Mezar evlerin anlattıkları
Çatalhöyük
evleri, 9 bin yıl önceki sakinleri hakkında beşikten mezara ipuçlarıyla
dolu. Barınak, kiler hatta mezar olan evler, Anadolu'da 9 bin yıl önce kadın
ve erkeğin eşit olduğunu gösteriyor
Neolitik (Yenitaş) çağının en büyük yerleşim merkezinde, 9 bin yıl
aradan sonra, yeniden taş taş üzerine kondu: Konya'nın Çumra ilçesi sınırları
içinde kalan Çatalhöyük'te, sadece binlerce yıl öncesinin teknik olanakları
kullanılarak bir Çatalhöyük evi yapıldı.
Höyükte kazı yapan arkeologlar, "Ev yapılana dek penceresiz Çatalhöyük
evlerinin karanlık olacağını düşünüyorduk. Oysa iç duvarda kullanılan
beyaz boya ve tavandaki giriş sayesinde içinin gayet aydınlık olduğunu gördük"
dedi.
Konya'da 40-50 yıl öncesine dek yapılan kerpiç evlere çok benzeyen
'deneysel Çatalhöyük evi' biri büyük iki odadan oluşuyor. Evin geniş odasında
arpa, nohut, buğday pişirmek ve ısınmak için kullanılan bir ocak yer alıyor.
Cam ve kumaşın beşiği
Avcılıktan tarıma ve kentleşmeye geçişin en önemli dönemeçlerinden biri
ve bilinen en eski insan yerleşim merkezi olan Çatalhöyük, pek çok uzmana göre
cam ve kumaşın üretildiği ilk yer.
Çatalhöyük'te binlerce yıl boyunca evler çöken evlerin üzerine yapıldığı
için kimi zaman üst üste 15 ev kalıntısıyla karşılaşan arkeologlar, bugüne
dek 10 evi gün ışığına çıkarılabilmiş. Oysa bölgede iki ayrı höyükte
5-6 bin civarında ev bulunduğu ve bu evlerde 20 bin kişinin yaşadığı sanılıyor.
Çatalhöyük'ün sakinleri ölülerini evlerinin tabanına, divan olarak
kullandıkları bölümlerin altına gömdükleri için kazılar sırasında
koca bir sülaleye ait iskeletler de çıkarılıyor. İskeletler, Anadolu'daki
kadın-erkek eşitliğinin kanıtı.
Hayatta ve ölümde eşitlik 1993'ten beri bölgede olan kazı ekibinin başı
Ian Hodder, "İskeletlerdeki azot ve karbon izotoplarını inceledik. İnsanlar
daha çok etle beslenmişler. Ancak etin yanı sıra bitki, sebze de yiyorlarmış.
Eğer burada anaerkil bir uygarlık veya erkek egemen bir toplum olsaydı, kadınların
beslenmesi farklı olurdu. Ancak beslenmeleri aynı... Aynı besinleri aldıkları,
aynı işlerde çalıştıkları, aynı biçimde gömüldükleri anlaşılıyor.
Çatalhöyük'te 9 bin yıl önce günümüzden çok daha ileri bir kadın-erkek
eşitliği vardı" diyor.
Çatalhöyük'ün aynı dönemde Anadolu'da kurulan diğer yerleşim
merkezlerinden bir diğer farkı da hiyerarşik olmaması. Hodder, bu durumu
"Diğer merkezlerde toplumdaki hiyerarşi gereği merkezi bir bina
bulunuyordu. Çatalhöyük'te yaptığımız yüzey araştırmalarında herhangi
bir merkezi binaya rastlamadık. Bu eşitlikçi bir toplum olduğuna ilişkin göstergelerden
biridir" diye açıklıyor..'
Radikal
|