İstanbul'un gönüllü
gözcüleri
Anadoluhisarı'ndaki
Amcazade Yalısı, Boğaz'daki en eski yalı. Karlofça Antlaşması'nın görüşmelerinin
bir bölümü 17. yüzyılın sonundan beri camlarında Boğaz'ın sularını
yansıtan yalıda yapıldı.
'Bu şehir bize çok şey verdi, bunların karşılığını ödemenin zamanı
geldi' diyen bir avuç insan, Şehristanbul adlı bir dernek kurdu. Derneğin
ilk faaliyeti, kenti karış karış gezerek tarihi yapıların durumlarını gözlemek
Bir avuç insanlar aslında. Ama büyük hedefleri var. Mimar, gazeteci,
yazar, öğrenci, emekli, ev kadını ve sanat tarihçisinden oluşan dernekleri
zengin bir yelpaze oluşturuyor. Kısa bir süre önce kurulan 'Şehristanbul'
derneğinin üyelerinin hepsi birer İstanbul âşığı ve hedefleri İstanbul'u
kurtarmak!
Gerçi onlara 'akıntıya karşı kürek çektiklerini' söyleyenler de var,
ama onlar yine de umutlu. İstanbul'un kendilerine çok şey verdiğini, bunun
karşılığını şehre ödemenin zamanının geldiğini düşünüyorlar. En
son Ortaköy'de yanan Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu'nun önünde karşımıza
çıktılar. Yeni bir dernek olmalarına karşın etkin olmaya başladılar. Öyle
ki İstanbul Valiliği, Ortaköy'deki tarihi binaların denetimini yakında
onlara bırakacak.
Üye olmayanlara da açık
Derneğin bir diğer somut çalışması da üye olmayanlara da açık olan 'İstanbul'u
keşfetme' gezileri. Gezilerde 10 milyon lira karşılığında bugüne kadar adını
duyduğunuz ancak tarihini, güzelliğini bilmediğiniz semtleri günübirlik
gezilerle keşfetmek mümkün. Akşam herkes yorgun ama mutlu ayrılıyor.
Kimileri bu gezilerden öyküler çıkarıyor.
Derneğin başkanı Atilla Tuna, sanat tarihçisi ve turizmci. İstanbul'u
iyi tanıyor ve yola koyulmalarının nedenini, 'İstanbul'da tarih katliamının
önüne geçmek' olarak açıklıyor. Rutin toplantılarını yaptıkları
turizm ofisinde Tuna, bir ara camı açarak İstiklal Caddesi'nden gelen gürültüye
dikkat çekiyor. Kanuni sınırlara göre 90 desibeli aşmaması gereken müzik
sesinin, bunun dört-beş katı olduğunu söylüyor ve buna karşı harekete geçtiklerini
belirtiyor.
Bir diğer üye, Jale Sancak. Tekstil sektöründe çalışıyor, aynı
zamanda öykü yazıyor. Açık Radyo'da şehir üzerine sohbet programları yapıyor.
Sancak İstanbul hakkında sadece konuşmanın bile kendisini heyecanlandırdığını
anlatıyor.
Kafasında İstanbul'la ilgili bin bir proje var: "Neden her çöp
tenekesi bir sanat eseri olmasın. Floransa'daki gibi boyanmasın. Bir pilot bölge
belirleyelim, evlerin tümü boyansın, çiçeklendirilsin. Sonra bunu yaygınlaştıralım.
Bunlar küçük şeyler gibi görünebilir ama bir yerden başlamalı."
'Mutsuzluk şehirden değil'
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Alp Budak ise "Aslında Herkes bir şey
yapabilir aslında bu şehir için. İstanbul hâlâ dünyanın en güzel şehirlerinden
biri. Hem de çirkin yapılaşmalara, bunca tarih ve doğa katliamına rağmen.
Bu güzelliğin daha fazla yok olmasına hiç kimse izin vermemeli" diyor.
Budak, "İstanbul'un güzelliği yerine ekonomik yönü ön plana çıkarılıyor.
İnsanların mutsuzluğu şehrin dokusundan değil. Burası çok güzel bir şehir"
diyor ve elinden geleni yaptığını ekliyor.
Ailesi 82 yıldır İstanbul'da yerleşik olan bar işletmecisi Ömer Öztürk
ise, "İki-üç tarihi mekânım var. 'Ne yapıyorsun?' derseniz, tarihi
yapıların günden güne yok olduğu bir zamanda onları koruyorum. Şehir çok
göç alıyor, herkes kendi kültürünü getiriyor. Tamam ama, bir de 'İstanbullu'
olmak var" diye düşünüyor. Yazar Nalan Barbarosoğlu, kıyıda köşede
kalan tarihi yapıların gün yüzüne çıkarılması gerektiğini söylerken,
bir diğer üye ressam, gazeteci, yazar Hakkı Sabancalı, "İstanbul ölmekte
olan bir şehir ama geride kalanları muhafaza etmek için bir şeyler yapmak
lazım" diyor.
Emekli sekreter Leyla Er ise, çok temiz, binasına, tarihine, insanına saygılı
bir İstanbul hayal ediyor ve tüm bunların olacağına inanıyor. Galatasaray
Üniversitesi öğrencisi Alp Selçuk Kaya tarihi eserlerin katliamına dur
demek için katkıda bulunmak istediğini, dış ticaret uzmanı Işıl Vural da
ne kadar kalabalık olunursa katliamın önüne o kadar çabuk geçileceğini söylüyor.
Tarihi evlat edinmek
Derneğin ilginç projelerinden biri de tarihi yapıların evlat edindirilmesi.
İlk, orta ve yükseköğrenim öğrencileriyle yapılacak çalışma sonucunda,
her öğrenci tarihi bir yapıyı evlat edinecek. Tamamen gönüllülük
temelindeki bu çalışmada öğrenci, o yapıyı gözetleyecek, herhangi bir değişiklik
ya da hasar gördüğünde derneğe haber uçuracak.
Radikal
|