Kırsalda da yapılaşma
sorunu yaşanıyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şengül Gür, “Kırsalın
bozulması kentselin bozulmasından çok daha tehlikelidir” dedi.
Kentlerde yaşanan kontrolsüz ve plansız yapılaşmanın kırsal alanlarda
da yaygınlaşmaya başladığı ve bu görüntülerin kırsalın estetiğini
bozduğu belirtildi.
Kentsel bozulmanın zamanla düzeltilmesinin mümkün olduğunu bildiren
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi
Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şengül Gür, ancak bozulan kırsalın
düzeltilmesinin kolay olmayacağını vurguladı.
Kentlerin daha merkezi oldukları için, buradaki yanlış yapılaşmaya müdahale
edilmesinin daha kolay olacağını kaydeden Gür, şöyle devam etti:
“Kentler daha merkezi oldukları için, müdahale edilmesi ve kontrol altına
alınması, karar kılındığında ve finansı sağlandığında daha kolaydır.
Kırsalın bozulması ise, sistemik bozulma ve yozlaşmaya benzer. Çok dağınık
olduğu için tedavisi daha zordur. Kırsalın bozulmasındaki diğer önemli
bir sorun da, oksijen kaynağı olan ve kentlerin atmosfere verdiği zararı
takviye eden kırsalın kirlenmesi ve bozulması durumunda, bu işlev yerine
getirilemeyecek ve kırsal alanlar artık kentleri takviye edecek potansiyele
sahip olamayacaklardır.”
“Kentlerin ruhu ve turistik cazibeleri kalmadı”
Gür, plansız, kontrolsüz ve özensiz yapılaşma ile kentlerin tarihi
dokusunun yok edildiğini de belirterek, “Tarihi yok ettik. Kentlerin ruhu ve
turistik cazibeleri kalmadı. Ancak kırsalın hala turistik cazibesi var.
Buraları erken ve plansız yapılaşma ile bozmak tüm turistik şansımızı
yitirmek anlamına gelir. Çünkü turizm sadece güneşlenmek ve yüzmekten
ibaret değildir. Ülkemizin geleceğinden en büyük beklentimiz turizmdir.
Turizm konusunda yerel idarelerin de merkezi idarelerin de personellerinin çok
iyi ve geniş kapsamda eğitilmesi gerekir. Turizmi iyi anlamak gerekir. Yayla
ve dağ karakterlerini iyi tanımadan yapılan yatırımların hepsinin
potansiyeli tehlikelidir” diye konuştu.
Kırsalın kendini koruması için mevcut yasal düzenlemenin yetersiz olduğunu
savunan Gür, “Yayla ve meraların hangi resmi kuruma bağlı olduğu, hazine
arazisi olup, olmadıkları belirsizdir. Buralar için yaptığımız tip
projeleri hangi bakanlığa sunacağımızı bile bilemiyoruz. Bu alanlar Orman
Bakanlığı’na mı, vakıflara mı, hazineye mi, Turizm Bakanlığı’na mı
ait olduğu belli değil. Her şeyden önce bu karmaşanın çözümlenmesi
gerekir. Özellikle belediyelerin imar mücavir alanlarının dışında kalan
alanlar daha da kontrolsüzdür. Bu durum kırsalı kontrolsüz yapılaşma açısından
daha tehlikeli hale getirir” dedi.
Gür, kırsalın yapısal bozulmasının ve yozlaşmasının önüne yasal düzenlemelerle
geçilebileceğini sözlerine ekledi.
NTVMSNBC
|