|
Depremzedeler yalnız kaldı
 17 Ağustos'un
üçüncü yıldönümünde, Büyükşehir ve Valilik, İstanbul'u olası bir
depreme karşı hazırlamak için pek çok proje başlattı ancak hiçbiri
tamamlanamadı. Kentte yalnızca, arama kurtarmaya yönelik çalışmalara ağırlık
verildi
* Gölcük merkezli 7.4 şiddetindeki deprem, İstanbul'da 454 kişinin yaşamını
yitirmesine neden oldu. 18 bin 162 konut oturulamayacak hale geldi. En çok
zararı gören ilçe Avcılar'da 273 kişi öldü.
* Depremde mağdur olan, evleri yıkılan ya da hasar görenler kaderleriyle
baş başa bırakıldı. Deprem sonrasında verilen kira yardımının kesilmesi
ve barınma sorunu için devletin yardım elini uzatmaması karşısında
depremzedeler yalnız kaldı.
17 Ağustos sabahı saat 03.02'de Gölcük merkezli 7.4 şiddetindeki deprem
Marmara Bölgesi'ni adeta savaş alanına çevirdi. İstanbul'da 454 kişi yaşamını
yitirdi, 18 bin 162 konut oturulamayacak hale geldi. İstanbul'un depremden en
çok etkilenen ilçesi Avcılar'da 273 kişi yaşamını yitirdi.
1412 binanın hasar gördüğü ilçede 27 bina tamamen yıkıldı. Evleri yıkılanlar
devletten yardım göremeyince kendi imkânları ile yeni evlere yerleştiler.
Büyük Marmara depreminin üzerinden 3 yıl geçmesine karşın İstanbul
olası depreme hâlâ hazırlanamadığı gibi yaralarını da saramadı. İstanbul'un
depremden en çok zarar gören Avcılar ilçesinde deprem anında 27 bina yıkıldı.
801 bina az hasarlı, 497 bina orta hasarlı, 87 bina da ağır hasarlı. Ağır
hasarlı binaların 55 tanesi yıkıldı, bu durumdaki diğer binaların yargı
süreci ise devam ediyor.
Projeler sürüyor
Depremde mağdur olan evleri yıkılan ya da hasar görenler ise kendi
kaderleriyle baş başa bırakıldılar. Deprem sonrasında verilen kira yardımının
da kesilmesi ve 3 yıl geçmesine karşın barınma sorunu için devletin yardım
elini uzatmaması karşısında depremzedeler yalnız kaldılar. Depremin şokunu
atlatan depremzedelerden kiracı olanların çoğu Avcılar'dan göç ederek başka
ilçelere taşındılar. Ev sahipleri ise yargı süreci hâlâ bitmediği için
kendi imkânlarıyla barınma sorunlarını çözdüler.
Büyükşehir ve Valilik, kenti depreme hazırlamak için pek çok proje başlattı
ancak hiçbiri tamamlanamadı.
Kentte sadece deprem sonrasında arama kurtarmaya yönelik hazırlıklara ağırlık
verildi, deprem öncesi için çalışmalar ise devam ediyor. İstanbul'daki
binaların depreme karşı dayanıklılığı bilinmiyor ve kentin hâlâ
jeoloji ve jeofizik uzmanlarının belirlediği kriterlerde bir zemin haritası
yok.
Valiliğin hazırlıkları
İstanbul Valiliği depreme hazırlık kapsamında arama kurtarma çalışmalarına
hız verdi.
Marmara depremi öncesinde 250 kişi olan arama ve kurtarma potansiyeli 7 bin
660'a yükseldi. Bu ekipler mümkün olan en son teknolojik aletlerle, termal
kameralar ve 30 metre uzaklıktaki fısıltıyı dahi algılayabilecek
cihazlarla donatıldı.
Arama ve kurtarmada görev alabilecek kişiler, sivil savunmanın yanı sıra
itfaiye ve emniyet gibi resmi kurumların personeli ile özel sektör çalışanlarından
oluşuyor. Valiliğe sivil toplum örgütleri de çeşitli yardımlarda bulundu.
Lions Vakfı ve Lions kulüpleri İngiltere'den 92 adet karavan, Rotary Kulüp 6
tane karavan bağışladı.
Vilayete yurtdışından teslim edilen arama-kurtarma ekipmanlarının toplam
değeri 750 milyar liraya yakın. Ayrıca, Valiliğin 1500'e yakın personeli
yurtdışında arama kurtarma eğitimi aldı.
Kent genelinde 247 bin 311 çadırın kurulabileceği 442 adet çadır kent
alanı tespit edildi. Ancak Valiliğin elinde sadece 20 bin çadır var. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, İstanbul'u depreme hazırlamak için yürüttüğü
zemin ve deprem inceleme çalışmaları kapsamında Japon Uluslararası İşbirliği
Ajansı (JICA) ile ''Mikrobölgeleme'' adı altında, ''İstanbul'da Sismik Bölgelendirme
İçeren Afet Önleme-Azaltma Temel Planı'' projesi başlattı.
15 Ocak 2001 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan proje henüz
sonuçlanmadı. Projenin 2003 ocak ayında bitirilmesi planlanıyor.
'Büyükşehir hâlâ çalışıyor'
Deprem öncesinde acil durum çalışma planlarının yapılabilmesi için
''Deprem Risk Analizi ve Deprem Senaryosu'' projesi de devam ediyor. Mevcut ve
yeni yerleşim alanlarının depremden ne derece etkileneceğinin ve o alandaki
dağılımının nasıl olacağının tespiti bu çalışma ile gerçekleştirilebilecek.
Bu çalışmayla, İstanbul'daki yapıların 250 metre aralıklarla
kontrolleri yapılabilecek.
İstanbul'un zeminine yönelik yürütülen bir diğer çalışma da ''Kent
jeolojisi rapor ve haritalarının üretilmesi'' projesi. Proje kapsamında İstanbul'un
en büyük sorunu olan imar ve sağlıklı yapılanma konusunda veri oluşturarak,
İmar Planı hazırlanması öncesinde, yerleşime uygunluk haritaları hazırlanacak
ve çözümler önerilecek.
Yapılaşması tamamlanmış kesimlerdeki yapılar ise izlemeye alınarak,
yer mühendisliği açısından davranışları izlenecek.
Sonuçlanamamış projeler
Bu çalışmanın tamamlanması halinde yerbilimleri ve çevre etkileşimini,
radyoaktif değişim süreci bağlamında inceleyerek, aynı zamanda yeraltı
sularının bu tür değişimlerden etkilenme durumu ortaya konacak.
Büyükşehir Belediyesi'nin henüz sonuçlanamamış projeleri arasında şunlar
yer alıyor:
''Marmara Denizi'ni çevreleyen kara alanında aktif faylar boyunca ve yakın
çevresinde stratejik konuma sahip soğuk ve sıcak su kaynaklarında kurulacak
en az 16 hidrolojik istasyonda suyun fiziksel ve kimyasal parametreleri 2 yıl süreyle
günlük bazda ölçüm yoluyla izlenecek. İstanbul Boğazı ile Yalova arasında
kıyıları da kapsayan, özellikle deniz alanının uydudan alınmış sıcaklık
fotoğrafları günlük olarak hazırlanacak ve bölgede fay sistemine bağlı
olarak deniz suyuna karışma ihtimali olan sıcak su etkinliği araştırılacak.''
Cumhuriyet
|
