En tehlikeli bölge
Körfez Belediye Başkanı Erhan Yenilmez, 110 bin nüfuslu ilçede büyük
bir risk altında yaşadıklarını söyledi. Yenilmez, “ Körfez’de TÜPRAŞ’ın
dışında başta İpragaz, Totalgaz, Aygaz, Milangaz, Ocakgaz, Petgaz, Habaş,
Opet, Alevgaz, Milgaz, Ergaz, Mutfakgaz, Güneygaz, Bizimgaz olmak üzere irili
ufaklı birçok petrokimya, LPG depolama ve dolum tesisi bulunuyor. Yerleşim
birimleriyle içiçe girmiş böyle bir durum dünyanın hiçbir yerinde
yoktur.Patlamaya ve yangın riskine maruz kalan bölgeler arasında dünyanın
en tehlikeli yeri Körfez ilçesidir. 17 Ağustos’ta TÜPRAŞ, 28 Temmuz’da
da Akçagaz’daki yangında bunu bir kez daha yaşadık” dedi.
Yenilmez, ilçedeki tehlikeyi bilimsel raporlarla tesbit ettirdiklerini de söyleyerek,
“İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda ilçemizin
deprem, yanıcı, patlayıcı ürün imal eden sanayi tesisleri yönünden dünyanın
en riskli bölgesi olduğu belirtilerek, Körfez ilçesinin sanayi tesislerinden
uzak, zemini sağlam bölgelere nakledilmesi belirtilmişti. Üniversite tarafından
hazırlanan raporları başta hükümet olmak üzere ilgili tüm birimlere
vermemize rağmen kimse bu konuda en ufak bir çalışma içinde olmadı. Yaklaşık
bir yıl önce hazırlattığımız bu rapor da göstermektedir ki, Körfez ilçesini
zaman geçirmeden Kuzey tarafa, İlimtepe’nin bulunduğu zemini sağlam
yerlere taşımak zorundayız. Bu konuda geç kaldıkça ağır bedeller ödemeyle
karşı karşıya kalacağız.
1. derecede deprem bölgesinde yer alan ve patlamaya hazır onlarca sanayi
kuruluşunun bulunduğu ilçemizde can ve mal kayıpları artmadan ciddi adımların
atılması için zaman geldi de geçiyor” diye konuştu.Son Akçagaz’daki
yangın ve patlamayla gündeme gelen Körfez ilçesinde faaliyet gösteren 20
LPG dolum tesisinin 14’ünün ruhsatsız olduğu ortaya çıktı. Kaçak dolum
tesisleri arasında, binlerce insana korku dolu saatler yaşatan Akçagaz’ın
da bulunduğu öğrenildi. TÜPRAŞ’ın çevresinde kümeleşen 20 dolum
tesisinden 8’inin Gayri Sıhhi Müessese İşletme Ruhsatı almak için başvuru
yaptığı, 6’sının ise başvuruda bile bulunmadığı anlaşılırken, bu
konuda yetkililerin yıllardır nasıl sessiz kaldıkları merak konusu oldu.
Türkiye
|