reklam

15 Ağustos 2002 Perşembe
Ana Sayfa
>
Haberler

İskenderiye Mısır'a yine hayat verecek

İki bin yıl sonra yeniden kurulan kütüphane 16 Ekim'de törenle açılacak. Tarihin en büyük ve rakip iki bilgi yuvası İskenderiye ve Bergama Kütüphaneleri 'ydi. Birbirinden değerli, ender görülen elyazmalarının yer aldığı bu iki kütüphaneden I. Attalos 'un yaptırdığı Bergama Kütüphanesi tamamen unutuldu, Demetrios de Phalere 'nin M.Ö. 297 yılında yaptırdığı İskenderiye Kütüphanesi ise yirmi yüzyıldan uzun bir süre belleklerden silindikten sonra yeniden inşa edilerek dünya kültür kervanına katıldı.

İki binyıl sonra yeniden kurulan İskenderiye Kütüphanesi, 16 Ekim'de Mısır Başkanı Hüsnü Mübarek ile Fransa Başkanı Jacques Chirac tarafından törenle açılacak.

Bütünüyle yıkılan rakibinin 2002'de 85.000 metrekare alan üzerine 11 katlı ultramodern görkemli bir yapı olarak yeniden doğmasına karşılık günümüze kadar gelmeyi başaran Bergama Kütüphanesi, yıkıntı olarak varlığını sürdürüyor. Dört binadan oluşan gelecekçi bilginin tapınağı İskenderiye Kütüphanesi'nde, dört konferans salonu, 14-18 yaşlar için tasarlanan bir kitaplık, yaklaşık 250 parçanın sergileneceği küçük bir müze, 99 kişilik bir gezegen gözlemevi var. Fransa tarafından inşa edilen kütüphane yapılarının içinde bir gökbilim enstitüsü ve bir doğa bilimleri müzesi de bulunuyor. 17 asansörlü binanın okuma salonlarında ses geçirmeyen özelliğinden dolayı meşe parke kullanılmış. Bazı duvarları ses geçirmeyecek biçimde hava boşluklu ya da siyah Zimbabwe graniti kaplanmış olan kütüphanenin çatısı ise 98 görkemli kolonun üstünde duruyor.

Dünyadaki ilk halk kütüphanesi
İnsanların bilgi toplama eğiliminin ilk somut örneği olan İskenderiye Kütüphanesi, geçmişin izlerini en üst düzeyde koruma isteğini ortaya çıkarıyor. Dünyadaki ilk halk kütüphanesi olan İskenderiye Kütüphanesi'nin yok olması değişik dönemlerde gerçekleşmiş. İ Ö 47 yılında Julius Cesar 'ın İskenderiye'ye girişi sırasında 40.000 ila 400.000 rulo yakılıp kül edildiği biliniyor. İ.S.4. yüzyılda, İskenderiye piskopozu Theophile de 'putperest kalıntılar' olarak nitelendirdiği kütüphanenin yıkılmasına katkıda bulunur. VII. yüzyılda ise Halife Ömer zamanında kalan 700.000 rulo halk hamamlarını ısıtmak amacıyla yakılır.

Projenin Genel Koordinatörü Mohsen Zahran , kütüphanenin sonsuz bir güneşin doğuşu gibi su yüzüne çıkan bilgi ışığı olduğunu ve Mısır'ın gelişmesi için bir kaldıraç görevi üstleneceğini söylüyor. Al Ahram gazetesinin yazarı Ahmad Youssef ise kütüphanenin kente hayat vermesi gerektiğini vurguluyor.

Fakat eleştiriler de yok değil: özellikle Mısırlılar kütüphanenin açılışının sürekli ertelenmesini eleştiriyor, 1,4 milyar frankı bulan inşaat maliyetini de çok yüksek buluyorlar. Ayrıca, kafalarda işleyişle ilgili bazı soru işaretleri de var. Kütüphanede, Mısır'da ve Arap dünyasında yasaklı olan bazı bilgileri içeren kitaplar da bulunacak mı? Başka öncelikler yok muydu? Örneğin, Kâhire Müzesi'nin depolarında gizlenen arkeolojik parçaları halka tanıtacak ve kazı depolarındaki yapıtları yağmadan koruyacak yeni bir müze kurulamaz mıydı? 
Cumhuriyet

 

Ağustos 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz