Gemile Koyu kurumaya
terk edildi
Bilimadamlarının
“Milyonda bir yakalanacak bir şans” olarak tanımladıkları, Gemile
Vadisi, doğal SİT alanı olmasına rağmen kurumaya terk edildi.
Vadideki şelalelerin suyunun köye yönlendirilmesi yüzünden bölgede AB çevre
mevzuatı ile de koruma altına alınmış bulunan bazı bitki ve canlı türleri
yokoluyor.
Akdeniz ekosisteminin eşsiz bir temsilcisi özelliğini
taşıyan Fethiye’nin Faralya bölgesindeki Gemile Koyu ve Yediburunlar’ın
başına kadar geniş çevresi, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu tarafından 1. derece SİT alanı ilan edildi. Ancak bu özel bölgede bu
yönde verilmiş mahkeme kararına rağmen, Gemile Vadisi içlerindeki Aladere
Şelalaleri’nin suyu, uzunca bir süredir Faralya köyüne alındığı için,
şelaleler ve vadi tamamen kuruma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.
Gemile Koyu’nda 1997 yılında inşa edilen ruhsatsız 15 binadan oluşan
turistik tesis ise geçen yıl alınan yıkım kararına rağmen yıkılmıyor.
Bölgeyi yakından tanıyan çevreciler, Muğla Valiliği’nin, Aladere Şelaleleri’nin
kaynağına inşa edilen su haznesini ve koydaki ruhsatsız binaları ivedilikle
yıktırarak, molozları köy dışına taşıtmasını, Gemile Vadisi’ne döşenen
su borularını söktürmesini istiyorlar. Acil önlem alınmadığı takdirde
Koy, ikinci “susuz yaz”ını yaşayacak, böylece yokolmaya başlayan bazı
bitki ve hayvan türleri ile Türkiye’nin tarafı olduğu Avrupa Birliği’nin
“Yaban Hayatını ve Yaşama Alanlarını Koruma Sözleşmesi” de ihlal
edilmiş olacak.
Gemile Vadisi
Yapılan bilimsel çalışmalara göre, bu yörede yetişen 220 değişik türden
16’sı (yalnızca bu yörede yetişen) “endemik” bitki ve pek çoğunun tıbbi
aromatik özellikleri var. Bölge sahip olduğu doğal ve tarihsel değerleriyle
bilimsel araştırmalara da sürekli ışık tutuyor.
Türkiye’nin de taraf olduğu “Avrupa’nın Yaban Hayatını ve Yaşama
Alanlarını Koruma Sözleşmesi”nin “Kesin Koruma Altına Alınmış
Bitkiler Listesi”nde yer alan bir tür orkide cinsi (Ophhyris argolica
Flyeischm) ve “Kesin Koruma Altına Alınmış Hayvanlar Listesi”nde yer
alan Yaban Keçisi (Capra aegagrus), Oklu Kirpi (Hystrix cristata) bu yörede,
Akdeniz Foku (Monachus monachus), Karet Kaplumbağası (Caretta caretta) bu kıyılarda
yaşamakta.
Milyonda birlik bir şans
Oxford, Cambridge, ve “Open University” öğretim üyesi Jeolist, Prof. Dr.
Jill Eyers ise “Gemile’nin Jeolojik Tarihi” raporunda alanın doğal
zenginliği konusunda aşağıdaki sonuca varıyor:
“Gemile Koyu’nun yapısı Türkiye peyzajında ender görülen bir şekil
olup, bir dizi özelliğin uygun biçimde bir araya gelmesini gerektirir ki, bu
oluşum ‘tek’ kelimeyle milyonda bir yakalanabilecek bir şanstır. Bölgenin
bir parçası olan koyun peridotit ve diğer kaya tipleri, akarsu ve deniz ile
çevrelenmiş bu konumu bitki ve hayvan türlerinin diğer bölgelere göç
etmesini engelledi. Holosen dönemini izleyen dönemde Boğazda yaşayan bitki
ve hayvan türleri komşu bölgelerden ayrılmaya başladı. Bu türlerin çoğu
şimdi sadece bu bölgeye özgü olup, yaşam alanları bu küçük coğrafyayla
sınırlıdır. Bunlar gibi endemik topluluklar evrimin dönemeç noktalarıdır
ve kuvvetle inanıyorum ki, üzerlerinde yapılacak araştırmalar birçok önemli
bilimsel bulgulara ve sürprizlere yol açacaktır.”
Ntvmsnbc
|