Hazir miyuz?
Madem
17 Ağustos’un yıldönümü nedeniyle gündemde deprem var, o halde biz de
"Temel Deprem Hazırlıkları"nı gözden geçirelim. Ve Temel’in
sorduğu gibi soralım: "Hazir miyuz?"
13 Ağustos 2002 tarihinde, yani daha dün, şiddetli yağmurlar yüzünden
Avrupa’nın mimarlık hazinesi Prag’ı seller basmıştı. Yüz binlerce kişi
dünyanın en artistik kenti sayılan Prag’dan can havliyle kaçmaya çalışıyordu.
Sadece Prag mı? Avusturya’nın ve İtalya’nın pek çok kentinde durum aynı.
Avrupa’yı sel bastı. Daha iki gün önce okuduğum Doç. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun
"Bildiğiniz Havaların Sonu" adlı, meteorolojinin yaşamımızdaki
olağanüstü yerini irdeleyen harika kitabının satırları belleğimde
canlandı.
"Küresel İklim Değişimi ve Küresel Isınma da birer doğal
afettir." Kadıoğlu’na göre, bu da bize ders olsun. Hazırlık ise sıfır!
Bu satırları 14 Ağustos’ta yazıyorum. Bugün gazeteme göndereceğim. Yazı
18 Ağustos Pazar günü yayımlanacak. Yarın, Bursa Mimarlar Odası’nı
daveti üzerine Bursa’da bir konuşma yapacağım. Konu "Temel"
Deprem Gerçeği... Konuşmamın adı "Hazır miyuz?" Mimar arkadaşlara
şu fıkrayı anlatacağım: İstanbul’da okuyan Temel sınıfta çakmış.
Rize’de kardeşi İdris’e bir e-posta atmış. "Ben çaktım, sen
babami hazirla." İdris cevap yazmış, "Ben babami hazirladim, sen
kendinu hazirla!"
Depreme hazır değiliz. İstanbul’da yaklaşık bir milyon 200 bin bina, 2
milyon 400 bin konut var. Yarısından fazlası gecekondu, yani ruhsatsız ve
kayıtsız.
Prof. Dr. Mustafa Erdik’in hazırladığı İstanbul Deprem Raporu’na göre
İstanbul’da olabileceği varsayılan 7,5 büyüklükteki bir depremde 600 bin
aile barınaksız kalabilir. Yangınlardan dolayı oluşacak kayıpları hesaba
katarsak bu sayı müthiş derecede artabilir... Senaryo şu: Yüzde ellisi batmış
bir kent, Yolların bir kısmı çökmüş, havagazı, su boruları parçalanmış.
Depremzede ne yiyecek, ne içecek? Acil ihtiyaç nasıl karşılanacak?
Tuvaletini nerede yapacak? Yağmaya nasıl mani olunacak? Bir karabasan...
Bugün 18 Ağustos, 17 Ağustos’ta deprem olmadı. "Sen testusu kaç gün
evvel yazdın nereden biliyorsun?" diyebilirsiniz, deprem olmadı çünkü
biz "hazır değiluz" testusuna buyur ola bu kez de!
1 Doğal afetlere karşı hazırlık şart ama nereden başlamalı acep?
a. Tabandan
b. Mahalleden
c. Havadan sudan
d. Hepsi
2 Gün geçtikçe ortaya çıkmıyor mu ki, insanları öldüren ne deprem ne
de binalar. Sayımlara göre hafif, orta ve ağır hasarlı bina sayısının
toplam bina sayısı içindeki yüzdesi ise sadece 18,5. Marmara depreminde
"pancake" yapan yani yassı kadayıf gibi çöken binaların yüzdesi
toplam hasarlı binalar içinde sadece 2,5... Ne deprem ne de binalardır bence
insanları öldüren. Ya nedir peki?
a. Tedbirsizlik
b. Panik
c. Mantıksızlık
d. Havalar
3 Sayıştay tarafından hazırlanan "İstanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor"
başlıklı rapora göre aşağıdakilerin hangisi doğru?
a. Deprem zararları azaltılmak isteniyorsa dikkatlerin deprem öncesi hazırlıklara
yönelmesi gerekmekte.
b. Yerleşmeye uygun olmayan alanlar bilinmiyor.
c. Yapıların güçlendirilmesiyle ilgili herhangi bir çalışmaya başlanmadı.
d. Hepsi
4 Anayasa’nın merkezi ve yerel idare tanımı içinde yer almayan, tüzel
kişiliği, bütçesi, bağımsız gelir kaynağı bulunmayan, bunlara karşın
kentin örgütlenmesinde ve afetlere hazırlıkta ilk basamak olan nedir?
a. Mafya
b. Mahalle (belediye sınırları içinde yer aldığı için yerel, muhtarı
kaymakama bağlı olduğu için merkezi, muhtarı seçimle geldiği için de
sivil; Türkiye’nin adeta bir özeti)
c. Sivil (bence uygar dense daha iyi) toplum örgütü
d. Hiçbiri
5 Depreme hazırlıkta muhtarın önemi büyük... Etrafındaki gönüllü
grubunu iyi motive edebilen muhtarlar mahallelerinde depreme hazırlık
bilincini geliştirebiliyorlar. Peki, Türkçe "özerk", yabancı
dilden "otonom", yani kendini idare eden anlamındaki
"muhtar"ın bizde nesi var, nesi yok?
a. Mahallesi var, mahalli yok.
b. Sorumluluğu var, yetkisi yok.
c. Temsil yeteneği var, manevra alanı yok.
d. Muhtarlık ödeneği var, özel bütçesi yok.
e. Özel kişiliği var, tüzel kişiliği yok.
f. Adı var, sanı yok.
g. İşi de yok işlevi de yok.
h. "İlmüyok", ilmühaberi var.
i. Teknik desteği, mimarı yok.
j. Hepsi
6 Depreme hazırlıkta, herhangi bir afete hazırlıkta tatbikatın doğru ve
sürekli yapılması şart. Sokakta, okulda, hastanede, her yerde... Bunu hangi
ülke beceriyor, dersiniz?
a. Türkiye
b. Japonya
c. İtalya
d. Peru
7 Kendi kendinize tatbikat planları yapın. Örneğin, depreme dışarda açıkta
yakalandıysanız ne yapmalısınız?
a. Sakin olun.
b. Ağaçlardan, tabelalardan, binalardan, elektrik direklerinden uzağa çekilin.
c. Trotuvardaysanız sağlam bir kapı girişine sığınıp başınıza düşebilecek
şeylerden sakının.
d. Hepsi
8 Markette bir "deprem doktoru" gibi etrafınıza bakın. Neler
yapabilirsiniz? Kalabalık bir markette yakalanırsanız...
a. Paniğin parçası olmayın.
b. Çıkışa doğru koşmayın.
c. Cam bölmelerden, cam cephelerden uzak durun.
d. Duvarlardan üzerinize devrilebilecek raflardan, dolaplardan sakının.
e. Hepsi
9 Çok önemli! Mutfakta mutlaka her şeyi duvara sıkıca bağlamış, dolap
kapaklarını açılmaz hale getirmiş olmalısınız. Bu konuda yol gösteren
çok başarılı broşürler var. Ailece hazırlanın lütfen. Deprem anında...
a. Ocaktan uzaklaşın.
b. Buzdolabından sakının.
c. Raflardan sakının.
d. Haydi, hemen mutfağı depreme karşı hazırlamaya gidelim, şimdi...
10 Dikkat, bu bir testus sorusu değil! Mahalleli olarak afete hazırlanmanın
altı adımı:
a. Muhtarınızı ziyaret edin, afetlere hazırlık için neler yapabiliriz diye
konuşun.
b. Binanızı mühendislere inceletin.
c. Evinizdeki bağlanmamış eşya ve tehlikeli noktaları bulun.
d. Kendi ihtiyacınıza göre, elinizdekilerle bir deprem çantası yapın.
e. Ulaşılabilecek adres ve telefon listelerini hazırlayın.
f. Evden çıkış planınızı yapın.
g. Buluşma noktalarını kararlaştırın.
Yanıtlar: 1) d, 2) b, 3) d, 4) b, 5) j, 6) d, 7) b, 8) e, 9) d
Milliyet
|