Yok olmaya başlayan
Denizli evlerine bakıcı aranıyor
Denizli’de 1984 yılında yapılan bir araştırmada, tespit edilen 21
tarihî Denizli evinden, bugün 13’ünün ayakta kalabildiği, bunların da
bakımsızlık yüzünden gelecek nesillere aktarılmasının zorlaştığı
ifade edildi.
Denizli Belediyesi sınırları içinde yer alan tarihî evlerin birer birer
yıkılmasıyla harekete geçen belediye, bu evleri, korunması için işadamlarının
kullanımına sunmayı planlıyor. Tekstil alanında son yıllarda çok önemli
aşamalar kaydeden Denizli, sanayileşmenin beraberinde getirdiği sıkıntılarla
başa çıkmaya çalışıyor. Sanayiye paralel olarak gelişen inşaat sektörü
kabına sığmıyor. Şehir merkezinde betonlaşma hızla sürerken 150 ile 180
yıllık tarihî evlerin birer birer yok olması, Denizli Belediyesi ve Kültür
İl Müdürlüğü’nü harekete geçirdi. Denizli’nin tarih ve kültür değerlerinin
yansıtıldığı Denizli evlerinin restore edilerek kullanılır hale
getirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması için Denizli Belediye Başkanı
Ali Aygören ve Kültür İl Müdürü Ahmet Daldaban, işadamlarını göreve
çağırdı.
Belediye mücavir alanları içinde yer alan dört tarihî binayı kamulaştırdıklarını
anlatan Başkan Aygören, bu evleri büro veya ev olarak kullanmak isteyenlere
vereceklerini söyledi. Aygören, “Biz belediye olarak tarihî evlerin yıkılmasına
karşıyız; ancak belli bir süreden sonra evlerin bakımı yapılamayınca, çok
kötü görüntüler ortaya çıkabiliyor. Bu sebeple bu evleri kamulaştırarak,
işadamlarının kullanımına sunmayı planladık. Şu ana kadar iki ayrı işadamı
derneğine tarihî ev teslim ettik.” şeklinde konuştu. Bazı ülkelerde iş
görüşmelerinde tarihî binaların kullanıldığına dikkat çeken Aygören,
“Bizim işadamlarımız, birçok ülkede tarihî evlerin çok güzel şekilde
kullanıldığına şahit oluyor. Dışarıdan bir işadamı geldiğinde,
ihracat görüşmeleri bu tarihî binalarda yapılabilir.” dedi.
Denizli’de kendileri tarafından tescillenen toplam 13 tarihî evin bulunduğunu
ifade eden Kültür İl Müdürü Daldaban, sahip çıkılmadığı takdirde örnek
gösterecek tek bir ev bile kalmayacağını savundu. Tescilli binaların dışında
da çok sayıda tarihî Denizli evinin bulunduğunu aktaran Daldaban,
“Denizli’nin tarihi yok olmak üzere. Eski evler, sahip çıkılmadığı için
virane haline geliyor ve bir süre sonra yıkılıyor. Bu evler büro amaçlı
kullanılabilir ya da içinde aile olarak yaşanabilir.” diye konuştu. Koruma
amaçlı kullanımlar için tekliflere açık olduklarını aktaran Daldaban,
“Bu evleri boş bırakarak koruyamayız. Bunlar, kullanıldıkça geleceğe
aktarılır. Evleri kullanmak isteyenler için çeşitli projeler hazırlanıyor.
Bu projeler, müdürlüğümüzce onaylandıktan sonra hayata geçiriliyor.”
dedi.
Öte yandan Denizli Müzesi Müdürü Ali Ceylan, Denizli evlerinin 1970’li
yıllardan sonra ünlü aileler tarafından korumaya alındığına işaret
etti. 1976’da yaşanan 5,8 büyüklüğündeki deprem sonrasında tarihî
evlerin terk edildiğini ve modernizasyonda hızlı bir gelişme sürecine
girildiğini anlatan Ceylan, “Depremle birlikte insanlar bu evleri terk etti.
Keşke 18. madde uygulaması 1980’li yıllarda hayata geçirilseydi; evleri
koruma imkanımız olurdu. Bir şekilde evleri ayakta tutmalıyız; ama aslına
uygun bir şekilde olmalı.” şeklinde konuştu.
Zaman
|