Profesörlerin deprem çatlağı
'Geliyorum' diyen İstanbul depremi, bilim adamları arasındaki kıskançlık
faylarını harekete geçirdi. Profesörlerin gizli savaşı giderek büyüyor
ANKARA SIKINTISI
Prof. Ahmet Mete Işıkara'ya Ankara'dan ziyaretçi akını huzursuzluğu
ortaya çıkardı. Sezer, Yılmaz ve Çiller'in Kandilli'ye gitmesi TÜBİTAK
Marmara Deprem Araştırma Merkezi'nde sıkıntı yarattı.
NACİ GÖRÜR KÜSTÜ
MAM Başkanı Prof. Naci Görür, deprem konusunda hiçbir açıklama yapmama
kararı aldı. Görür'ün tavrında siyasilerin ilgisizliği ve öne çıkan
meslektaşlarından duyduğu rahatsızlığın etkili olduğu öne sürüldü.
YENİ BİR KURUM
Yıldızı yükselen 'Deprem Dede'ye, MHP'nin yasa tasarısı hazırladığı
'Türkiye Jeoloji Araştırmaları Merkezi'nin önerildiği konuşuluyor. Tasarıya
göre bütün merkezler bu kuruma bağlanacak. Tartışma büyüyecek.
'KAVGA KONSEYİ'
Büyük umutlar bağlanan Deprem Konseyi ise toplanamıyor. Sürekli tartışan
20 profesör, aylardır Ulusal Deprem Stratejisi Raporu'nu bitiremiyor. Korkuyla
bekleyen halk ise kime güveneceğine şaşırmış durumda.
DEPREM ÇATLAĞI
Siyasilerin Işıkara'ya ilgisi, deprem profesörleri arasındaki 'kıskançlık
faylarını' harekete geçirdi. Deprem konusunda açıklama yapmama kararı alan
MAM Başkanı Görür'ün Ankara'ya küstüğü öne sürüldü
Ali OKTAY- Bülent BİRİCİK / İstanbul
Olası İstanbul depremi 'geliyorum' derken, Türkiye bürokrasiyi ve kişisel
kırgınlıkları aşamıyor. Her sarsıntı sonrasında 'artçı mı, öncü mü'
tartışması yapan bilim adamları ortak bir noktada buluşamıyor. Rant kavgası
devam ediyor. Deprem Konseyi bir araya gelip, halkı seferber edecek Ulusal
Deprem Stratejisi Raporu'nu tamamlayamıyor. Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr.
Tuğrul Tankut bile '20 uzmanı bir araya getiremiyoruz' diye yakınıyor.
Deprem korkusuyla yatıp kalkan vatandaş ise kaderine razı olmuş bir biçimde
olacakları bekliyor. Türkiye'nin iki büyük deprem araştırma merkezi Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile TÜBİTAK'a bağlı Marmara Deprem Araştırma
Merkezi (MAM) deprem küskünü oldu. Siyasilerin ilgisizliğinden ve meslektaşlarından
yakınan MAM Başkanı Prof. Dr. Naci Görür, depremle ilgili açıklama
yapmama kararı aldı. Görür'ün, siyasilerin sık sık Kandilli Rasathanesi Müdürü
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'yı ziyaret etmesine bozulduğu için böyle bir
karar aldığı iddia edildi.
Deprem Konseyi'ne alınmayan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ise siyasilerin
ilgi odağı. Işıkara, Ankara'da ve İstanbul'da liderlere deprem brifingleri
veriyor. Işıkara'nın MHP'nin yasa önerisiyle kurulacak olan 'Türkiye
Jeoloji Araştırmaları ve Deprem Bilgi Merkezi'nin başına atanacağı öne sürülüyor.
MAM ile Kandilli arasındaki çekişmenin de buradan çıktığı ileri sürülüyor.
Ankara'ya küstü mü?
MAM Başkanı, 28 Şubat'ta İstanbul'da meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki
depremin ardından küskünlüğünün ilk sinyallerini vermişti. Kimsenin
kendisini aramadığından dert yanan Görür, 'Ankara'nın ilgisizliği düşündürücü.
Tehlike Marmara Denizi'nde, ben de çalışmaların başındaki kişiyim. Kimse
bana 'alo, ne yapıyorsunuz' demedi. Birşey yapacaksak, yani tehlikenin yerini,
geliş şeklini, ne olacağını bilmemiz gerekmez mi? O veriler burada, TÜBİTAK'ta,
başka yerde değil' diyerek tepkisi dile getirmişti.
Siyasilerin de deprem dedesi
Başta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer olmak üzere Ankara'daki siyasiler,
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'yla yakın ve sıcak bir ilişki içinde.
Ankara'ya giden Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, sık
sık siyasetçilere deprem konusunda brifing veriyor. Ziyaretler ise 'Ahmet Mete
Işıkara'nın yıldızının yükseldiğinin bir göstergesi' olarak yorumlanıyor.
MHP'nin yasayla kurulmasını istediği 'Türkiye Jeoloji Araştırmaları ve
Deprem Bilgi Merkezi'nin başkanlığı için Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın
önerildiği de iddialar arasında yer alıyor.
Film adamı suçlaması
Prof. Dr. Naci Görür ile Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara arasındaki polemik yaklaşık 1 yıl öncesine dayanıyor. Görür,
17 Ağustos Depremi'nin ikinci yıldönümü nedeniyle Yalova'da düzenlenen
'Deprem ve Sonrası' konulu panelde Işıkara'yı eleştirmiş ve 'Bilim adamı,
film adamı olmamalıdır' demişti. Medyanın reyting uğruna bilim adamlarını
birbirine düşürdüğünü öne süren Görür, 'Bazı bilim adamları, halkın
nabzına göre şerbet veriyor. Böyle bilim adamlığı olmaz. Ama ne yazık ki
Türkiye'de hiçbir kurum, yaptığımız çalışmaları bizden
istemiyor' diye yakınmıştı.
Akşam
|