İnşaat sektörüne iki destek
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve Finans Dünyası'nın
ortakalaşa düzenlediği "Yeniden Yapılanma Sürecinde Gayrimenkul Sektörü"
konulu 3. Gayrimenkul Zirvesi'nde konuşan Devlet Bakanı Faruk Bal, "Bu yıl
kooperatiflere muayyen şartlar dahilinde kullanılması için 200 trilyon liralık
kaynak ayırdık. İlgili tebliğin yayınlanmasının ardından bu kaynak bir
iki hafta içinde devreye girebilir" dedi.
Uzun vadeli konut kredilerinin Türkiye'de bir türlü yerleşemediğine işaret
eden Bal, "İkinci el ipotek de denilen "Mortgage" için, Toplu
Konut İdaresi, GYODER'in de katkılarıyla sürdürdüğü çalışma çerçeve
yönetmelikle sonuçlanmış, tebliğler Maliye Bakanlığı ile YPK'ya sunulmuştur.
İkinci el ipoteğin faaliyete geçmesi için önemli mesafe katedilmiştir. İlk
etapta 50 trilyon liralık kaynak ayrılmıştır"şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı Faruk Bal, kooperatiflere sağlanan 200 trilyonluk kaynağın
bir iki hafta içinde devreye gireceğini belirtirken, ikinci el ipotek de
denilen "Mortgage" için, ilk etapta 50 trilyon liralık kaynak ayrıldığını
söyledi.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve Finans Dünyası'nın
ortakalaşa düzenlediği gazeteniz DÜNYA'nın da sponsor olduğu "Yeniden
Yapılanma Sürecinde Gayrimenkul Sektörü" konulu 3. Gayrimenkul
Zirvesi'nde konuşan Devlet Bakanı Faruk Bal, "Bu yıl kooperatiflere
muayyen şartlar dahilinde kullanılması için 200 trilyon liralık kaynak ayırdık.
İlgili tebliğin yayınlanmasının ardından bu kaynak bir iki hafta içinde
devreye girebilir" dedi.
Uzun vadeli konut kredilerinin Türkiye'de bir türlü yerleşemediğine işaret
eden Bal, "İkinci el ipotek de denilen "Mortgage" için, Toplu
Konut İdaresi, GYODER'in de katkılarıyla sürdürdüğü çalışma, çerçeve
yönetmelikle sonuçlanmış, tebliğler Maliye Bakanlığı ile YPK'ya sunulmuştur.
İkinci el ipoteğin faaliyete geçmesi için önemli mesafe katedilmiştir. İlk
etapta 50 trilyon liralık kaynak ayrılmıştır. Bunun finansman sorunu
yoktur" dedi.
Kodal: 800'den 300 milyon dolara indik
Zirvenin açılış konuşmasını yapan (Gyoder) Yönetim Kurulu Başkanı
Hakan Kodal, gayrimenkul sektöründe ve piyasalarda ciddi bir küçülmenin yaşandığını
belirterek, "800 milyon dolar olan sektör, 300 milyon dolara indi"
dedi. Gayrimenkulün kurumsallığa inanan tüm oluşumları ve sektörün tamamını
kucaklaması gerektiğine işaret eden Kodal, uzun vadeli istikrara inanılması
gerektiğini ve bunun toplumun her kesimi tarafından desteklenmesi gerektiğini
söyledi. Gayrimenkul sektörünün yeniden yapılanmasının gereğine işaret
eden Kodal, 'Gayrimenkulde yeni oluşum' adlı bir bildiri yayınladıklarını
bildirdi. Tasarufların yüzde 70'inden fazlasının gayrimenkul sektörüne yatırıldığını
belirten Kodal, "Ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan verilen kayıplar
geçmişten kalan mirastır. Gelecek nesillere bırakacağımız miras ve AB
yolunda çağdaş bir Türkiye için gayrimenkulde de yeniden yapılanma kaçınılmazdır"
dedi.
Bildiride 5 önemli noktaya işaret ettiklerini ifade eden Kodal,
"Kurumsal yatırımcıların teşviki ve kayıt dışı ile savaşılması
gerekiyor. Böylece, haksız rekabet önlenir, büyük projelerin hayata geçişi
sektörün kayıt altına alınması ve yabancı yatırımların artması sağlanır.
Gayrimenkule dayalı tüm sermaye piyasası ürünlerinin gelişimi için hükümetin
desteği şarttır. İkinci nokta uluslararası standartların oluşumu ve eğitim.
Eğitim, şeffaflaşma, kalite standartlarının artması ve uluslarararası
standartlarda iş yapabilme için gerekli. Ayrıca, konut finansmanı ve konut
sorununun çözümü için konut kredileri ve ikincil piyasalarının oluşumu
şarttır. İstikrarlı politikalar, bürokrasinin azalması etkin düzenleme ve
denetim için gayrimenkul sektörünün bir hükümet politikası çerçevesinde
yönlenmesi, kamunun ve belediyelerin sadece düzenleyici, denetleyici ve teşvik
edici nitelikte olması gerekir. Son olarak, planlı arsa üretimi sürecinin kısaltılması
ve bürokrasinin azaltılması gerekiyor" dedi.
Cansızlar'ın sözleri
SPK Başkanı Doğan Cansızlar da, "Türkiye yüzölçümünün yaklaşık
yüzde 55'ini kamu arazisi olarak mülkiyetinde bulunduran devletin, bu
arazileri gelir getirecek şekilde ekonomiye kazandırması GYO'ların önündeki
gayrimenkul arzının darlığı sorununu ortadan kaldıracaktır" dedi.
Cansızlar, krizin tamamen aşılması ve buna parelel olarak enflasyon, faiz
hadleri ve bütçe açıklarının sürdürülebilir makul seviyelere
indirilebilmesi halinde gayrimenkul sektörü de dahil olmak üzere tüm sektörlerde
olumlu gelişmeler beklendiğini söyledi.
Doğan Cansızlar GYO`ların küçük projeler yerine belirli bir büyüklükte
olan projelere yatırım yapması gerektiğini belirtti. Türkiye'de sağlık,
spor ve endüstri gibi alanlarda yatırım yapan GYO bulunmadığını ve yatırımların
çoğunluğunun İstanbul, Ankara ve İzmir'de olduğunu belirten Cansızlar,
"GYO'nın diğer bölgelerimizde ve çok çeşitli alanlarda yatırım
yapmaları ülkemiz kalkınması açısından önem taşımaktadır" dedi.
Öteki konuşmacılar
* Finans Dünyası Yayın Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım ise, Türkiye'nin
yıllardır ördüğü kalın bir kabuğu kırma çabası içinde olduğunu
belirterek, kamunun örgütleyici ve yasa çıkarıcı, özel sektörün ise
uygulamacı olduğu yeni bir yönetişim sisteminin şart olduğunu söyledi.
* GYODER Genel Sekreteri Melih Anık, Türkiye'nin AB'ye girsede girmesede
yeni konut yapmak zorunda olduğunu söyledi. Türkiye'nin dünya ile kıyaslandığında
hukuki belirsizlik ve bürokraside alt sıralarda yer aldığını kaydeden Anık,
Türkiye'nin gayrimenkul ile ilgili politikalarının ekonominin çıkış
noktası olarak nitelendirilebileceğini söyledi.
* DTZ Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Chris Bennett ise konuşmasında
ekonomide şeffaflığın önemine dikkat çekti. "Pazarınız şeffaf değilse
uluslararası yatırımcıları çekemiyorsunuz" diyen Bennett, şeffaflığın
değerlemesi konusunda uluslararası ölçütlerin gözönünde bulundurulması
gerektiğini söyledi.
* Koç-ECE Genel Müdür Yardımcısı Dr.Micheal Ohlms, ise Türkiye'nin nüfus
potansiyelinin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine kıyasla çok yüksek olduğunu,
ancak Türkiye'nin gelir düzeyi dengesine bakıldığında çok da homojen bir
yapıda olmadığını söyledi. Orta Avrupa ülkelerinde çok daha az para
riski ve homojen bir yapının bulunduğunu dile getiren Ohlms bu ülkelerde kökten
dinci faaliyetlerin de fazla olmadığını söyledi. Türkiye'de hala arazi ve
toprak fiyatlarının pahalı olduğuna dikkat çeken Ohlms, "Karmaşık
bir yatırım ortamı var. Kısa vadeli kira kontratları da sorun teşkil
ediyor. Türkiye'de çok zengin, çok fakir de var. Bir tarafta bir kişi bir
dolar kazanırken diğer yanda yüzlerce dolar kazanan da var" dedi.
* CarrefourSa Yönetim Kurulu Üyesi Atıl Saryal da yabancı sermayenin Türkiye'de
gelişmesi için kapital ve teknolojiye ihtiyaç olduğunu kaydederek,
"Bizden beklenen ise pazarı oluşturmak. Sabancı Grubu'nun yabancı
ortakları önce büyümeyi sonra karı göze alıyorlar. Yatırım için
ekonomik ortama ve politik riskin durumuna bakıyorlar. Durumları o kadar güçlü
ki politik riski ikinci plana atmışlar. Ancak enflasyon konusu uzun süredir
devam ediyor. Böyle bir ortamda yerli müteşebbis bile yatırım yapmıyor"
diye konuştu.
Mortgage sistemi
Emlak Konut Başkanı Dr. Ali Alp, zirvede gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Mortgage sisteminde başlangıçta öngörülen sistemin 3-10 yıl arasında
olacağını kaydeden Alp, "TOKİ bu konuda bir kredi yönetmeliği çıkardı.
Bundan sonra bankacılık sisteminin ipoteğe dayalı olarak verdiği kredileri
devralarak bir menkul kıymet ihracı yaparak konut finansmanına olanak sağlanacak.
Konunun hukuki alt yapısı oluşturuluyor" dedi.
50 trilyonluk kaynağın nerden sağlanacağı sorusuna ise Alp, "TOKİ'nin
kendi bütçesinden ayırabileceği kaynak, Emlak Konut AŞ'den yaratılan
kaynakların bir kısmını ihraç edilen tahvillerin satın alınmasında
kullanabileceğiz" diye konuştu.
Kredi vadelerinde hayalci olamayacaklarını dile getiren Alp buna gerekçe
olarak mali kurumların topladıkları kaynakların vadelerinin kısa olduğunu,
bu nedenle başlangıçta bu kredilerin vadeleri daha kısa olacağını söyledi.
Dünya
|