reklam

23 Mart 2002 Cumartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Özelleştirilen Aşkale Çimento daha az işçiyle kâra geçti

1992 yılında çimento fabrikalarının özelleştirilmesi gündeme geldiğinde Erzurum’da ‘hemşehri mücadelesinin’ başlamasına sebep olan Aşkale Çimento Fabrikası, aradan geçen 10 yıl zarfında Türkiye’deki diğer özelleştirilecek şirketlere örnek teşkil edebilecek bir büyüme gerçekleştirdi.

1993 yılından 1997 yılına kadar sabreden ortaklar bu tarihten sonra kâr payı almaya başlarken, bugün hisselerinin değeri dolar bazında 6 kat arttı. 1993 yılında fabrikayı 300 personel ve 250 bin tonla devralan ERÇİMSAN, aradan geçen zaman içerisinde emekli olan personelin yerine yeni eleman almamak kaydıyla hazır beton tesisinde çalışanlar dahil olmak üzere personel sayısını 200’e düşürdü. Kapasitesini ise bu yazdan itibaren 750 bin tona yükselten ERÇİMSAN, yapılan çalışmalarla fabrikanın altyapısını 1,5 milyon tona göre hazırladı.

Aşkale Çimento’nun özelleştirme sonrası başarı hikayesini anlatan Erzurum Çimento Sanayii (ERÇİMSAN) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, Aşkale Çimento Fabrikası’nın bugün geldiği noktayı özetlerken, “Biz milli bir duyguyla girdiğimiz bu işte aklımızın alamayacağı sıkıntılarla karşılaştık. Ekip çalışması ve profesyonel yönetimle bugünkü seviyemize ulaştık.” diye konuşuyor.

1992 yılında çimento fabrikaları özelleştirme kapsamına alınınca Aşkale Çimento Fabrikası’na da o dönemde Uzan ve Sabancı gruplarının dışında Fransız şirketleri de talip olmuştu. Dönemin Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Lütfü Yücelik o günleri anlatırken, Erzurum’da bir milli mücadelenin başladığını ifade ediyor. Fabrikanın yabancı şirketlerin eline geçmesi halinde kapanacağı endişesini taşıdıklarını, bu sebeple de fabrikanın Erzurumlu müteşebbisler tarafından alınması için çalışma başlattıklarını aktaran Lütfü Yücelik, bu sebeple Ticaret Sanayi Odası, dönemin Erzurum Valisi Mehmet Ağar ve Belediye Başkanı M. Ali Ünal’ın katıldığı bir toplantı yaptıkları, bu toplantı sonunda ise fabrikanın satın alınması yönünde karar çıktığını söylüyor. Amatör ruhla başlanılan bu çalışmanın bilahare kendilerini zorladığını anlatan Yücelik, “Biz devletten fabrika almanın kolay olduğunu zannediyorduk; ama işin içine girince ne büyük bir yük almışız o zaman anladık. Ama bir kez bu yola girmiştik; artık geri dönemezdik.” diye konuşuyor.

Aşkale Çimento Fabrikası için o dönemde 31 milyon 158 bin dolar fiyat belirlendiğini kaydeden Yücelik, kendilerinin ise yalnızca 27 milyar liralarının bulunduğunu, bu paranın ise resmi işlemlerin yapılması için masraf olarak kullanıldığına vurgu yapıyor. 1992 yılında Erzurum valiliğini yapan Mehmet Ağar, Belediye Başkanı M. Ali Ünal ile diğer bürokratlardan büyük ilgi gördüklerini belirten Yücelik, 1993 yılının Haziran ayında teslim aldıkları fabrika için belirlenen 31 milyon doların 4 eşit taksitte ödenmesi gerektiğini anlatırken, ödemenin yapıldığı yıllarda intiharın eşiğine geldiğine işaret ediyor. Bankaların kendilerine teminat mektubu vermediğini duygulu bir şekilde dile getiren Yücelik, o yıllarda yaşadığı bir hatırasını şöyle nakletti: “Teminat mektubu için Ankara’da bankaların genel müdürleriyle görüşmeler yapıyordum. Bir bankanın genel müdürüne gittim, teminat mektubu veremeyeceğini söyledi. Otele döndüm, odada televizyonu açtım. Adnan Şenses ‘Bu dünyada malın varsa sat babam’ isimli türküsünü söylüyordu. O kadar dolmuştum ki; ben bu işe nereden girdim diye iç geçirirken dakikalarca ağladım.”

1997 yılına kadar fabrikanın borcunu ödeyen ERÇİMSAN Yönetimi bu yıldan itibaren ortaklarına kâr payı ödemeye başlamış. O yıllarda cesaret eden müteşebbislerin paraları bugün dolar bazında 6 kat artmış durumda. Bir taraftan devlete olan borçlar ödenirken, diğer yandan da fabrikada yeniden yapılanma çalışmalarının sürdürüldüğünü dile getiren Yücelik, bugün ulaştıkları başarının altında ekip çalışması ve profesyonellere güvenmenin yattığına işaret ediyor. Fabrikanın personelinin fabrikaya kendi malıymış gibi sahip çıktığını, kendilerinin ise fabrika yönetimine hiçbir şekilde müdahale etmediklerine dikkat çeken Yücelik, “Biz fabrikamızı profesyonellere teslim ettik ve onların işine hiç karışmadık. Hatta daha ileriye giderek ERÇİMSAN yönetiminde bulunan arkadaşlar fabrikayla ilgili ihalelere dahi katılmadık. Hiçbir ERÇİMSAN yöneticisi Aşkale Çimento Fabrikası’ndan ne iş almakta ne de fabrikaya iş yapmaktadır. Böylece fabrika yönetiminin kendi başına çalışmasını temin ettik.” şeklinde konuşuyor.

Fabrikada çalışanlara her zaman müteşekkir olduklarını ısrarla vurgulayan Yücelik, Aşkale Çimento Fabrikası’nda ürettikleri çimentoyu Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da pazarladıklarını dile getiren Yücelik, ihracat yapamadıkları için üzüldüklerini; ancak Erzurum’un limanlara uzaklığı sebebiyle ihracat yapamadıklarını kaydediyor.

ERÇİMSAN Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, Aşkale Çimento Fabrikası’nın Türkiye için bir model olması gerektiğini, Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın da aynı yöntemle özelleştirildiğini anımsatırken, Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın bugün kapatılma aşamasına gelmesinin temelinde profesyonelce yönetilmemesinin yattığını kaydederken, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz ERÇİMSAN olarak Türkiye’ye modeliz. Bizim çalışma metodumuzu takip edecek bütün firmalar kesinlikle başarılı olacaklardır. Ama bir dönem benim ve arkadaşlarım gibi sıkıntıya katlanmasını bilmeleri şart. Yoksa başarı kendiliğinden gelmiyor.”
Zaman

 

Mart 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Haydar Karabey 2 Nisan Salı günü  Diyalog bölümümüze konuk olacak...

Haydar Karabey hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya, Diyalog'a katılmak için  buraya tıklayın...

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz