TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 10
Yaşında...
23 Mayıs 1992 tarihinde kurulan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 10.
yılını geride bırakmaktadır. Gerek Türkiye ve gerekse Dünya açısından
arihin adımlarının hızlandığı bir konjonktüre rastlayan bu on yıllık süreçte
Çevre Mühendisleri Odası her şeyden önce kamu yararını ve halkın çıkarlarını
gözeten; tarihi, doğal ve kültürel değerlerine sahip çıkan; hem beşeri
hem doğal varlıklarımızın istismarı karşısına akılcı bir merkezi
planlama anlayışını koyan bir çizgi yaratmıştır.
1970' li yıllarda dünya üzerinde insanoğlunun yarattığı beşeri uygarlığının
geride bıraktığı binlerce yılda dünyamızın doğal varlıkları üzerinde
yarattığı tahribatın boyutlarının bilincine varılmasıyla bir mühendislik
disiplini olarak ortaya çıkan Çevre Mühendisliği mesleği ülkemizde de
1980'li yıllarla birlikte gündeme gelmiştir. Ülke ekonomisinin bütünüyle
bir dönüşüm süreci içerisinde olduğu bu yıllarda ülkemizin ilk Çevre Mühendisleri
de yerine getirdikleri görevin kamusal sorumlulukları nedeniyle İnşaat Mühendisleri
Odası'nda bir araya gelmişlerdir. Yaklaşık 10 yıllık bir hazırlık süreci
içerisinde İMO bünyesinde çalışmalarını mesleğin ve meslektaşların
sorunlarının çözümüne odaklayan Çevre Mühendisleri, gerek komisyon çalışmaları
gerekse de örgütlenmeye yönelik çalışmalar yaparak Çevre Mühendislerinin
bir çatı altıda toplanmasını sağlamışlardır. Bu birikimin sonucunda
1986 yılında Çevre Mühendisleri Derneği Kurulmuştur. 4 yılı aşkın bir
süre faaliyet yürüten ÇMD, meslektaşlarımız arası birliktelik ve dayanışmanın
sağlamlaştırılması, örgütlülüğün devamının sağlanması ve asıl
kuruluş amacı olan Çevre Mühendisleri Odası'nın kurulması yönünde yoğun
çalışmalarda bulunmuştur. Çalışmaların başladığı ilk günden bu yana
ülke genelinde çevre konusunda basın, radyo ve televizyon aracılığıyla
kamuoyu yaratılmaya çalışılmıştır.
1980'li yılların başlarından 1990'lı yıllara gelindiğinde bir
yandan meslektaşlarımızın örgütlenmesinde yaşadığımız sürekli
ivme diğer yandan mesleğimiz ile ilgili konularda ülke genelinde uygulandığını
gözlemlediğimiz tutarsız ve yanlış politikalar, bu sürece katkı koyma
konusunda itici güç olmuştur. Bu koşullarda, Türk Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği çatısı altında ÇMO'nun kurulması yönünde adımlar atılmış ve
1991 yılının sonunda yapılan ÇMD Genel Kurulunda alınan karar gereğince
İMO Genel Kurulu'nda ÇMO'nun kurulması talebi gündeme getirilmiştir. İMO
Genel Kurulu'nca olumlu bulunan bu istek TMMOB 32. Olağan Genel Kurulu'nda görüşülmüş
ve 23.05.1992 günü ÇMO'nun kurulması oy birliği ile kabul edilmiştir.
Çevre Mühendisleri Odası 1992 yılında yola koyulduğunda, ülkemizdeki
tablo sorumluluklarımızın önemini ortaya koyar niteliktedir. Öncelikle ülkenin
90'lar dönemecinde içerisine girdiği genel politika süreçleriyle büyük
bir uyum içerisinde yıllarca istismar edilmiş çevre alanı giderek daha
fazla bir talan ve yağma alanı olarak yerli ve yabancı sermayenin hizmetine
sunulmuştur. Bu nedenle çevre sorunlarına ilişkin ciddi bir politika oluşturulmamış,
mevcut yasal karmaşa, çevre örgütlenmesinin güçsüzlüğü, denetim ve
yaptırım eksikliği gibi sorunlar ülkemizi bir ekolojik felaketin eşiğine
getirmiştir.
Bunların yanı sıra, ülkenin az gelişmişliğine bağlı çevre sorunları
zamanla kronik hale gelmiştir. 1997 yılına gelindiğinde dahi Türkiye'nin
alt yapı ve planlama yetersizlikleri çarpıcı boyutlardadır. DİE'nin resmi
verilerine göre;
1. Ülkemiz nüfusunun yüzde 76'sının yaşadığı 3000'den fazla
belediyemizin sadece 43'ü, diğer bir deyişle binde on beşi bir atıksu arıtma
tesisine sahiptir. Bir yılda kentlerimizde oluşan evsel atıksuların ancak yüzde
20'si bu arıtma tesislerinde arıtılabilmektedir.
2. Atıksu oluşumunda yüzde 55'lik bir orana sahip endüstriyel nitelikte atıksuların
sadece yüzde 9'u arıtılmaktadır.
3. Toplam 36 Organize Sanayi Bölgesinden ancak 5'inde (yüzde 14) endüstriyel
atıksu arıtma tesisi mevcuttur.
4. Turizm sektöründe faaliyet gösteren 4459 tesisten yalnızca 848'i (yüzde
19) atıksu arıtma tesisine sahiptir.
5. Ülkemizde her yıl 25 milyon ton çöp oluşmakta ve bunun yalnızca yüzde
5.9'u yönetmeliklere uygun bertaraf edilmektedir.
6. Ülkemizde her yıl 5.5 milyon ton tehlikeli atık oluşmakta ve bunun
yalnızca yüzde 1'i yönetmeliklere uygun bertaraf edilmektedir.
1997'den 2002'ye altyapı çalışmalarında ciddi bir sıçrama yaşanmadığı;
ve istatistiklere veri teşkil eden pek çok arıtma tesisinin gerçekte "ölü"
oldukları da düşünüldüğünde tablonun bugün de aynı hayatiyeti koruduğu
açıkça görülmektedir.
İnşaat Mühendisleri Odası'nda sınırlı olanaklarla yola çıkan Çevre
Mühendisleri Odası bu gün 3 Şube, 12 Temsilciliği ve yaklaşık 2500 üyesi
ile ülke ve toplum yararları doğrultusunda, meslek ilkelerine uygun olarak
faaliyetlerini sürdürmektedir. Meslektaşlar, çevre hizmetlerinin pek çoğundan
sorumlu olan yerel yönetimler ve sanayiye yönelik yapılan mesleki eğitimlerin
yanı sıra, kamuoyunu yakından ilgilendiren Bergama Ovacık Altın İşletmesi,
Çamlıhemşin Dilek-Güroluk HES, Akkuyu Nükleer Santral Projesi, Mobil
Santraller, Kültür ve Tabiat Varlıklarının tahribatı gibi konularda da
halkın doğru bilgilendirilmesi için çalışmalarını sürdüren ÇMO, üyelerinden,
değerli bilim insanlarından ve işbirliği içerisinde olduğu diğer
demokratik kitle örgütlerinden aldığı güçle, bilimin ve halkın yanında
taraf olmaya devam etmektedir.
Arkitera
|