Boya
550 bin tonluk üretiminin ancak yarısını iç pazara satabilen boya sektörü,
iç pazardan umuduğunu bulamadı. Başta Rusya ve Türk Cumhuriyetleri olmak üzere
ihracata yönelen sektör, 2002'den de umutsuz.
Boyacıların rengi soldu
Avrupa'da yedinci büyük üretici olan Türk boya sanayi, yıllık ortalama 550
bin ton üretim yapmasına rağmen bunun ancak 200-350 bin tonunu iç pazara
satabiliyor. Türkiye, üretim fazlası nedeniyle önemli bir ihracat
potansiyeline de sahip. Üretiminin önemli bir kısmını ihraç eden Türkiye'nin
en büyük dış pazarı Rusya Federasyonu ve Türk Cumhuriyetleri. Üretimini
yaklaşık 35 ülkeye ihraç eden Türkiye, ihracatının yüzde 49.55'ini Türk
Cumhuriyetleri'ne, yüzde 36.2'sini Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine, yüzde
7.66'sını Batı Avrupa ülkelerine ve yüzde 6.58'ini Kuzey Afrika çoğunlukta
olmak üzere Afrika ülkelerine gerçekleştiriyor. Yaşanan kriz nedeniyle 2001
yılını olumsuz koşullarda tamamlayan boya sanayi, 2002 yılında da satışta
önemli bir artış beklemiyor. Şimdiye kadar her yıl düzenli bir büyüme
gerçekleştiren sektörün en önemli sıkıntısı ise diğer sektörlere olan
bağımlılığı. Otomotiv, inşaat, tekstil gibi diğer sektörlere bağımlı
olan boya sektörü, kriz nedeniyle yatırımların durmasından büyük zarar görüyor.
2001'de üretim yüzde 40 düştü
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş'nin (TSKB) araştırmasına göre, 2000
yılında satış patlaması yaşayan boya sanayi, 2001 yılında yaşanan kriz
nedeni ile üretimini kısmak zorunda kaldı. Sektördeki büyük firmalar da
dahil olmak üzere değişik ölçekteki birçok firmanın dönemsel olarak üretimini
durdurduğu ileri sürülüyor. Tüm boya türlerinde satışların gerilediği
sektörde geçen yıl, üretimin yüzde 40 düştüğü, yurtiçi satışların
yüzde 44 azaldığı, iç pazarın daralmasıyla ithalatın yüzde 21 gerilediği,
ihracatın ise yüzde 10 oranında arttığı tahmin ediliyor. Sektörde büyüme,
genel ekonomik yapıdaki gelişmelere paralel bir seyir izlerken, kamu ve özel
sektör yatırımlarının yeniden başlaması ve halkın alım gücünün
artmasıyla birlikte sektörün iç satışlarının da artacağı öne sürülüyor.
Avrupalılar'ın gözü Türk boya sanayiinde
Boya sektöründe kurulu kapasite toplam talebin oldukça üzerinde ve bu
nedenle sektörde kapasite artırıcı yatırım yapılmıyor. Ancak mevcut
tesislerde kalite ve verimlilik artırıcı yatırım gerçekleştiriliyor. Türkiye'nin
boya tüketimi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünen
Batı Avrupa'lı üreticiler ise ortaklık kurmak üzere girişimlerini ve yerli
firmalarla görüşmelerini sürdürüyorlar. Bu tip ortaklıkların veya firma
satın almaların gerçekleşmesiyle sektörde, daha ileri teknolojinin kullanımı,
ürün çeşitliliği ve sermaye girişi açısından önemli avantajlar sağlanması
bekleniyor.
Türkiye Avrupa'da yedinci üretici
Avrupa ülkelerinde kişi başına boya tüketimi yılda 18 - 20 kilogram olarak
gerçekleşirken, Türkiye'de bu miktar yılda sadece 4-5 kilogramda seyrediyor.
Bunun yanı sıra Türkiye'de yıllık boya tüketimi GSMH'nin yaklaşık yüzde
0.23 gibi oldukça düşük bir kısmını oluşturuyor. İç tüketim çok düşük
olmasına rağmen, üretim ise oldukça yüksek. Öyle ki Türkiye; Avrupa'da
Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Hollanda ve İspanya'dan sonra yedinci büyük
üretici arasında yer alıyor. Boya ithalatının önemli bir kısmını Avrupa
Birliği ülkelerinden karşılayan Türkiye, dünya toplam boya ithalatı içinde
yüzde 3.1 oranında paya sahip. Almanya ise yüzde 20-22 arasında değişen
oranlarla ithalattaki en büyük paya sahip ülke konumunda.
Üretiminin önemli bir kısmını ihraç eden Türkiye'nin en önemli dış
pazarı Rusya Federasyonu ve Türk Cumhuriyetleri. Üretimlerini yaklaşık 35
ülkeye ihraç eden Türkiye, ihracatının yüzde 49.55'ini Türk
Cumhuriyetlerine, yüzde 36.2'sini Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine, yüzde
7.66'sını Batı Avrupa ülkelerine ve yüzde 6.58'ini Kuzey Afrika çoğunlukta
olmak üzere Afrika ülkelerine gerçekleştiriyor. Dünya genelinde yıllık 60
milyar dolarlık ve 17.6 milyon ton boyanın satıldığını ifade eden sektör
temsilcilerine göre, Türk boya sanayi özellikle iç tüketimdeki düşüklük
nedeniyle yabancı sermayenin ve büyük dünya devlerinin en önemli pazar
hedeflerinin biri konumunda.
Yıllık ortalama 550 bin ton civarında üretim yapmasına rağmen bunun ancak
200-350 bin tonunu iç pazarda tüketen Türkiye, üretim fazlası nedeniyle önemli
bir ihracat potansiyeline sahip. Yunanistan'da kişi başına düşen boya tüketimi
8-9 kiloda gerçekleşirken, Türkiye'de sadece 4-5 kilogram civarında. Bu oran
gelişmiş ülkelerde 18-20 kilograma kadar çıkıyor.
Türkiye'de üretim
Sanayiye hizmet veren boya sektörü 1988 yılından itibaren inşaat sektöründeki
canlılığa ve halkın gelir düzeyine bağlı olarak her yıl yüzde 10'un üzerinde
bir artış gösterdi. Yetkililer, sektördeki yüzde 12'lik büyüme hızının
2005 yılına kadar devam edeceğini tahmin ediyorlar. Boya sanayinin yüzde 63'ünü
inşaat boyaları oluşturuyor. Son yıllarda oto ve toz boyalarında önemli ölçüde
artış kaydedildiği ifade edilirken oto boyaları pazarının, otomotiv sektöründeki
gelişmeler paralelinde daha da büyüyeceği, aynı gelişmenin toz boyalarda
da devam edeceği ileri sürülüyor. Son yıllarda yeni firma girişlerinin yaşandığı
toz boya pazarında yeni yatırımların devam etmesi bekleniyor.
Hammaddenin yüzde 15'i yerli
Türk boya sektöründe bir kısım yerli üreticiler lisans anlaşmaları ile dünyanın
önde gelen büyük üreticileriyle ortaklıklar kurarak teknolojilerini geliştiriyorlar.
Aynı zamanda kendi araştırma geliştirme faaliyetlerini yapan firmalar da
bulunuyor. Yerli olarak üretilen boyarmaddeler sektör ihtiyacının ancak yüzde
15'ini karşılarken, kalan miktar ithalat yoluyla temin ediliyor. Üretilen
boyar maddelerin yaklaşık yüzde 75'i tekstilde yüzde 15'i kağıt sanayinde
ve yüzde 10'una yakın kısmı da deri sanayinde kullanılıyor.
Sektörde yabancı sermayeli 10 civarında firma bulunuyor. Bu firmaların bazıları
tekstil boyaları üretirken sektördeki yerli hammadde oranının yüzde 40
olduğu tahmin ediliyor. Geri kalan kısım ise ithalat yoluyla temin ediliyor.
Hammadde ithalatı üretim artışına bağlı olarak sürekli artarken sektörde
kullanılan ana hammaddeler, üretimin çoğu çok uluslu büyük firmaların
tekelinde bulunması nedeniyle yurt içinden temini sözkonusu olamıyor.
Boyanın kimya sanayi içindeki payı 4.3
Bunun yanısıra boya sanayinin kimya sanayi içindeki payının ise yüzde 4.3
olduğu ve 83 ülkeye ihracat gerçekleştirildiği ifade ediliyor. Özellikle
son yıllarda dış piyasa talepleri dikkate alınarak üretim gerçekleştirilmesinin
ve hammadde yerine mamul ürün ihracatının son yıllardaki ihracat artışını
doğrudan etkilediğini kaydeden sektör temsilcileri, Türkiye'nin hedef
pazarlarının Balkan, Doğu Avrupa ve Orta Doğu ülkeleri olduğunu
belirtiyorlar.
2000'de 23.6 milyon ton boya tüketildi
Freedonia Group'un dünya boya pazarı araştırmasına göre, 2000 yılında dünyada
toplam 23.6 milyon ton boya tüketildi. Dünyadaki en büyük boya pazarı Kuzey
Amerika olup, toplam tüketimin yüzde 29'una sahip. Kuzey Amerika'dan sonra dünyanın
ikinci büyük pazarı ise Batı Avrupa olup toplam tüketim içindeki payı yüzde
23. Sanayileşmiş ülkelerin bulunduğu bu bölgelerde boya talebinin büyüme
oranı diğer gelişmekte olan bölgelere göre son zamanlarda daha düşük
seyrediyor. Bu bölgelerde önümüzdeki 5 yıllık dönemde boya pazarındaki büyümenin
yılda yüzde 2.7 olacağı tahmin ediliyor.
Türk boya sanayiinin sorunları
Talebin çok üzerinde seyreden kurulu kapasite
Yüzde 57 olan kapasite kullanım oranlarının mevcut talebi aşması
Tonaj bazında ithalatın çok üstünde ihracat yaptığı gözüken Türkiye'nin,
aslında ihraçlarının ucuz, ithalatın pahalı boyalardan oluşması sonucu,
TL bazında dış ticaret fazlasının sanıldığı kadar yüksek olmaması
Kişi başına boya tüketiminin ABD'nin 1/7'si, komşumuz Yunanistan'ın ise
yarısı kadar olması.u.
Finansal Forum
|