HABİTAT kâğıtta kaldı
Herkes için yeterli konut temin etme ve insan yerleşimlerini daha güvenli,
daha sağlıklı ve yaşanabilir, hakça, sürdürülebilir ve üretken yapma
hedeflerinin onaylandığı BM İnsan Yerleşimleri Konferansı HABİTAT II İstanbul
Zirvesi'nin üzerinden 6 yıl geçti. Türkiye, onayladığı kararların arkasında
durmadı.
Sivil toplum örgütleri ve merkezi yönetim arasında öngörülen
koordinasyon sağlanamadı. Sorunların çözümü için adım atılmadı. Türkiye
hâlâ gecekondulaşma, insan hakları, trafik gibi sorunlarına çözüm arıyor.
6 yıl önce İstanbul'da gerçekleştirilen HABİTAT II'yi gazetemize değerlendiren
Yiğit Gülöksüz, ''HABİTAT'la başlayan hareket istenildiği kadar verimli
olmadı" dedi.
Dönemin Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Yiğit Gülöks üz , HABİTAT
II toplantılarından sonra yayımlanan ''İstanbul Deklarasyonu'' ndaki
vaatlerin çok azının yerine getirildiğini söyledi. Yiğit Gülöksüz, söz
konusu dönemde yaklaşık
100 milyon dolar harcama yapıldığını, bunun yaklaşık 40 milyon dolarının
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nin yapımı için harcandığını, geriye kalan
60 milyon doların da büyük ölçüde sponsorluklar aracılığıyla kullanıldığını,
bütçeden fazla para çıkmadığını belirtti. 6 yıl önce İstanbul'da gerçekleştirilen
HABİTAT II'yi gazetemize değerlendiren Gülöksüz, ''HABİTAT'la başlayan
hareket istenildiği kadar ver imli olmadı. Devletler ve hükümetler adına
verilen taahhütler yerine getirilmedi. Bu taahhütler yazılı ve basılıdır.
Bunların çok azı yerine getirilebilmiştir'' dedi.
6 yıl önce...
HABİTAT II zirvesinde Türkiye ile ilgili yapılan durum tespitinde ''hava
kirliliği, gürültü kirliliği, kente temiz su sağlanması, atık su arıtılması
ve yönetimi, katı atıklar ve çözümü, su kirliliği, evcil hayvan sorunları,
kaçak yapılaşma, doğal ve kültürel değerlerin korunması, yaşam
kalitesinin yükseltilmesi, trafik, yeşil alanların korunması ve arttırılması,
kadın sorunları, gençlik sorunları, özürlülerin sorunları, uyuşturucu
ile mücadele, enerji, ısınma'' konularına dikkat çekilmişti. Çözümün
gerçekleşebilmesi için de merkezi idare, yerel yönetimler, meslek örgütleri,
akademisyenler, parlamenterler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları
''ortaklık'' kavramı içinde olması kararı alınmıştı.
Cumhuriyet
|