Türkiye çevreden sınıfta kaldı
Dünyanın tek tuz üretilen gölü olan Tuz Gölü atık sular nedeniyle yok
olma tehlikesi ile karşı karşıya kalırken Karadeniz ve Van Gölü'ndeki
kirlilik çevre sağlığına yönelik büyük bir tehdide dönüştü. Artan nüfus
ve hızlı sanayileşme, Marmara Havzası'ndaki kirliliği olağanüstü boyuta
çıkarırken Büyük Menderes Havzası da mikrop sahası oldu.
Giderek ağırlaşan çevre sorunlarına çözüm üretemeyen Türkiye'de, dünyada
başka bir örneği olmayan Tuz Gölü atık suların istilası nedeniyle yok
olma tehlikesi ile karşı karşıya kalırken Karadeniz, Marmara Havzası, Van
Gölü ve Menderes Havzası'ndaki kirlilik de insan sağlığını tehdit eden
boyutlara ulaştı. Acil olarak yaşama geçirilmesi gereken projeleri
belirleyen Çevre Bakanlığı, 2 milyar 447 milyon 268 bin 630 dolarlık fatura
ortaya çıkardı. Ev ve sanayi atıklarının artmasına karşın gerekli önlemler
alınmazken, altyapı ve arıtma tesislerinin kurulması için yabancı ülkelerden
sağlanan kaynaklar da yeterince değerlendirilemiyor.
AB'ye tam üyelik sürecindeki Türkiye'de çevre sorunları göz ardı
ediliyor. AB Ulusal Programı'ndaki çevre sorunlarına ilişkin taahhütlerini
yerine getirmeyen hükümet, bu konuda köklü adımlar atmıyor. AB tarafından
verilen 174 çevre direktifi de bir kenarda bekletiliyor.
Dünyada tuz üretilen tek göl olma özelliğini taşıyan Tuz Gölü, atık
suların tehdidine girince, arıtma tesisi kurulması için İspanya'dan 72.8
milyon dolarlık kredi sağlandı. Ancak hükümetin bu kredinin bir bölümünü
zamanında ihale edemediği için Ankara-İstanbul tren yolunun
rehabilitasyonunda kullanmayı planladığı öğrenildi. Zonguldak ve Eskişehir
atıksu tesisleri için yine İspanya'dan sağlananan 35.07 milyon dolarlık
kredinin de zamanında kullanılamadığı ortaya çıktı. Bakanlık tarafından
hükümete sunulan raporda, ''İspanya kredisi ile sağlanacak işlerin
ihalelerinin 2002 yılında yapılabilmesi için özel çevre kurumunun yatırım
programına ödenek tahsisinin DPT Müsteşarlığı'na yapılması gerekiyor.
Bu işlerin Temmuz 2002 tarihi itibarıyla sözleşmeye bağlanmaması halinde
adı geçen kredinin kullanılması mümkün olmayacaktır'' denildi. Giderek ağırlaşan
sorunlar için gerekli finansman kaynağına ve yetkiye sahip olmayan Çevre
Bakanlığı, bu gelişme üzerine hükümete uyarı nitelikli bir rapor sundu.
Türkiye'nin öncelikli 125 projesini belirleyen bakanlık, bunun için 2 milyar
447 milyon 268 bin 630 dolara gereksinim olduğunu saptadı. AB ise Türkiye'de
Çevre Bakanlığı'nın idari kapasitesinin güçlendirilmesini isterken Çevre
Fonu kurulmasını önerdi. Aralarında Tuz Gölü ve Marmara Havzası'nın
temizlenmesi gibi programların yer aldığı bu projelerden bazıları şöyle:
- Karadeniz: Karadeniz'deki yerleşim yerleri, evsel atıksular, endüstriler
ve tarımsal sulamadan kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi için katı atık ve
atıksu arıtma tesisi kurulması gerekiyor.
- Ergene Havzası: Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve ilçelerini kapsayan
proje ile havzaya arıtma tesislerinin kurulması gerekiyor. Şu anda havzadaki
kirlilik önemli boyutta.
- Van Gölü: Tarihi, turistik ve külterel zenginlikleri olan gölde, atık
sular, çevre ve insan sağlığı açısından sorun oldu. Mutlaka atıksu arıtımı
kurulmalı.
Cumhuriyet
|