"Kent Hafızasının Tanıklarından
Biri Daha Eksiliyor"
"... erken dönem Cumhuriyet yapılarından olduğu,19.04.1996 gün ve
428 sayılı ilke kararlarına göre incelendiği, sözkonusu yapının günümüze
kalmış nadir örneklerden olduğu ve yapı + yol ilişkisi açısından bir dönemin
planlama yaklaşımının göstergesi olduğundan, ayrıca çaprazında bulunan
1062 ada 2 parseldeki tescilli yapıya ( Şimdi ki Mado Pastanesi) ve parseline
bitişik olduğundan bu yapı ile birlikte çevreyi tamamlayıcı niteliği
bulunduğundan özgün hale getirilerek 1062 ada 8 parseldeki yapının tescil
edilmesine.."
Bu alıntı 21.10.1996 tarih 391 nolu, "Körfez Lokantası'na"
evsahipliği yapan "Eşref Özand Evi"ni tescil eden koruma kurulu
kararından. Bugün bu kararı geçersiz kılan ise sahiplerinin 2 katlı
"Eşref Özand Evi" yerine, 8 katlı "Özand Ticaret
Merkezi" yapabilmek için 1997 yılında başlattıkları "hukuki
(!)" süreç. Bu hukuki mücadelenin sonunda kazanan ise, biri sekize
katlayan "Özand Ticaret Merkezi" rantı iken, kaybeden kentimizin oluşması
sürekli engellenen kimliği ve hafızası.
Çoğunu bugün sadece fotoğraflarda görebildiğimiz diğer erken
Cumhuriyet dönemi yapıları gibi bu yapı da, evsahipliğini yaptığı 70 yıllık
Körfez Lokantası ile birlikte, yerine koyulması mümkün olmayan bir şeyleri
alıp götürecek bizden ve biz bir süre sonra yitirdiğimiz bu değerleri de
sadece fotoğraflarda görebileceğiz.
Koruma kurulu kararının bozulma gerekçesi "....içinde bulunduğu yakın
çevre veya taşıdığı özellikler bakımından 'Korunması gerekli Taşınmaz
Kültür Varlığı' tanımına uygun nitelikte olmadığı". Bu alıntı,
yapının döneminin mimari özelliklerini yansıtan bir örnek olmadığı, sıradan
(!) bir yapı olduğu anlamına geliyor. Körfez Lokantası'na ev sahipliği
yapan bu yapının, 70 yıllık sürekliliği ve hafızalarımızdaki yeri bu sıradanlığı
aşmaya yetmiyor, aynı Milka'da, Bulvar Palas'da, Kızılay Binasında, Gölbaşı
Sinemasında yetmediği gibi… Bir yapının kent ve kentliyle olan ilişkisini
doğru değerlendirebilecek hukuki süreçler oluşturabilmek için hafızamızın
ve kimliğimizin daha ne kadarını kurban etmemiz gerekecek?…
Sonuçta "Eşref Özand Evi" için hukuki süreç bitmiş gibi görünüyor
ama su yüzüne çıkmamış pek çok ayrıntı var. Her türlü şüpheye rağmen
fiili süreç her an başlayabilir ve aynı Milka yıkılırken olduğu gibi
apansız ortaya çıkan iş makinaları 2 katlı küçücük bir bina ile
birlikte pek çok şeyi fütursuzca yerle bir edebilir.
Bu duruma karşı yapılabileceklerin içinde bulunmak isteyen herkesi
Mimarlar Odası Ankara Şubesi 10 Mayıs 2002 Cuma günü saat 12:30'da yapının
önünde yapılacak basın açıklamasına davet ediyor. Henüz çok geç
olmayabilir…..
TARİH : 10 Mayıs 2002 Cuma
SAAT : 12.30
YER : Bayındır sok. No: 24 KIZILAY ( Körfez Lokantası önü)
Arkitera
|