Yapay dere yatağı!
Bayındırlık Bakanlığı, 1980 yılında Bornova Evka 3 bölgesinin imar
planını yaparken yol olarak plana işlediği dere yatağı, İZSU tarafından
tekrar eski haline getirilecek.
İzmir'in, her yağışta sellere teslim olmasının altındaki gerçek, dere
yataklarının sorumsuzca imara açılmış olması. Daha önce imara açılarak
dört şeritli yol haline getirilen Evka-3 Kazankulpu Deresi'nin bir
kilometrelik orta bölümündeki dere yatağı, milyarlar harcanarak yeniden yapılıyor.
Bayındırlık Bakanlığı yeni bir yerleşim alanı olan Bornova Evka 3 Bölgesi'nin
imar planlarını 1980 yılında yaparken, DSİ'den görüş alınmayınca,
Kazankulpu Deresi'nin orta bölümü imar planlarına yol olarak işlendi. 2000
yılında ise dere yatağı 4 şeritli yola dönüştürüldü. Bakanlığın
1980 yılında yaptığı hatanın faturasını bugünün yerel yönetimleri ödüyor.
İZSU, Bornova Kazankulpu Deresi'nin yok edilen yatağının, doğal haline
getirilmesi çalışmaları başlatıldı. İzmir'in en büyük derelerinden
Kazankulpu Deresi'nin de yanlış imar uygulamalarıyla büyük bir darbe aldığı
belirlendikten sonra, 22 yıl önce yapılan hatayı düzeltmek için İZSU trafından
çalışma başlatıldı.
Bornova Evka 3 Profesörler Sitesi'ndeki Cem Bakioğlu Lisesi önünden başlayıp,
Ege Üniversitesi mevkiindeki Üniversite Deresi'nde son bulan 4 kilometre
uzunluğnudaki Kazankulpu Deresi'nin orta bölümüne imar izni verilip, başı
ve sonu olan ama ortası olmayan bir dere yaratıldığı tespit edildi.
Bakanlığın hatası, dere yatağının üzeri asfaltlı bir yola dönüşmesine
neden olmuştu. Yağmurların başlamasıyla birlikte yatağının olduğu eski
alanda akmaya devam eden dere, çevrede oturanlara su baskınlarıyla zarar
vermeye başladı. Kentteki sel ve su baskınlarının önüne geçmek isteyen
İZSU, yılar önce yapılan hatayı düzeltmek için milyarlarca liraya mal
olacak çalışma başlattı.
İlk hata değil
Büyükşehir Belediyesi ve İZSU'nun 2000 yılında başlattığı çalışma
ise bir başka gerçeği göz önüne serdi. İzmir'in dört yanının ağ gibi
derelerle kaplı olduğu tespit edildi. Dereler, kentin 1970'li yıllarından
kalan haritalarında gözükmesine rağmen, imar planlarında yer almıyordu.
Dere yatakları ihmalden, vurdumduymazlıktan, kimi zaman da derenin varlığından
bile haberder olunmadığından imara açıldı. Yasalarda yeşil alan ya da sit
gibi, derelerin imara açılması ile ilgili yasaklayıcı kesin bir hükmün
bulunmaması imara açmayı kolaylaştırdı.
Ne yapılacak?
Kaybolan dere yatağını yeniden oluşturmak için başlatılan çalışmalar
kapsamında, kentin tarihinden bu yana varolan Kazankulpu Deresi'nin doğal görünümüne
en yakın hale getirilmesi hedeflendi.
Bu amaçla imara açılarak yok edilen derenin orta bölümündeki 4 şeritli
yolun sağ şeritinde yeni bir yatak yapılmaya başlandı.
1 metre genişliğindeki U biçimindeki betonarme blokların üzeri ızgaralarla
kapatılarak yeni yatak, Ege Üniversitesi'ndeki Üniversite Deresi'ne bağlanmaya
başlandı.
Doğal dere yatağı ile caddenin başladığı bölüm arasında kalan alanda
ise suyun hızını kesecek kademeli havuz yapıldı. İZSU, 200 milyar liraya
mal olan Temmuz ayında başlattığı çalışmayı Eylül ayında
bitirilmesini hedefledi.
Bostanlı
Yılların ihmali
Bostanlı Deresi yatağına yapılan çok katlı binanın, can kayıplarının
da yaşandığı sel felaketlerine neden olduğu tespit edildi.
1995'de Örnekköy'de yaşanan sel felaketinin izleri hafızalardan silinmezken,
Bostanlı'da sular altında kalan arabasını kurtarmak isteyen Şebnem Gürçen
elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetti.
Her yağmur sonrasında Bostanlı esnafını isyan ettiren maddi kayıplara da
yol açan sel felaketlerinin, yıllar önce yapılan ihmal olduğu, İZSU'nun
araştırmasıyla ortaya çıkmıştı.
Buca
Şeboy'u bıktırdılar
Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy, ilçesinde su baskınlarına neden olan
derenin yatağını değiştirmek istediği için "görevi kötüye
kullanmak" suçundan yargı karşısına getirildi.
Beklemediği bir suçlamayla karşılaşan Başkan Şeboy, konunun gündeme
geldiği günlerde, "Şiddetli bir yağmur sonrasında Buca'da sel meydana
gelip can kayıpları olduğunda, insanlar öldüğünde kimse benden hesap
sormasın" demek zorunda kaldı.
YeniAsır
|