reklam

07 Ağustos 2002 Çarşamba
Ana Sayfa
>
Haberler

Kemaliye'ye 'gidebilirsiniz'...

Yıl 1870... Ya da o ''buhranlı'' yıllar...
Osmanlı devleti ''hasta adam'' olmaya doğru hızla yol alırken, Eğin 'deki sağlıklı ve bereketli yaşam da ''93 Harbi'' denilen Osmanlı-Rus Savaşı'nın sarsıntısına uğruyor...

Yıllarca ülkenin en çalışkan dericileri, halıcıları, kasapları, dokumacıları, demircileri, kuyumcuları ve taşa, ahşaba uygarlık katan yapı ustalarıyla ''altın çağlar'' yaşayan Eğin'de, savaşların yarattığı insan kaybı ve ekonomik çöküntüler ''gideni gelmez'' kılıyor...

Hele şu ''aşılmaz dağların'' yarattığı ulaşım zorluğu...
Eğin'i zorunlu olarak terk edenler için bile ''geri dönmelerini engelleyecek'' kadar aşılmaz olan dağlar, ''anaların'' yüreklerini dağlıyor:

''Kurban olam gözlerinin içine,
Ayrı düştüm o gidiyor gücüme,
Kömür gözlerini sevdiğim yavrum,
Sığmadın mı bir Eğin'in içine...''

Bu ezgilere hangi yürek dayanır?..
Çare, Eğin'i mutlaka ''ulaşılabilir'' kılmak, dağları delip bir yol açmak... Gideni umutla yolcu edip geleni coşkuyla karşılamak...
Önceleri Eğin'de zengin üretim ve parlak günler varken, alan da satan da dağlara aldırmaz, bu bereketli kentle kucaklaşır, zenginleşirdi...

Ama, ya o 1870'lerde?.. Ya da ''buhranlı yıllarda'' ?.. Göçenler bir yana, ticaret için gelenleri de ara ki bulasın...

Tek çare, ''dağları yarmak'' , dünyaları devirmek...
İşte o yıl, yani günümüzden tam 132 yıl önce, Eğin Belediye Meclisi 'nde verilen bu tarihsel karar, nihayet geçen günlerde yaşama geçti...
3 Ağustos 2002 günü Eğinliler, yıllardır adına ''Taşyolu'' dedikleri ve toplam uzunluğu 8520 metre olan ''yeni yolun'' açılışını kutladılar.

Aynı zamanda Divriği-Kemaliye (Eğin) - Harput (Elazığ) ekseninde bu üç merkezi birbirine bağlayacak ''kültürler arası buluşma yolu'' da olan Taşyolu için 132 yıllık ''özlemin'' doruğa çıkan mutluluğunu yaşadılar...

Eğin'in konumunu ''çıkmaz sokak'' olmaktan da kurtaran ve Prof. Dr. Metin Sözen 'in deyimiyle; ''eşsiz bir uygarlık havzasını insanlığa da armağan eden'' Taşyolu'nun 19. yüzyıldan 21. yüzyıla ulaşan yapım serüveni tam bir ''inat ve dayanışma destanı'' ...

Kemaliye Kaymakamı Ferhat Kurtoğlu , bu destanın ''kitabını'' da hazırlatmış... ''Kemaliye'' yi okurken hem bu kentin dünya güzeli kimlik ve doğa değerlerini tanıyorsunuz; hem de aynı güzelliklere kavuşabilmek için bir an önce ''Taşyolu'ndan geçmek'' istiyorsunuz...

Bu efsanevi yolun 1870'ten 1960'lara kadarki öyküsünde, halkın kuşaktan kuşağa ''imecesi'' var... Derken 1980'lerde YSE hareketleniyor ve 100 yılda açılan 2 m. genişliğindeki ''geçidi'' genişletmeye başlıyor... Sonra ''valilik'' ve halk dayanışmasıyla 1990'lı yılların ''ödeneksiz'' şantiyeleri... Eğinliler tarafından İstanbul'da ve Ankara'da düzenlenen, ''Taşyolu'na Yardım'' geceleri...

Şimdiki ''mutlu sonun'' önderlerinden biri ise Erzincan Valisi Halil İbrahim Altınok ... Diyor ki: ''Munzur Dağları ile Sarıçiçek Yaylası arasındaki vadide, Karasu'nun kıyısında, artık tarih ve doğa herkesin olacak...''

Bundan böyle yolunuz düşmese de Eğin'e gitmelisiniz... 132 yıllık bir çabanın ''konuğu'' olmak, bambaşka bir ayrıcalık olsa gerek...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Ağustos 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz