Samsun'da 'Kuvayı Milliye' Direnişi
Daha önce Bartın 'da, Dalaman' da ve Trabzon' da kurulmak istenen, ancak
duyarlı vatandaşların tepkileri üzerine amacına ulaşamayan ''mobil
santral'', bu kez göz koyduğu Samsun kıyılarında da adeta yeni bir ''Kuvayı
Milliye Direnişi'' ile karşı karşıya...
Samsun'daki 19 Mayıs Üniversitesi 'nin adına yakışır bir ulusal
sorumluluk içinde hazırladığı bilimsel raporlarla da çevre ve yaşam üzerindeki
riskleri bir kez daha kanıtlanan mobil santral projesinin bu bölgeyi de ''terk
etmesi'' için kentteki hemen tüm kuruluşlar ''ortak seferberlik'' içindeler...
Öyle görünüyor ki yaklaşan 19 Mayıs kutlamaları Samsun'da bu kez bambaşka
bir coşku ve gurur içinde gerçekleşecek... 1919 'da bu kıyılarda başlatılan
''ulusal onur'' mücadelesinin 83. yılında, aynı onurun ''çevre ve yaşam
hakları'' için de yine en geniş toplumsal dayanışmayla savunulmasının
''bayramı'' yapılacak...
Toplumsal örgütlenme...
Tekkeköy' deki Bakır İşletmeleri yanında 2 adet 100 megawatlık güçle
kurulmak istenen mobil elektrik santralına karşı Samsun'daki gönüllü
kuruluşlar, mimar ve mühendis odaları, diğer meslek kurumları, dernekler,
vakıflar ve yerel inisiyatiflerden 80 kadarının katılımıyla oluşan
''Sivil Toplum Örgütleri Birlikteliği'' , ülkemizdeki son yılların en büyük
çevre mitingini 16 Mart 2002 Cumartesi günü gerçekleştirdi...
Atatürk İlköğretim Okulu önünden "10. Yıl Marşıyla" yürümeye
başlayan onbinlerce kişilik Kuvayı Milliye Ordusu, Cumhuriyet Meydanı 'ndaki
mitingte de bu adın ne anlama geldiğinin en görkemli örneğini
sergilediler...
19 Mayıs Üniversitesi 'nce hazırlanan raporda, yerleşim bölgelerinde
yasaklanmış olan ve yüzde 4 kükürt içeren 6 No'lu Fuel-Oil'den günde 1000
ton kullanacak olan santralın, Samsun'a içme suyu sağlayan Çakmak Barajı göl
havzasıyla birlikte Çarşamba Ovası 'nın tarım topraklarını bile tehdit
edeceği belgelendi...
'Mobil' ama sabit!..
Mimarlar Odası Samsun Şubesi 'nin benzer kaygıları içeren raporunda da
santrala ''mobil'' (yüzer-gezer) denilmesine rağmen, böylesine yüksek bir
kirlilik kaynağı niteliğiyle ''sabit'' olarak kurulmak istendiğine dikkat çekil-di.
En az yüzde 40'ı kesinlikle arıtılamayacak olan zehirli gazların bölgede
yaratacağı tahribat ise özetle şöyle belirlendi:
''Bu santral Tekkeköy 'ün yanı sıra Kutlukent, Çınarlık ve Çinik
beldelerini de yok saymakta; Çarşamba Havaalanı yer seçimindeki tarımsal ürün
taşımacılığı ve teşviki kararını boşa çıkartmakta; aynı ovalardaki
inşaatı sürmekte olan sulama kanalları yatırımlarını da geçersiz
saymakta ve 2 km. mesafedeki 'Gıda Toptancıları Sitesi' yapımını bile görmezden
gelmektedir...''
Sömürge tipi santral...
İşte böylesi ''umursamaz'' tavrı nedeniyle aynı raporlarda ''sömürge tipi
santral'' olarak tanımlanan mobil santrala karşı Samsun'da başlatılan Kuvayı
Milliye direnişinin ''hukuk cephesi'' de merakla izleniyor...
Çünkü yöresel direniş, mahkemelerin ''Türk Milleti Adına'' verecekleri
kararlarla da hukuk güvencesine kavuştuğunda, artık zafer ''ulusal ölçekte''
kutlanacak...
Böylece ''Misakı Milli Sınırları'' içindeki hiçbir yerde bu ülkenin
çevre ve yaşam değerleri ''zehirli rantın'' çıkarlarına teslim
edilmeyecek...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|