reklam

31 Temmuz 2002 Çarşamba
Ana Sayfa
>
Haberler

Güvenli konut herkesin hakkı

Deprem bölgesinde ve İstanbul'da yürütülecek kampanya kapsamında yurttaşlar, ''devleti, vatandaşların güvenli konutlarda yaşayabilmesi'' için yükümlü kılan anayasanın 56'ıncı ve 57'inci maddeleri hakkında bilgilendirilecek.

Depremzede Dernekleri Koordinasyon Kurulu, deprem bölgesinde yaşanan konut sorunlarına dikkat çekmek amacıyla ''Güvenli Konutta Yaşama Hakkı Kampanyası'' başlattı. Kampanya kapsamında yurttaşlar, afişler, el ilanları, bildirilerle, devletin güvence altına aldığı güvenli konutta yaşam hakkı konusunda bilinçlendirilecek.

Adapazarı, Yalova, Karamürsel ve Avcılar'da 17 Ağustos depreminden sonra kurulan depremzede derneklerinden oluşan koordinasyon kurulu, 3 yıldır hâlâ çözülemeyen konut sorununu bir kez daha gündeme getiriyor. ''Güvenli Konutta Yaşama Hakkı Kampanyası'' ile orta hasarlı binalar, prefabriklerde yaşayanlar, kiracılar ve kalıcı konut sorunlarının çözümü için resmi kurumlar harekete geçmeye çağrılıyor. Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Özgür Ergün , anayasanın 56'ıncı ve 57'inci maddelerinin devleti, yurttaşların güvenli konutlarda yaşayabilmesi için yükümlü kıldığını anımsatarak kampanya kapsamında yurttaşlara bu haklarını kullanma çağrısı yapılacağını anlattı.

İstanbul'a öncelik
Kampanyanın deprem bölgesinde ve İstanbul'da iki aşamalı olarak yürütüleceğini belirten Ergün, ''İstanbul'da risk açısından öncelik sırası belirlenmeli. Buna göre devlet yurttaşlara uzun vadeli ve düşük faizli 'Yapı Onarım ve Güçlendirme Kredisi' vermeli'' dedi.

Özgür Ergün, Adapazarı'ndaki prefabriklerin birkaç ay içinde boşaltılacağını ifade ederek buradan çıkanların gidecek yerleri olmadığını söyledi. Devletin prefabrikleri ''yük'' olarak gördüğünü anlatan Ergün, ''Devlet, deprem rantı oluşturmaya çalışıyor. Prefabriklerden kira almak ya da metrekaresini 2 milyon liradan kamulaştırdığı araziyi metrekaresi 50 milyon liradan üzerinde yaşayanlara satmak istiyor'' diye konuştu.

30 bin konut açığı
Özgür Ergün, deprem bölgesindeki kiracıların hak sahibi olarak görülmediğini, depremden önce evi olan 8 bin 700 kişinin 2 bin 300'ünün evinin yapıldığını ancak bölgede hâlâ 30 bin konut açığı bulunduğunu söyledi.

''Orta hasarlı'' tanımının da bilimsel olmadığını dile getiren Ergün, ''Bu kavram ara çözüm olarak kullanıldı. 18 bin kişiye ev vermemek için binaların onarılıp oturulabileceği söylendi. Onaranlar bile güvenip bu evlerde oturmuyor, kiraya veriyorlar. Orta hasarlı binalar da yıkılmalı'' dedi.

Yeni yapılacak binalarda 2 kata kadar izin verildiğini anlatan Ergün, az katlı yeni binaların hâlâ yıkılmamış, hasarlı yüksek binalarla yan yana olduğunu, bu binaların da yeni imar planına uygun hale getirilmesi gerektiğini belirtti.
Cumhuriyet

 

Temmuz 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz