reklam

1 Nisan 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Kapılar şehri Erzurum, kapılarını bir bir kaybediyor

Yıllarca Anadolu’nun uç kumandanlığını yapan Erzurum’da, düşman saldırılarından korunmak amacıyla onlarca kapı yapılmış. Bu kapılar içerisinde en ünlü 7 kapıdan günümüze kalan 3 tanesi ilgisizlik yüzünden tarihin karanlık sayfalarına gömülmek üzere.

Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Erzurum, bünyesinde barındırdığı yüzlerce tarihî mekanın yanında kapılarıyla da tarihe ışık tutuyor. Yıllarca Anadolu’nun uç kumandanlığını yapan Erzurum’da, düşman saldırılarından korunmak amacıyla onlarca kapı yapılmış. Bu kapılar içerisinde en ünlü olan 7 kapıdan, günümüze kalan 3 tanesi ilgilizlik yüzünden tarihin karanlık sayfalarına gömülmek üzere.

Ortaçağ’da hangi medeniyetler tarafından yapıldığı pek bilinmeyen savunma amaçlı kapılardan Gürcükapı, Tebrizkapı ve Erzincankapı, bugün yalnızca isimleriyle yaşıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Rus saldırılarına karşı şehri savunmak üzere 19. yüzyılın başlarında yaptırılan İstanbulkapı, Karskapı, Ardahankapı(Kavakkapı) ise bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Erzurum’da şu anda faliyet gösteren MİT binasının yerinde bulunan Harputkapı ise, dönemin Karayolları tarafından istimlak edildikten sonra yıkılmış. Erzurum Tarihi Araştırma Derneği Başkanı Ali Kurt, kapıların günümüzdeki anlamıyla sıradan kapılar olmadığını kaydetti. Kurt, tarihin eski dönemlerinden bu yana Erzurum’da çok sayıda kapının bulunduğunu ve bunların zamanla yok olduğunu kaydetti. Rus istilasına karşı Türkiye’de başka bir örneği bulunmayan toprak tabyalardan Erzurum’a giriş için şehrin 4 ana yöne bakan kısmına kapıların yapıldığı ve bu kapıların da baktıkları yönün ismiyle anıldığını kaydeden Ali Kurt, “Stratejik amaçlı yaptırılan kapılar, şehre giriş ve çıkışları kontrol altında tutmaktaydı. Askerî mimarisiyle yapılan bu kapılar muntazam kesme taştan, kireç ve Horasan harçlı dairevî kemer şeklinde, beşik tonozludurlar. Üzerleri bugünkü silahlara karşı koyabilecek şekilde toprak örtülüdür. Dışarıdan Erzurum’a, yani iç kaleye girerken iç kapı ağız kenarlarında kapıların korunması amacıyla moloztaş, kireç harçlı ve beşik kubbeli çeşitli büyüklüklerde odalar, depo ve koğuş ihtiyaçlarını gidermek amacıyla yapılmışlardır. Karskapı çift yolluyken diğerleri tek yolludur. Bugünkü anlamda kamyon ve diğer araçların geçebileceği yükseklikte ve genişlikte yapılmış olan tarihî kapılar, maaselef bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. İstanbul kapı Fosfor Mustafa Paşa tarafından yapılmışken diğerlerinin kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı kesinlik kazanmamıştır.” dedi.
Zaman

 

Mart 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Haydar Karabey 2 Nisan Salı günü  Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Haydar Karabey hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya, yapılan Diyalog'u okumak  için  buraya tıklayın...

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz