Sakarya’da 6 bin dönüm arazi
mera olmaktan çıktı
Çadırkentlerde oturanların prefabrik konutlara nakledilmesinden sonra boş
kalan çadırkent arazilerinde tonlarca mıcır, kum ve beton kaldı. Hayvancılık
için oldukça hayati öneme sahip olan mera arazilerini geri kazanmak için hiçbir
çalışma yapılmıyor.
17 Ağustos depremi sonrasında afetzedelerin barındırılması amacıyla çadırkent
ve prefabrik konutların kurulduğu alanların büyük çoğunluğunun mera
arazisi olması sebebiyle Sakarya’da 6 bin dönüm arazinin, mera özelliğini
kaybettiği bildirildi.
Prefabrik konutların yapılmasıyla mera arazisi üzerinde bulunan ve boşaltılan
çadırkentlerin yerleri ise öylece bırakıldı. Yeniden kazanım çalışması
yapılmayan araziler tonlarca mıcır, kum ve beton altında kayboldu. Hayvancılık
için oldukça hayati öneme sahip olan meraların maksat dışında kullanılması
ve geri kazanılması için hiçbir çalışma yapılmaması önemli bir kayıp
olarak değerlendiriliyor. Konut açığı sebebiyle mera arazisi üzerine
kurulan ve halen insanların bir kısmının yaşamını sürdürdüğü
prefabriklerin uzun bir süre kaldırılamayacak olması da meraların gözden
çıkarıldığı düşüncesine yol açtı.
Adapazarı Ziraat Odası Başkanı Hikmet Karabayır, yaptığı açıklamada,
mera arazilerinin tarım ve hayvancılık açısından son derece hayati öneme
sahip olduğunu belirterek, mera arazilerinin amacı dışında kullanıldığını
söyledi. Depremden sonra çadır ve prefabriklerin mera arazileri üzerine
kurulmasının ‘yanlış bir tercih’ olduğunu vurgulayan Karabayır,
kendilerinin o gün uyarıda bulunduklarını; ancak depremin verdiği duygusallık
ve acelecilikle bu uyarılarının değerlendirilmediğini kaydetti.
Mera arazilerinin 1,5 metre kazılarak taş, mıcır ve beton döküldüğünü
ve kazılan toprağın da sağa sola gelişigüzel döküldüğünü ifade eden
Karabayır şöyle konuştu:
“Prefabrikler kaldırılsa, dökülen dolgu malzemeleri alınsa bile bu kez
aynı yerlere toprak bulma sıkıntısı ortaya çıkacak. Bilinçsiz ve şuursuzca
yapılan bu çalışmaların zararı prefabrik konutların bedellerinden daha ağır
olacak. Halbuki Serdivan yerleşim bölgesi tepelerinin bazı alanları
prefabrikler için uygundu. Arazi eğimli olduğu için de bu kadar altyapı çalışmasına
gerek kalmazdı.”
Avrupa’da ve diğer ülkelerde mera arazilerine büyük değer verildiğini
dile getiren Karabayır “Ben gittim, gördüm. Mera arazilerinin içinde bir
tane çalı bitkisine rastlayamazsınız. Tertemiz ve güzel bir şekilde
korunuyor. Bizde ise mera arazilerinin bir tek sahibi olmaması bakımından bugün
meralar çalılık durumuna gelmiş. Milli Emlak Müdürlüğü mera arazilerine
bakmak şöyle dursun, mera arazisi vasfını bile koruyamıyor. Bu araziler köylülere
verilmelidir. Bari kalan mera arazilerini kurtaralım.” dedi.
Zaman
|