reklam

20 Haziran 2002 Perşembe
Ana Sayfa
>
Haberler

Mezar evlerin anlattıkları

Mezar evlerin anlattıklarıÇatalhöyük evleri, 9 bin yıl önceki sakinleri hakkında beşikten mezara ipuçlarıyla dolu. Barınak, kiler hatta mezar olan evler, Anadolu'da 9 bin yıl önce kadın ve erkeğin eşit olduğunu gösteriyor

Neolitik (Yenitaş) çağının en büyük yerleşim merkezinde, 9 bin yıl aradan sonra, yeniden taş taş üzerine kondu: Konya'nın Çumra ilçesi sınırları içinde kalan Çatalhöyük'te, sadece binlerce yıl öncesinin teknik olanakları kullanılarak bir Çatalhöyük evi yapıldı.

Höyükte kazı yapan arkeologlar, "Ev yapılana dek penceresiz Çatalhöyük evlerinin karanlık olacağını düşünüyorduk. Oysa iç duvarda kullanılan beyaz boya ve tavandaki giriş sayesinde içinin gayet aydınlık olduğunu gördük" dedi.
Konya'da 40-50 yıl öncesine dek yapılan kerpiç evlere çok benzeyen 'deneysel Çatalhöyük evi' biri büyük iki odadan oluşuyor. Evin geniş odasında arpa, nohut, buğday pişirmek ve ısınmak için kullanılan bir ocak yer alıyor.

Cam ve kumaşın beşiği
Avcılıktan tarıma ve kentleşmeye geçişin en önemli dönemeçlerinden biri ve bilinen en eski insan yerleşim merkezi olan Çatalhöyük, pek çok uzmana göre cam ve kumaşın üretildiği ilk yer.
Çatalhöyük'te binlerce yıl boyunca evler çöken evlerin üzerine yapıldığı için kimi zaman üst üste 15 ev kalıntısıyla karşılaşan arkeologlar, bugüne dek 10 evi gün ışığına çıkarılabilmiş. Oysa bölgede iki ayrı höyükte 5-6 bin civarında ev bulunduğu ve bu evlerde 20 bin kişinin yaşadığı sanılıyor.
Çatalhöyük'ün sakinleri ölülerini evlerinin tabanına, divan olarak kullandıkları bölümlerin altına gömdükleri için kazılar sırasında koca bir sülaleye ait iskeletler de çıkarılıyor. İskeletler, Anadolu'daki kadın-erkek eşitliğinin kanıtı.
Hayatta ve ölümde eşitlik 1993'ten beri bölgede olan kazı ekibinin başı Ian Hodder, "İskeletlerdeki azot ve karbon izotoplarını inceledik. İnsanlar daha çok etle beslenmişler. Ancak etin yanı sıra bitki, sebze de yiyorlarmış. Eğer burada anaerkil bir uygarlık veya erkek egemen bir toplum olsaydı, kadınların beslenmesi farklı olurdu. Ancak beslenmeleri aynı... Aynı besinleri aldıkları, aynı işlerde çalıştıkları, aynı biçimde gömüldükleri anlaşılıyor. Çatalhöyük'te 9 bin yıl önce günümüzden çok daha ileri bir kadın-erkek eşitliği vardı" diyor.
Çatalhöyük'ün aynı dönemde Anadolu'da kurulan diğer yerleşim merkezlerinden bir diğer farkı da hiyerarşik olmaması. Hodder, bu durumu "Diğer merkezlerde toplumdaki hiyerarşi gereği merkezi bir bina bulunuyordu. Çatalhöyük'te yaptığımız yüzey araştırmalarında herhangi bir merkezi binaya rastlamadık. Bu eşitlikçi bir toplum olduğuna ilişkin göstergelerden biridir" diye açıklıyor..'
Radikal

 

Haziran 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz