reklam

22 Mayıs 2002 Çarşamba
Ana Sayfa
>
Haberler

19 Mayıs'ın kenti...

Geçen pazar günü Mustafa Kemal 'in 1919 'da Anadolu'yla buluşmasını andık... Bu tarihsel kucaklaşmaya ''evsahipliği'' yapan Samsun, haklı olarak yine bu bayramı her yıl çok daha derin bir coşku ve gururla kutluyor.

Örneğin, ''1968'li devrimcilerin'' gerçekleştirdikleri o efsanevi ''bağımsızlık yürüyüşü'' artık yeniden yapılıyor... Bu ülkenin doğa ve kültür değerlerini yağmacılığa karşı korumak isteyen ''çevreciler'' de son yıllarda ''Türkiye'yi talandan koruma'' amaçlı buluşmalarını Samsun'da yapıyorlar... Oradan Anadolu'ya doğru yeni ''Kuvayı Milliye yürüyüşleri'' düzenliyorlar...

Benzer şekilde bugünlerde Tekkeköy kıyılarına göz koyan ''mobil-santral'' saldırısına karşı da Samsun'da oluşturulan ''Sivil Toplum Örgütleri Birlikteliği'' , bu yaşam düşmanı projeyle yine ''19 Mayıs ruhuyla'' mücadele ediyor...

'Ulusal gözbebeğimiz'
Dünyada bu gibi çok özel ve önemli tarihsel olaylara evsahipliği yapmış diğer kentlerin çoğundaki ortak özellik şudur: ''Kendine ayrı bir kimlik katan o büyük olayın anılarını da taşıyan mekânlarla birlikte korunan bir tarihsel doku ve sürdürülen bir kültürel peyzaj...''

Günümüzün Samsun'una baktığımızda ise ''ulusal gözbebeğimizin'' hiç de öyle olmadığını, sanki herhangi bir kentmiş gibi davranarak tarihi kimliğini imar rantının betonlaşmasına kurban ettiğini görüyoruz...

Geçmişe karşı bu duyarsızlık Samsun'da daha 1960'lardan itibaren ve öylesine ''vefasızca'' egemen olmuş ki, düşünün bir kere, ''Mustafa Kemal'in ayak bastığı'' kıyı bile artık ''yok!..''

Önceki yıllarda bir 19 Mayıs ziyaretimizden sonra da yazmıştım... 1963'te liman dolgusu üzerinde kurulan ''19 Mayıs Fuarı'' ile birlikte, ilerleyen yıllarda deniz dolgusu yüzlerce dönüme çıkarılınca, kentin artık ne kıyısı kaldı, ne de ''1919'da karaya çıkılan iskele alanı...''

Ve yine yıllardır o ''bayram yaptığımız'' büyük ayak basmanın ''ilk adım'' anıtındaki törenler, yani Karadeniz'in en gururlu tarihsel günü bile denizini çoktan yitirmiş Samsun'da ''karada'' kutlanıyor...

Valiliğin "aslına uygun" yaptırdığı Bandırma Vapuru' nu ziyaret edenler de "aslı olmayan" bir rıhtımdan gemiye çıkıyorlar...

Amisos 'altta' kaldı...
Samsun'un, İÖ 7. yüzyılda bir Miletos kolonisi olarak kurulmuş antik yerleşme merkezi Amisos da ''bina yığınlarının altında'' kalmış durumda...

19. yüzyılda Samsun'u; ''Kentin görünüşü pek hoş; eski bir Ceneviz Kalesi, birçok güzel yapılı Türk konağı, birkaç taş cami ve hanlar...'' diye yazan Moltke 'nin bu gözlemlerindeki peyzaj çoktan tarihe terk edildi... 1980'lerin doruğa çıkan imar tahribatıyla planlanan ''100. Yıl Bulvarı'' ve çevresindeki rant yapılaşması sonucunda, bu bölgedeki güzelim eski Samsun konaklarından ise galiba ''bir avuç'' ya kaldı, ya kalmadı...

Kentin özgün meydanlarından ''Saathane'' ve çevresindeki bazı tarihi yapıların hiç değilse korunması ve yeniden kültürel yaşama kazandırılması yönündeki kimi yeni çabalar da olmasa Samsun, 21. yüzyılı tümüyle artık ''belleksiz'' yaşayacak...

Böylece bir yandan 19 Mayıs'ları elbette yine kutlarken öbür yandan ''anıları algılanamayan'' bir kent olarak yeni kuşaklara ''tarihsizliğin'' duygusuzluğunu aşılayacak...

Samsun'un işte bu hazin ''sonunu'' da artık görmesi ve bugün coşkuyla kutladığı Kuvayı Milliye ruhunu artık kent kimliğiyle de beslemeye karar vermesi gerekmiyor mu?

Unutulmasın ki Samsun sadece bu kenti yönetenlerin ve onları seçenlerin değil, hepimizindir...

Çünkü, ''19 Mayısımızın'' kentidir...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Mayıs 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05
06 07 08 09 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Cengiz Bektaş  28 Mayıs Salı günü  Diyalog bölümümüze konuk olacak...

 

Cengiz Bektaş hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya, Diyalog'a katılmak için  buraya tıklayın...

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz