Üçüncü Köprü
Asla!..
Gülhan Karaörs Türeli Yük. Müh. Mimar, Kadın Mühendis
ve Mimarlar Der. Bşk. Son sıralarda, 3. Boğaz Köprüsü'nün yapılıp yapılmaması
tartışılmaktadır. Köprünün yapılmasına taraftar olma ya da karşı çıkma
eylemleri, duygusal ya da siyasal kaygılardan ne kadar uzak olursa, şehircilik
biliminin ve teknolojinin verileri göz önünde bulundurularak yapılırsa, gerçekçilik,
kente ve topluma yararlılık payı o kadar fazla olur.
Ülke ve kent planlaması dikkate alınmadan yapılacak yatırımların,
istenilen yararı sağlamayacağı göz önüne alınmalıdır.
Gerçekten İstanbul'da yaşayanlar, çocuklar, işçiler, memurlar her sabah
ve her akşam işlerine, okullarına giderken ya da işlerinden, okullarından dönerken
saatlerce trafikte kalmaktadır. Bu durum bireysel ve toplumsal zarar
yaratmaktadır. Tıkanan trafik sebebiyle, hem insanların zamanı ve parası
ziyan olmakta, hem psikolojileri bozulmakta ve hem de benzin sarfiyatı, oto parçası
eskimesi gibi etmenlerle, ekonomimize olumsuz etkisi olmaktadır. Türkiye'nin
akaryatık tüketiminin yüzde 20'si İstanbul kent içi ulaşımında
harcanmaktadır.
Sadece bu sakıncalar değil, trafik yoğunluğu, sosyal hayatımızı da
etkilemektedir. İstanbul'da yaşayan insanlar, dostları, akrabaları ile
gerektiği kadar görüşememekte, Anadolu'daki gibi birbiriyle bağlantı ve
ilgi kuramamaktadır. Yerel ve merkezi yönetimler tarafından kent içi toplu
taşımacılığın ihmal edilip özel otomobillerin teşvik edilmesi, öte
yandan halkımızın da özel araba kullanımını bir statü olarak algılaması,
İstanbul'un trafik sorunsalını daha da içinden çıkılmaz kılmaktadır. İstanbul'da,
günlük yolculuk miktarının yüzde 89'u otobüs, minibüs, otomobil, yüzde
7'si raylı sistemler, yüzde 4'ü deniz yolu ile yapılmaktadır. Gelişmiş ülke
kentlerinde, raylı sistemin payının, yüzde 20 ile yüzde 70 arasında olduğu
düşünülürse, bizdeki yüzde 7 oranının çok az olduğu hemen görülür.
İstanbul'da mevcut raylı sistemlerin uzunluğu, metro 8.2 km., hafif metro
17.5 km, tramvay 11.2 km. nostaljik tramvay 1.6 km. ve kent içi yolcu taşıyan
TCDD 72 km. olmak üzere toplam 110.5 km.'dir. Tüm kentte trafikteki araçların
yüzde 78'ini otomobiller teşkil etmektedir. Toplu taşıma araçlarının oranı
ise yüzde 22'dir. Kentimizde, günde 400 ila 600 yeni araba trafiğe çıkmaktadır.
Bir otomobil ancak 5 kişiyi taşıyabilmektedir. Özel otolarda ise bu sayı
ortalama 1.8'dir. Otoların çoğalması, yeni yollar gerektirmektedir. Şu sıralarda,
İstanbul'un iki yakası arasındaki trafik sorununu çözmek üzere, dünyada
bir benzeri daha bulunmayan, tarihi, kültürel ve tabii değerleri barındıran
İstanbul Boğazı'nın üzerine, 3'üncü bir köprünün daha yapımı gündeme
getirilmekte ve bu köprünün, Arnavutköy ile Kandilli arasına yapılacağı
söylenmektedir.
Arnavutköy ve Kandilli, İstanbul Boğazı'nın iki yakasında korunması
gerekli olan iki nadide semttir. Bu semtlerin sahip olduğu tarihi ve kültürel
varlıkları tahrip etmek, yıkmak anlamına gelen 3. köprünün alternatifi tüp
geçittir, raylı sistemler ile deniz taşımacılığının entegrasyonudur.
Her ne kadar köprüyü savunanlar, Boğaz'da genç ve diri fayların olduğunu
iddia ediyorlarsa da çoğu yerbilimci, bu tezlerin eksik ve yanlış olduğunu,
böyle bir durumun köprü için de mahzur teşkil edeceğini, halkın deprem
korkusunu öne koymadan tartışmanın doğru kuramlara dayanılarak bilimsel
verilerle yapılmasının doğru olacağını ifade etmektedirler.
Kültürel ve tarihi varlıklarını bilerek yok etmek, toplumsal bir
cinayetle eşdeğerdir. Cinayet işleyen kişi, elbette kabul edilemez; ancak o,
belki bir can almakta; ama kültürel ve tarihi değerleri yok edenler, tüm
toplumun geçmişini katletmekte ve gelecek nesillerle olan bağlantısını
kesmektedirler. Kendi zenginliklerini muhafaza edemeyenlerin, yeni zenginlikler
meydana getirmesi düşünülemez. Bu proje gerçekleştiği takdirde, köprüye
gelinceye kadar bazı semtler, özellikle Zincirlikuyu ve Göztepe trafiği,
motorlu araçların baskısı altında kalacak, ayrıca gürültü ve hava
kirliliği meydana gelecektir.
Yapılacak olan 3. köprü 1.1 km. uzunluğunda, 3 şerit gidiş, 3 şerit
geliş olmak üzere 6 şeritlidir. Avrupa ayağı Arnavutköy'ün üst tarafında,
Kandilli'deki ayağı ise yalıların arkasında olacaktır. Arnavutköy'den
gelen bağlantı yolu, bir tünel ile Etiler - Akatlar'da Akmerkez'in altından
Zincirlikuyu Mezarlığı'na, oradan havadan bir viyadükle Alibeyköy'e
gidecektir. Bu viyadüğün uzunluğu 1.5 km. civarında olacaktır. Köprünün
ortasına konan 2 hatlı raylı sistem, Levent ve Etiler'in altından Taksim -
Levent metro hattına bağlanacaktır.
Denizlerle çevrili bir kent olan İstanbul'da, deniz taşımacılığının
toplu taşımacılık içindeki payı ise yüzde 4 gibi çok düşük bir orandır.
Bu oran ivedilikle arttırılmalıdır. Gemi sayısı fazlalaştırılmalı,
konfor sağlanmalı, kullanılmayan iskeleler tekrar kullanıma açılmalı,
yeni hatlar konmalı. Trafiğin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde ek
seferler konmalı, iskele otoparkları çoğaltılmalıdır.
Toplu taşıma sistemlerinin çözümünden sonra, büyük kentlerde, özellikle
İstanbul'da, özel otomobillerin kullanımının caydırılması ve toplu taşıma
araçlarının tercih edilmesi için gereken önlemler alınmalıdır. Örneğin
kentin merkezine araba sokulmayarak ve otopark alanları tesis etmeyerek araba
kullanımı en aza indirilebilir. İnsanlar toplu taşıma duraklarında
arabalarını park edip kent merkezlerinde toplu taşıma araçlarını
kullanabilirler.
Çevre yollarının yapılması, viyadüklerin yapılması, istimlakler, gürültü
ve hava kirliliği gibi sağlık etmenleri de eklenince ve kentin gelişme aksının
değişmesiyle su havzaları ve ormanların da kaybedilecek olması gibi
etmenler göz önüne alındığında, 3. Boğaziçi Köprüsü'nün yapımının
rantal olmadığı açıkça ortaya çıkmaktadır. İstanbul kentinin ulaşımı
ile ilgili kamu kuruluşlarının yetkileri de tek elde toplanarak birbirinden
ayrı kararlar alınmasının önüne geçilmelidir.
Kent içi ulaştırmasında, denizyolu, demiryolu ve raylı karayolu ulaştırma
sistemlerinin, fiziksel, tarife, bilet entegrasyonu sağlanarak ve kombine
olarak gerçekleştirilmesi, hem İstanbulluları mutlu edecek, sosyal yaşantısını
geliştirecek ve İstanbul'u yaşanır bir kent yapacak ve hem de benzin, oto
parçası, işgücü vs. tasarrufu ile ülke ekonomisine yarar sağlayacaktır.
Cumhuriyet
|