reklam

17 Ağustos 2002 Cumartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Sezer: Sorumlu yaklaşmalıyız

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, “Depremin olumsuzluklarından yılmayarak yaşama yeniden tutunan yurttaşlarımızla ne kadar övünsek azdır” dedi.

Marmara Depremi’nin 3. yılı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Sezer, “Ülkemizin deprem kuşağında olduğunu gözardı etmeden depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız” dedi. Bu tür acı sonuçlarla bir kez daha karşılaşmamak için herkesin üzerine düşeni yapması gereğine işaret eden Sezer, “Kendimize ve geleceğimize karşı daha sorumlu yaklaşmalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Sezer, Marmara Depremi’nin acı ve yıkıcı sonuçlarıyla her zaman anımsanacağını belirterek, gösterilen tüm çabalara karşın, depremden etkilenen yerleşim birimlerinde kimi sorunların henüz tümüyle ortadan kaldırılamadığının bilindiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu da ifade ederek, vatandaşların depremle yaşamayı öğrenmek zorunda olduklarını belirtti.
Sezer, mesajında, şunları kaydetti:
“Ulusça hepimizi derinden etkileyen 17 Ağustos Depremi, yalnız yerleşim yerlerini değil, gönülleri ve vicdanları da sarsmış, bizlere büyük üzüntü yaşatmıştır. Binlerce yurttaşımızın yaşamını yitirmesine, onbinlerce yurttaşımızın yaralanmasına ve evsiz kalmasına neden olan Marmara Depremi, acı ve yıkıcı sonuçlarıyla her zaman anımsanacaktır.”

”GÖSTERİLEN DAYANIŞMA DÜNYANIN ÖVGÜSÜNÜ ALDI”
Depremin ardından devletin ve ulusun el ele vermesinin, yaşanan sıkıntıların aşılmasında önemli katkı sağladığını ifade eden Sezer, Türk ulusunun gösterdiği dayanışmanın, tüm dünyanın övgüsünü kazandığını belirtti.
Türk ulusunun birlik ve dayanışma içinde her türlü güçlüğün üstesinden geleceğini, 17 Ağustos Depremi ile bir kez daha kanıtladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Sezer, şöyle devam etti:
“Gösterilen tüm çabalara karşın, depremden etkilenen yerleşim birimlerinde kimi sorunların henüz tümüyle ortadan kaldırılamadığı bilinmektedir. Depremzede yurttaşlarımızın haklı beklentilerinin yakın zamanda karşılanacağına, onlara daha iyi olanaklar sunmak için başlatılan çalışmaların hızla sonuçlandırılacağına ilişkin inancımı sürdürüyorum. Depremin olumsuzluklarından yılmayarak yaşama yeniden tutunan yurttaşlarımızla ne kadar övünsek azdır. Onlar çok güç olan bir dönemi büyük özveri ve dayanışmayla aşıp, tüm Ulusumuza örnek olmuşlardır. Ülkemizin deprem kuşağında olduğunu gözardı etmeden depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Böyle acı sonuçlarla bir kez daha karşılaşmamak için herkes üzerine düşeni yapmalı, kendimize ve geleceğimize karşı daha sorumlu yaklaşmalıyız.”

KISA DÖNEMLİ KİŞİSEL ÇIKARLAR
Cumhurbaşkanı Sezer, yerleşim birimlerinin oluşturulmasında “yasal düzenlemelere ve bilimsel verilerle hazırlanan imar planlarına uyulması, kısa dönemli kişisel çıkarlar gözetilerek geleceğin tehlikeye atılmaması” gerektiğine işaret ederek, şunları ifade etti:

EN ÖNEMLİ ÖGE EĞİTİM
“Afetlere hazırlanmada en önemli öge eğitimdir. Bu konuda eğitim kurumlarımıza büyük sorumluluk ve görev düştüğüne inanıyorum. Depremin ortaya çıkaracağı olumsuzlukları en aza indirebilmek için devletin, kurumların atacağı adımların yanı sıra, bireylerin bilinçlenmeleri ve konuya duyarlılık göstermeleri büyük önem taşımaktadır. Depremin ne olduğunu bilen, ondan korunmanın yollarını öğrenen, çevresini de bu konuda bilgilendiren bireyler, depremin yol açacağı zararların önlenebilmesinin en etkili aracıdır. Bu üzücü olayın yıldönümünde, yeni acılar yaşamamamız için tüm yurttaşlarımızı, tüm kurumları deprem konusunda daha duyarlı olmaya ve gerekenleri yapmaya çağırıyorum. Bir daha böyle büyük acılar yaşamaması en içten dileğimizdir. Marmara Depremi’nin üçüncü yıldönümünde, depremde yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Tanrı’dan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.”
NTVMSNBC

 

Ağustos 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz