reklam

14 Ağustos 2002 Çarşamba
Ana Sayfa
>
Haberler

Marmara'da deprem gerçeği

1999'da yaşanan depremlerin Marmara Denizi'nin altındaki yer kabuğuna daha fazla stres yüklediğini ifade eden Prof. Görür, Çınarcık çukurluğundan Tekirdağ çukurluğuna kadar uzanan fayın kırılması halinde 7'nin üzerinde bir deprem beklendiğini söyledi.

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı ve Ulusal Deniz Araştırmaları Koordinatörü Prof. Dr. Naci Görür , ''Marmara Denizi'nin altındaki fayların, eninde sonunda kırılıp büyük bir deprem üreteceğinden hiç kimse kuşku duymamaktadır'' dedi.

Prof. Dr. Görür, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Gölcük depreminin ardından Marmara Denizi'nde yapılan deprem araştırmalarını değerlendirdi. 1999 depremlerinden sonra TÜBİTAK koordinatörlüğünde Marmara Denizi üzerinde etkin bir araştırma programı yapıldığını belirten Prof. Görür, 1999 depremlerinin Marmara Denizi'nin altındaki yer kabuğunu zorlamaya başladığını ifade ederek, ''1939 Erzincan depreminden beri Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki büyük depremlerin batıya doğru göç ettiği düşünülürse, son 1999 depremi bölgesinin daha batısında yer alan Marmara Denizi'nin altındaki fayların da eninde sonunda kırılıp büyük bir deprem üreteceğinden hiç kimse kuşku duymamaktadır'' dedi.

Fay haritası çıkarıldı
TÜBİTAK'ın, başta İstanbul Teknik Üniversitesi olmak üzere Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığı (SHOD) ile işbirliğine girdiğini kaydeden Prof. Dr. Görür, Marmara Denizi'nde yoğun sismik ve batimetrik çalışmalar yapıldığını anımsattı. Prof. Görür, bu çalışmalarda fayların canlı olup olmadığının anlaşılması için deniz tabanına ''Okyanus Tabanı Sismografi'' (OBS) aletleri yerleştirildiğini anımsattı.

Araştırmaların sonuçları
Prof. Dr. Görür, Marmara Denizi'nde yapılan araştırmaların sonuçlarının özetini ise şöyle anlattı: ''KAF, Marmara Denizi içerisinden kırıklı bir hat çizmek suretiyle Gelibolu tarafındaki Ganos fayı ile birleşmektedir. KAF, Körfez içerisinde yaklaşık doğu-batı yönünde ve Körfez'in güney kenarı boyunca ilerlemektedir. Çınarcık çukurluğuna varınca kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunu almakta ve bu çukurluğu kuzeyden sınırlamaktadır. 

Adaların güneyinden uzanan bu fayın uzunluğu yaklaşık 60 kilometre kadardır. Doğrultu atımlı niteliklidir. Kırılması halinde en fazla 7 büyüklüğünde bir deprem üreteceği düşünülmektedir. Bu hat daha sonra batı güneybatı-doğu kuzeydoğu doğrultusunu alarak Çınarcık çukurluğundan Tekirdağ çukurluğuna kadar uzanmaktadır. Uzunluğu yaklaşık 110 kilometre kadardır. Kırılması halinde 7'nin üzerinde bir deprem üreteceği tahmin edilmektedir. En tehlikeli ve korkulanı da budur. Bu doğrultu atımlı fayların dışında Çınarcık çukurluğunun güneyinde kısa normal fay topluluğu vardır. Bunlar da canlıdır. Harekete geçtiklerinde 6'dan büyük depremlerle birlikte tsunami oluşturabilecekleri düşünülmektedir.''

Prof. Dr. Görür, araştırmaların henüz daha tam anlamıyla sonuçlanmadığını kaydederek bu yıl eylül ayında ''Atalanta'' adlı bir Fransız gemisinin daha geleceğini ve bu gemide insansız bir denizaltının olacağını belirtti.
Cumhuriyet

 

Ağustos 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz