reklam

17 Haziran 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Türkiye'deki Polonya

Polonezköy çevresindeki ormanların 'Tabiat Parkı' ilan edilmesi, yapılaşmanın önüne geçmiş. Ancak Polonezköylüler, köyün de tabiat parkı kapsamına alınması kararını, evlerinde ya da otellerinde en küçük bir onarım için bile izin alamadıkları için 'yanlış uygulama' olarak değerlendiriyorlar.

Kendilerini ''Bizler özgürlük savaşçılarının torunlarıyız'' diye anlatan Polonezköylüler, dedelerinin 160 yıl önce kurdukları köyü, İstanbul'un ''gizli cenneti'' olarak korumayı başarmışlar. Polonezköy çevresindeki ormanların ''Tabiat Parkı'' olarak ilan edilmesi, yapılaşmanın önüne geçmiş. Ancak Polonezköylüler, köyün de tabiat parkı kapsamına alınması kararını, evlerinde ya da otellerinde en küçük bir onarım için bile izin alamadıkları için ''yanlış uygulama'' olarak değerlendiriyorlar.

Çevredeki taş ocaklarından gidip gelen kamyonların köyün tam ortasından geçişi, Polonezköy cennetine sığınmış olanların kâbusu haline gelmiş. Ağaçlar, çiçekler arasında duyulan tek ses kuş cıvıltısıyken birdenbire toz duman bulutu arasında geçen ağır tonajlı kamyonlar, Polonezköylüleri yüzü acılı bir ifadeye bürüyor. Cennetin kent kaçkını sığınmacıları ise ''dehşete'' düşüyor.

Polonezköy'ün tarihi, yurtlarını işgal edenlerden kaçan göçmenlerin öyküsüdür. Polonyalı bağımsızlıkçılar bir daha dönmediler ve Türkiye'de kendi Polonya'larını kurdular. 1840'ların başında Polonya devletinin Rusya, Prusya ve Avusturya tarafından bölünerek işgal edilmesi üzerine sürgündeki hükümetin başkanı olan Prens Adam Czartoryski , bağımsızlık için Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte Ruslara karşı savaşmayı planlamıştı. Prens Adam, 1841 yılında İstanbul'da Polonya Temsilciliği'ni kurdu ve başına Polonyalı ünlü yazar Michal Czajkowski 'yi tayin etti. Daha sonra İslam dinine geçen Czajkowski, Mehmet Sadık Paşa unvanını aldı. Sadık Paşa, 5000 dönüm büyüklüğündeki Beykoz sırtlarındaki toprakları Lazarist papazlardan kiraladı. Köyün adı Prens'in adından esinlenilerek 19 Mart 1842'de dini bir törenle Adampol olarak adlandırıldı. 1856 Kırım Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yanında Çarlık Rusyası'na karşı savaşanlar arasında Polonyalı iki tümen de vardı. Kırım Savaşı'nın ardından Polonezköy'e gelenler arasında Nâzım Hikmet 'in dedesi Mustafa Celalettin Paşa da vardı.

Polonezköy'de önce iki yıldır muhtarlık yapan Antoni Vilkoşevki 'yi ve 160. yıl etkinlikleri için ''arı'' gibi çalışan ve Polonya'dan ''gelin'' gelen Barbara Ohotski 'yi ziyaret ediyoruz. Köyde ortak işler paylaştırılıyor, herkes köyün bir sorunu konusunda uzman oluyor. Amcasından kalan evi restoran olarak işleten ve dördüncü kuşak göçmen Antoni Dohoda köyün çevre ve yasal konularının uzmanı. ''Burası bir savaş alanıydı'' diye kendisine anlatılanları aktarıyor: ''Köyün yanında Bağdat demiryolunda çalışanların yaşadığı Alman köyü ve Boşnak köyü. Onlar daha sonra buraları terk etti. Her ulustan asker kaçağı da buralardaydı. 1900'lerde pansiyonculuk başladı. İstanbul'un hatta Türkiye'nin ilk pansiyonculuğu burada başladı.''

Polonezköy'de 20 pansiyon ve ünlü bir zayıflama kliniği bulunuyor. Köyde yaşayan 500 kişiden sadece 90 kişi Polonya kökenli.
Cumhuriyet

 

Haziran 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz