reklam

11 Nisan 2002 Perşembe
Ana Sayfa
>
Haberler

Sarayda deprem oyunları

Depreme karşı güçlendirmek için ''yoğun bakıma'' alınan İstanbul Belediye Sarayı'nda 1953'teki yarışmayla elde edilen orijinal proje özellikleri yok ediliyor; yeniden kazılan bodrumdaki inşaatta da arkeolojik doku gözetilmiyor.

İstanbul'daki Hilton Oteli'yle birlikte mimarideki ''uluslararası üslubun'' ilk örneklerinden olan ''Belediye Sarayı'' binasında ''güçlendirme'' gerekçesiyle teknik ve kültürel tahribat yapılıyor. Binanın betonarme taşıyıcı ve bölme-duvar sistemlerindeki ''özgün bütünselliğin'' yok edildiği onarım ve tadilatların yanı sıra, bodrum ve temel katlarındaki yeni kazılarda rastlanan ''arkeolojik'' kalıntıların da ''akıbetinden'' haber alınamıyor...

İnşaatın ihale edildiği ''Kozova'' ve ''M. Arslan'' şirketlerince binanın orijinal dekoratif malzemelerine verilen zararın, yeniden aynı cins ve türdeki kaplamalarla giderilmesine yönelik denetim de belediye yönetimince önemsenmiyor. Böylece, Türkiye'de belediye binalarına ''saray'' denilmesi geleneğini başlatmış olan ve sadece İstanbul için değil ülkemiz için de her yönüyle bir ''20. yüzyıl mirası'' niteliği taşıyan kamusal mimarlık örneği yapı, tarih ve sanat bilincinden yoksun bir ''arabesk'' tamiratın kurbanı oluyor...

Yarışma projesiydi
Belediye Sarayı binası, Saraçhane Parkı'nın karşısındaki tarihi ''Suriçi'' bölgesine hâkim bir noktada, 1953'te açılan yarışmanın birincisi yüksek mimar Nevzat Erol 'un projesiyle inşa edildi. Sadece ''Batılı'' kimliği ve ''modern'' estetiğiyle değil, 1950 sonrası politikalarındaki ünlü ''küçük Amerika olma'' hevesinin de ''mimarideki yansımasına'' özgün bir örnek oluşturduğu görüşü nedeniyle ayrıca ''tarihsel belge'' değeri taşıyor.

Ne var ki 20. yüzyılın ortalarında böylesine çok özel tasarlanmış bir mimarlık ve mühendislik gösterisi, şimdi 21. yüzyıldan artık yıl alınmaya başlanan ''daha ileri'' bir dönemde bile ''daha geri'' yöntemlerle ortadan kaldırılıyor. İnşaatı üstlenenler, binanın mutlaka korunması gereken perde cephelerini ve bölmelerini yıkarak yerine ''piyasa işi apartmanlardaki'' gibi ''sıradan tuğla duvarlar'' örüyorlar. Aynı özgün sistemde yine mimariyi de belirleyen her türlü döşeme ile özel tasarlanmış kolonların da benzer bir ''yenileme'' (!) ile farklı ve ''kaba'' bir değişikliğe uğradıkları gözleniyor...

Büyükşehir belediyesi yetkilileri uymaları zorunlu olan Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince, proje müellifinden yine bu tür ''mimarinin özünü ve orijinalliğini değiştiren'' müdahalelerin iznini ''açıkça'' almaları gerektiğini unutmuş görünüyorlar. Koruma Yasası'na göre de ''sit'' alanının göbeğindeki bu bodrum inşaatı için önce yeterli düzeyde bir arkeolojik sondaj kazısı ve bundan çıkacak sonuçla birlikte Koruma Kurulu'nca verilecek izne bağlı olarak ''müze arkeologları denetiminde'' sürebilecek uygulamayı ''makine de kullanmadan'' titiz bir dikkatle yapmaları gerekiyor.

Ne var ki bu yasal kuralın da gerektiği kadar titizlikte yerine getirilmediği, uzun süredir yeni bodrum kazıları yapılmasına rağmen hâlâ en ufak bir arkeolojik bulgunun bile ''ortaya çıkmamış'' olmasından anlaşılıyor. Oysa bulunulan yer 2600 yıllık kent tarihinin merkezi ve çevredeki hemen her inşaat kazısında çıkan kalıntılarla da açıkça belli ki bu binanın altı, aynı zamanda zengin bir tarihsel birikimi barındırıyor...

Para akıtılıyor
İşte böylesine bir kültür ve bilim dışı anlayışla sürdürülen ''güçlendirme'' inşaatı, aynı zamanda adına ''restorasyon'' (!) denilen gösterişli bir dekorasyon uygulamasını da içeriyor. Ve, bunun için neredeyse yeni bir binanın yapımına yetecek kadar yüksek düzeyde harcamalar yapılıyor. Belediye için Çağlayan'da inşa edilecek yeni "Büyük Saray" binası ile şimdikindeki birimlerin nasıl üleştirileceği bilinmediğinden harcalamaların sınırı da belirlenemiyor.
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Nisan 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30
diğer aylar için tıklayın

Bülent Erkmen 16 Nisan Salı günü  Diyalog bölümümüze konuk oldu...

Bülent Erkmen ve çalışmaları hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya, Diyalog'daki buluşmayı okumak için  buraya tıklayın...

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz