'Yol'suz Olimpiyat Stadı'nın
yer seçimiyle ilgili yapılan eleştiriler dikkate alınmadı
Sorun 'plan'sızlık
Olimpiyat Stadı için "imar kurallarına aykırı" yer seçiminin ardında,
aynı bölgedeki imara kapalı arazilerin ''değerlendirilmesi'' ve arsa-arazi
spekülasyonu var... Bundan kimler ''rant'' sağladıysa ''yolsuzluğun'' baş
sorumlusu da onlardır.
Yıl 1995... İstanbul'un Ataköy semtindeki
''Olimpiyat Evi'' nde sadece Türkiye'nin değil, Ortadoğu ve Balkanlar'ın
''en büyük'' ve ''en modern'' stadı olacağı söylenen ''Atatürk Olimpiyat
Stadı'' nın projesi tanıtılıyor.
Toplantıda öylesine göz kamaştırıcı bir
sunuş yapılıyor ki bu stadın öncelikle ''yer seçiminin'' hatalı olduğu yönündeki
''eleştirimizi'' dile getirmekten çekiniyoruz. Çünkü bu projeye ''olumsuz''
bir şeyler söylemek, ''olimpiyat adaylığına'' da destek vermemek şeklinde
yorumlanıyor; neredeyse ''vatan hainliği'' ile eş tutuluyor... Buna rağmen
''Mimarlar Odası geleneklerinden'' ödün vermiyoruz ve bir pundunu yakalayıp
görüşümüzü söylüyoruz: ''Stadın yer seçimi, İstanbul'un Nâzım Plan
ilkeleri ve ulaşım master planı dikkate alınmadan yapılmıştır... Bu stadın
kentle entegrasyonu hem çok zor, hem de çok paralı olacaktır...''
Nitekim ertesi gün ''bütün medyamız'' ,
Olimpiyat Komitesi'ni ve stat projesini ''Türk'ün gücü'' sloganlarını da
ekleyerek göklere çıkartırken Cumhuriyet dışında hiçbir gazetede bu eleştirimiz
yer almıyor...
Hatta kimi ''her şeyi bilen'' popüler köşe
yazarlarımız stada övgü düzerken Mimarlar Odası'na ''çatmaktan'' da geri
kalmıyorlar...
Diyorlar ki: ''Alternatif söylemeden, yine
sadece eleştiriyorlar... Bunlar adam olmazlar...''
Oysa ''alternatif'' bellidir... İstanbul'da 80.000 kişilik bir stadın nereye
ve nasıl yapılması gerektiğine, ''Olimpiyat Komitesi'' ve ''belediye siyasetçileri''
değil, kentin ''nâzım imar planlaması'' uzmanları karar vermelidir... Şimdi
gazetelere baktığımda, 7 yıl önceki uyarıları kulak arkası eden, son 5 yıllık
inşaat süresi boyunca da benzer eleştirilere tek satır bile yer vermeyen
medyanın, ''yolu olmayan stat'' diye ayağa kalkmış olmasına sadece gülebiliyorum...
Dahasını anımsatayım...
Önceki yıl Cumhuriyet gazetesinde, bu stadın aynı zamanda ''mağaralar üzerinde''
yapıldığını yazmış ve kanıtlamıştık...
İçi beton enjekte edilerek ve köpükle
doldurularak haritadan silinen mağaraların ise aynı bölgedeki ünlü ''Yarımburgaz
Mağaraları'' gibi on binlerce yıl öncesinin ''ilk insan yaşamına ait
izleri'' taşıma olasılığının bulunduğunu belirtmiştik... Cumhuriyet'in
bu uyarısı da dikkate alınmadığı gibi, aynı ''medyada'' yine alay konusu
yapıldı... Stadın yer seçimindeki ''plansızlıktan'' kaynaklanan bu
''riskin'' gündeme getirilmesi, olimpiyat adaylığına karşı yine ''ihanet''
olarak adlandırıldı...
Evet... Şimdi herkes, Galatasaray - Olympiakos
maçının yapıldığı gece ''yol ve ulaşım sorununu'' yaşayarak gördükten
sonra ''isyan'' etmiş durumda... Hem tüm ilgililer ve sorumlular, ''Yol bizim
işimiz değil'' diyerek suçu birbirlerinin üzerine atıyor...
Oysa bu gibi düğümlerin ve açmazların ''yaşanmadan''
önce görülebilmesinin tek bir bilimsel yöntemi var; onun da adı
''planlama'' ...
Siyasetçiler, bürokratlar ve ''kamuoyu'' ise
Atatürk 'ün planlama ilkelerinin de terk edildiği 50 yıl önceki o ünlü,
''Plan yerine pilav isteriz'' sloganının hâlâ peşinde gittikleri için, adı
''Atatürk'' olan stat ''ulaşım fiyaskosuyla'' ve plansız olarak açılıyor...
İmardaki 'yol'suzluk...
Peki, bu plansızlıkta böylesine ''diretilmesinin'' ardındaki beklentiler
nelerdir?..
Bu sorunun yanıtı için; ''Olimpiyat Stadı için seçilen yerdeki arazilerde
son 7 yılda yaşanan el değiştirmeler ve alım satım ilişkilerine'' bakmak
yeterli olacak... Görülecek ki bu ''yol'' suzluğun altında da tarihin en büyük
''imar yolsuzlukları'' ve ''arazi spekülasyonu'' yatıyor... Planlama, işte
buna engel olacağı için dışlanıyor...
Cumhuriyet - Oktay
Ekinci
|