundan çok olumsuz etkilendi. Yöneticileri uyarmak lazım ama bilim adamları aralarında yapmaları gereken tartışmaları, kamuoyu önünde yapmamalı. Bu konuda bir düzenleme gerekir. Açıklamaları yapacak yetkili merciler bulunuyor: TMMOB, TÜBİTAK, Afet İşleri Genel Müdürlüğü var. En yetkili kurum, Bayındırlık Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü. Herkes konuşacağına onlar açıklasın. Çoksesliliğe ‘yeter artık’ demek lazım.

Prof.Dr. Semih Tezcan (Deprem Va.)
Kafalar karışıyor
Çoksesli tartışmaların bir düzene sokulmasına taraftarım. Zaten yasada, inşaat mühendislerinin hangi büyüklükteki depremi dikkate almaları gerektiği belirtilmiş. Bu büyüklüğe itiraz etmenin, tartışmanın yeri medya değil. Japonya’dan ilham alınsın. Yasalarda yapılması gereken şeyler belliyken, gereksiz şeyleri gündeme getirip kafaları karıştırmaya gerek yok. Bu tartışmaları bırakıp sorunları çözmeye başlayalım. Ancak, bilim adamlarını Hitler bile susturamadı. Bu konuda görev, medyaya ve topluma düşüyor. Ayrımcı olmaları gerekir.
Milliyet

 

Mart 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

gadarchitecture  mimarlık ortaklığının yaklaşık son on yıllık çalışmalarını içeren bir gösteri... 

Tarih: 09 Mart - 06 Nisan 2002 
Yer:
Galerist - İstanbul
Sergi: Salı - Cumartesi  arasında saat 11:00 - 18:00

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz