Eski çarşıda yeni hayat
İstanbul’un
500 yıllık alışveriş merkezi Kapalıçarşı genç kuşak esnafın çabasıyla
yapı değiştiriyor. Çarşının tarihi sokaklarında Nişantaşı’ndakileri
aratmayacak kafeler, mağazalar açılıyor, İstanbullular brunch’a çarşıya
gidiyor.
Kalemişi süslemeli tonozları, dar, serin sokakları ve altın ışıltılı
dükkanlarıyla bir zamanlar İstanbul’un en büyük alışveriş merkeziydi
Kapalıçarşı. Bütün ülkenin halıları, dokumaları orada toplanıp şehre
dağılır, en güzel altınlar, gümüşler orada bulunurdu. Ardından şehir
değişti ve değişime ayak uyduramayan Kapalıçarşı birbiri ardınca açılan
Batı tarzı alışveriş merkezlerine yeniliverdi.
Son yirmi yılını turistlere güğüm, ibrik, eskitilmiş halı, lületaşı
satarak geçiren ve sonunda turistik bir alana dönüşen çarşının yakın
tarihi bu. Peki ya geleceği?
Kapalıçarşı’da brunch olur mu?
Şu günlerde Kapalıçarşı’ya yolu düşenler farklı, alışık olmadıkları
bir manzarayla karşılaşıyor. Çünkü çoğu gençlerden oluşan bir grup
esnaf çarşının imajını değiştirmeye, yeni açılan şık dükkanlarla
onu çağdaş bir alışveriş merkezine dönüştürmeye çalışıyor. Çarşının
beş yüz yıllık sokaklarında Nişantaşı’ndakileri aratmayan şık
kafeler, mağazalar açılıyor, yalnızca turistler değil İstanbullular da alışverişe,
hatta brunch’a bile buraya geliyor.
Esnafın "modernleşme" çabası sonuçlarını şimdiden vermiş görünüyor
ama çözemedikleri birçok problem de var. Çünkü özellikle bürokratik
engeller yüzünden çarşıda hâlâ içki satılamıyor, otopark sorunu çözülemiyor,
hatta kadınlar için bir tuvalet bile yapılamıyor. Tabii işin içinde bir de
eski esnaf yapısı var. Çünkü onlara göre bütün bu yenilikler
"gereksiz", yenilikçiler de pek "entel"... Hani röportaj sırasında
geçen bir diyalogla söylersem: "Bu değişim Türkiye’nin AB’ye
girmesi gibi bir şey. Ya çağdaş bir alışveriş merkezi olacağız ya da köhneyip
yok olacağız" diyen kuyumcuya komşusundan gelen cevap gibi:
"AB’ye gireceğiz de ne olacak?"
Metin Tosun / Fes Cafe’nin sahibi
"Esnaf yapısının değişmesi, Avrupa standartlarına uyum şart"
Kapalıçarşı’daki değişimin lokomotifi beş yıl önce Halıcılar
Caddesi’nde açılan Fes adlı kafe oldu. Uzun yıllar miçoluk yapıp
Afrika’da yaşadıktan sonra Türkiye’ye dönen Metin Tosun’un kısa sürede
bir markaya dönüştürdüğü kafenin ardından birçok mekan açıldı. Şimdi
Fes brunch’ları, başarılı servisi ve atmosferiyle Osmanlı İstanbul’unu
özleyenler için de şık bir alternatif oluşturuyor. Kafenin sahibi Metin
Tosun: "Bizim amacımız çarşıyı çağdaş bir alışveriş merkezine dönüştürmek.
Bunun için de esnaf yapısının değişmesi ve Avrupa standartlarına uyum şart.
Artık ambalaj değiştirmek, turistleri olduğu kadar yerli müşterileri de çekmemiz
gerekiyor."
Mustafa Bülbülkaya (Kuyumcu)
"Nişantaşı’ndan, Bağdat Caddesi’nden bile müşteriler geliyor artık"
"Kapalıçarşı son yıllarda alışveriş merkezlerinden kopuk, ticari
anlayış bakımından da oryantal bir yere dönüşmüştü. Bu yüzden yaşanan
gelişmeler çok sevindirici. Mesela Fes Cafe ve Cafeist’ten önce çarşıda
yemek yenebilecek doğru dürüst bir yer yoktu, acıkan turist çarşıdan
hemen ayrılırdı. Ayrıca son zamanlarda buradaki zihniyet de değişti.
Mesela biz klasik Selçuklu ve Osmanlı takılarını çağdaş bir bakışla, gündelik
hayatta kullanılabilir bir tarzda yeniden yorumluyoruz. Çünkü artık çarşı
esnafının bakkal hesabıyla günübirlik değil profesyonel düşünmesi
gerekiyor. Yaşanan bu değişiklikler Nişantaşı’ndan, hatta Bağdat
Caddesi’nden bile müşterilerin gelmesini sağladı çarşıya."
Mustafa Güreli / Cafeist’in sahibi
"Türk mutfağını Avrupa standartlarında sunmak istiyoruz"
"Biz Cafeist’le Kapalıçarşı’ya yeni bir atmosfer getirmeye,
nostaljik ama modern bir çizgi tutturmaya çalıştık. Zaten burayı da çok
para kazanalım diye değil, Türk mutfağını Avrupa standartlarıyla müşterilerimize
tanıtmak için açtık. Çünkü çarşının başka yerlerle rekabet
edebilmesi için yenilenmesi, mesela kapanış saatinin 22.00’ye kadar uzatılması,
acilen yeni tuvaletler açılması şart. Ayrıca yer sahiplerinden kaynaklanan
ahlaki bir yozlaşma da söz konusu. Bunun da önüne geçilmesi lazım."
Levent Güçer / Kapalıçarşı Derneği Başkanı
"Esnaf bu tarihi binanın içinde tarihe gömülmüş gibi"
Çarşıdaki değişimin önemli bir ayağını da yeni yönetimi üç ay önce
göreve başlayan Kapalıçarşı Derneği oluşturuyor. Dernek başkanı Levent
Güçer çarşıda birçok şeyin değişmeye başladığını bunda da genç kuşağın
büyük payı olduğunu söylüyor. Güçer’in üç aylık yönetim sürecinde
çarşıya ilişkin tespitleri şöyle:
• Çarşıdaki çağdaş mekanlar arttıkça müşteri potansiyeli de artacak.
• Eskiden çarşının alternatifi yoktu, her şey buradan alınırdı. Ama şimdi
öyle değil. Büyük çarşılarda insanlar rahat ediyor, alternatif çok, güvenlikleri
sağlanıyor; doğal olarak da Kapalıçarşı’dan daha çok iş yapıyorlar.
Oysa bizim hiçbir eksiğimiz yok o çarşılardan. Hatta Kapalıçarşı markası
dünyada yok.
• Artık çarşıdaki küf kokusunu hafızalarımızdan silmemiz, eskiden yalnızca
güzel şeyleri almamız gerek.
• Esnaf bu tarih kokan binanın içinde tarihe gömülmüş gibi. Herkes için
söylemiyorum ama zihniyet eskimiş. Ama yeni kuşak inanılmaz. Düşünebiliyor
musunuz adam hem matematik hem inşaat mühendisi ama dokuma satıyor çarşıda.
• Ben 40 yıldır bu çarşıdayım. Ama henüz herhangi bir dış duvarını
görmedim. Oysa Kapalıçarşı’nın da tıpkı Sultanahmet Camii, Ayasofya
gibi görülebilmesi gerek.
Çarşı içinde kreş, müze ve dispanser açılacak
Hukuk, pazarlama, halkla ilişkiler alanında uzman danışmanlarla çalışmaya
başlayan Kapalıçarşı Derneği çarşıyı iki yıl içinde çağdaş bir
yapıya kavuşturmayı hedefliyor. Derneğin faaliyet listesi de hayli kabarık:
• Esnafı eğitmek için seminerler düzenlenecek, psikolojik destek sağlanacak.
• Etrafındaki yapılar temizlenecek, çarşı görünür hale getirilecek.
• Çevredeki işportacılar kaldırılacak.
• İçki ruhsatı için belediye ile görüşülecek.
• Özel bir itfaiye teşkilatı kurulacak.
• Otopark alanları yaratılacak.
• Ford’un sponsorluğunda ambulanslar alınacak.
• Çarşı içinde bir SSK dispanseri, çocuklar için kreş ve oyun bahçesi
açılacak.
• Sarraf Han’da halı ve mücevher müzesi kurulacak.
• Havaalanlarında ve müze girişlerinde Kapalıçarşı mağazaları açılacak.
Milliyet
|