Depremin yaraları hâlâ
sarılamadı
Kocaeli, Sakarya, Bolu ve Düzce'de binlerce kişinin ölümüne neden olan
depremin izleri hâlâ canlı. Onarılmayı bekleyen binalar, prefabrike
konutlar ve kent merkezlerinin bitirilemeyen altyapı çalışmaları bölgeyi
yaşayan bir deprem müzesi görüntüsüne dönüştürüyor. Hayatta kalanların
en büyük sorunu barınma ise kalıcı konutların bir türlü bitirilememesi
nedeniyle yılan hikâyesine döndü.
Yüzyılın en büyük felaketlerinden Marmara depreminin üzerinden 3 yıl
geçti. Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu ve Düzce'de binlerce kişinin yaşamını
yitirdiği depremin ardından bölgeye aktarılan tüm kaynaklara karşın
yaralar sarılamadı. Onarılmayı bekleyen orta hasarlı binalar, prefabrike
konutlar ve kent merkezlerindeki altyapı çalışmaları depremi anımsatıyor.
17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de Gölcük merkezli meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki
deprem tüm yurdu acıya boğdu. Resmi rakamlara göre bölgede 16 bin kişi yaşamını
yitirdi, 23 bin 781 kişi de yaralandı. Ancak geçen 3 yıllık sürede kayıt
dışı ölü tartışması son bulmadı. Felaket sırasında ölenlerin sayısının
yaklaşık 40 bini bulduğu iddia edildi. Enkazdan çıkarılan çok sayıda kişinin
toplu mezarlara gömüldüğü bölgede, yüzlerce kişinin de ne ölüsü ne de
dirisi bulunabildi.
Sert kış koşullarıyla yüz yüze kalan depremzedeler, acılarını
unutarak kendi yaşamlarının derdine düştü. İlk yılı kötü çadırlarda
geçiren depremzedelerin bir bölümü ikinci yıl 30 metrekarelik prefabrike
konutlardaydı. Geçen kış ise çadırda kalan çok az sayıda yurttaş vardı.
Ancak bu durum sorunun çözüldüğü anlamına gelmiyordu. Bölgenin en büyük
sorununu halen barınma oluşturuyor. Kocaeli'nde 19 bin 642, Yalova'da 16 bin
650, Adapazarı'nda 24 bin 913, Bolu'da 10 bin 700 ve Düzce'de 7 bin 800 olmak
üzere toplam 79 bin 805 kişi prefabrike konutlarda yaşıyor. Kışın soğuk
olan ve soba yakılması yasaklanan konutlar, yazın ise kavuruyor.
Kalıcı konut sorunu ise tam anlamıyla yılan hikâyesine döndü. Konutların
tamamı depremden sonra 1-1.5 yıl içinde hak sahiplerine teslim edilecekti.
Ancak halen temeli bile atılmamış konutlar bulunuyor.
35 bin konutun yıkıldığı Kocaeli'nde sadece 15 bin 834 konut
tamamlanarak teslim edildi. Gölcük'ün Hisareyn beldesinde inşa edilecek 1120
konutun kamulaştırma işlemleri ise sürüyor. Körfez'de inşa edilecek 498
konutun altyapı çalışmaları da devam ediyor. Adapazarı'nda depremde yıkılan
24 bin 622 konuta karşılık ise 6 bin 300 konut tamamlandı. 15 bin 335
konutun yıkıldığı Yalova'da ise 3 merkezde toplam 5 bin 506 konut yapıldı.
Düzce'de ise yıkılan 16 bin 666 konutun yerine 8 bin konut inşa edildi.
Kaynaşlı'da 424 konutun yapımı devam ediyor.
EYY kredisi
Kendi arsasına ev yapmak isteyenlere ise 6 milyar liralık Evini Yapana Yardım
(EYY) kredisi önerisi sunuldu. Köyde oturanlar ise konut hakkı tanınmayarak
krediden yararlandırıldı. Kredinin düşüklüğü ve ekonomik kriz sonucunda
inşaat maliyetlerinin astronomik rakamlara ulaşması depremzedeleri mağdur
etti. Depremzedelerin tepkileri üzerine 6 milyar liralık konut kredisi 10
milyara çıkarıldı. Bu kez de kredinin tamamına, yakınlarından aldığı
borçlarla takviye yaparak evini bitirenler ile krediyi daha yeni alanlar arasında
eşitsizlik oluştu.
Onarım kredisi
Deprem bölgesinde düğümlenen sorunlardan biri de orta hasarlı binalar ve
onarım kredileri. Birçok uzman ''orta hasar'' diye bir tanım yapılamayacağını,
binaların ancak ''hasarlı'' ya da ''hasarsız'' olabileceğini vurgulamasına
karşın yetkililer bölgedeki binlerce binanın onarılmasını istiyor. Onarım
için verilen kredi miktarı ise 2 milyardan 4 milyara çıkarıldı.
Kocaeli'ndeki orta hasarlı 40 bin 460 konuttan 23 bin 637'si için hak
sahipliği işlemi yapıldı. Onarıma başlayanlardan 21 bin 182 hak sahibine
kredi kullandırılırken bunlardan 19 bin 250'si son dilim krediyi kullandı.
Sakarya'daki orta hasarlı 18 bin 710 konuttan 7 bin 720'si hak sahibi
olurken bunlardan 5 bininin onarımı tamamlandı. Düzce'de 11 bin 519,
Yalova'da 16 bin 388 orta hasarlı bina bulunurken bunlardan birçoğu hak
sahibi olamadı.
Diğer sorunlar
Bölgedeki sorunlar sadece konutla sınırlı değil. Orta hasarlı konutların
her an yıkılacak gibi durduğu kent merkezlerinde yurttaşlar kışın çamur,
yazları da toz-toprakla boğuşuyor. Kentlerin su, kanalizasyon, elektrik gibi
altyapının önemli unsurlarını tamamlayamayan yöneticiler, asfalt, peyzaj
gibi üstyapı çalışmalarına başlayamadı.
Sağlık sorunları
Kentlerde devam eden çalışmalar nedeniyle depremzedeler sağlık sorunları
da yaşıyor. Uzmanlar, son 3 yıldır bölgede astım ve göğüs hastalıklarının
çok hızla arttığına dikkat çekiyorlar. Bölgede depremi anımsatan görüntüler,
yurttaşların psikolojisini de bozuyor.
Depremle yerle bir olan bölge ekonomisi ise üst üste yaşanan ekonomik
krizlerle birlikte ayağa kalkamadı. Maliye Bakanlığı verilerine göre 17 Ağustos
ve 12 Kasım depremlerinin ardından bütçe, fonlar, bağış ve hibeler, KİT'ler
ve dış kredilerle, 3 yıllık süreçte bölgenin imarı için 3 katrilyon 349
trilyon 597 milyar 496 milyon lira harcandı. Söz konusu yılların ortalama
dolar kuruyla bölgeye aktarılan kaynak, 4 milyar 860 milyon 381 bin 733 dolar
olarak gerçekleşti. Bunun günümüzdeki karşılığı ise yaklaşık 8
katrilyon lira olarak hesaplandı. Ancak depremzedeler, söz konusu harcamaların
tamamının bölgenin yeniden imarı için harcanmadığına inanıyorlar.
Cumhuriyet
|