reklam

13 Temmuz 2002 Cumartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Avrupa yolu, Beşiktaş çarşısından geçer...

Sanıyoruz ki, şunları yaparsak, Avrupalı hemen kapıyı açacak; buyur edecek...
Avrupalı olmanın bin şartı var, öyle idamı kaldırdım, Kürtçe yayına izin verdim, Kıbrıs’ın da eti sizin kemiği benim diyerek Avrupalı olacağız diyorsanız avuçlarınızı yalarsınız...
Öyle "Avrupa’nın yolu Diyarbakır’dan geçer" demekle de Avrupalı olunmaz.

Peki Avrupalı nasıl olunacak?
Bu trafikle, bu şehircilikle, bu kaçak inşaatla, bu pislikle, sokaklarda çöp karıştıran insanlarla, milyonlarca işsizle Avrupalı olunmaz, Avrupalı seni almaz...

Bazıları sanıyorlar ki, Avrupalı olduk mu, hemen "Euro"’lar yağacak, sınır kapıları açılacak, herkese iş, herkese aş, hem de bir anda...
Ba hayalden vazgeçin!

En büyük şehrinin, en büyük çarşılarından birini altı aydan beri savaşta bombalanmış hale getirip, öyle bırakan bir kafayı Avrupa içeri sokmaz.
Evet, Beşiktaş çarşısı altı aydan beri, bombardıman edilmiş halde duruyor. Her gün oradan binlerce insan geçiyor, binlerce insan alışveriş ediyor, yüzlerce esnaf dükkan açıp kapıyor, gidin hallerini görün, kışın çamur deryası yazın toz fırtınası...

Başlangıça kimse itiraz edemezdi, Beşiktaş’ın, bin yıllık lağım boruları değiştirilecekti, buna kim itiraz edebilirdi ki!
Bütün çarşı kazıldı, koca koca borular döşendi, herkes burnundan solusa da katlandı...

Sonra kazılan yerler kapatıldı, herkes, tam rahatladık, derken kazı tekrar başladı, bu defa telefon kablosu döşeniyordu, o bitecek arkadan doğalgaz gelecek, arkadan da aklınıza ne gelirse...
Neden, hepsi bir arada olmuyor?
Çünkü her işin müteahhit firması ayrı, herkes kendisine göre kazıyor.
Bir de levha var:
"Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz!"
O çamura bulanmış, toza boğulmuş insan, bunu okuyunca "Özrün başında paralansın!" demez de ne der?

Haaa bir levha daha var, şehrin her yerine asıyorlar:
"Büyükşehir Belediyesi çalışıyor!"
Gidin de, çalışmayı Beşiktaş çarşısında görün...
Avrupa’nın yolu, sadece Diyarbakır’dan değil, Beşiktaş’tan da geçer.
Hani, mahallenin azgın delikanlısına, büyükleri nasihat edermiş:
"Sen bu kafayla gidersen askere
Zor alırsın tezkere!"
Biraz değiştirelim:
"Sen gidersen, bu kafayla
Zor girersin Avrupa’ya!"

Hürriyet - Hasan Pulur

 

Temmuz 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz